Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkeme kararının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 13/02/2020 tarihli, 2020/116 Esas-2020/207 Karar sayılı ilamıyla, "....Somut olayda, davacı vekili; müvekkili ile dava dışı sigortalı arasında makine kırılması sigorta poliçesi düzenlendiğini, voltaj dalgalanması sonucunda sigortalının makinesinde hasar oluştuğunu ileri sürmüş, 16/11/2018 tarihinde icra edilen keşif esnasında davacı vekilince dava dilekçelerinde, hasarın gerçekleştiği tarihin 28/07/2016 tarihi olduğu belirtilmiş ise de gerçek hasar tarihinin 15/07/2016 tarihi olduğu beyan edilmiş olup, mahkemece bu beyan doğrultusunda herhangi bir araştırma yapılmaksızın, elektrik, elektronik ve makine mühendislerinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 07/12/2018 havale tarihli rapora dayanılarak davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

, arızaya konu yerin tabi olduğu alışveriş merkezinde bulunan abone yüksek gerilim abonesi olup, bu tip hatlarda voltaj dalgalanması, yıldırım vb....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili şirkete atfedilecek bir kusurun bulunmadığını, zira davacı tarafından sunulan ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere hasarlandığı iddia edilen enjeksiyon makinesinde voltaj dengeleyicinin bulunduğunu, dolayısıyla meydana gelen hasarın voltaj dalgalanmasına bağlı olarak meydana gelmesinin ihtimal dahilinde olmadığını, bu durumda ise meydana gelen zarar ile müvekkili şirketin fiilleri arasında illiyet bağının bulunmadığını, meydana gelen kesintiye istinaden müvekkiline yapılmış başka bir başvurunun da bulunmadığını, davacı tarafın iddiasını kanıtlayamadığını, davacı tarafın icra inkar tazminatı taleplerinin yerinde olmadığını, davacı taraf başlatmış olduğu icra takibinde kötü niyetli olup kötü niyet tazminatı hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, davacı ... şirketinin sigortalısına yapmış olduğu hasar tazminatı ödemesine ilişkin tutarın davalı ......

      Öte yandan, dosyada mevcut ikinci bilirkişi raporunda, manevranın anlamının, elektrik kesintisinden sonra yeniden enerji verilmesi olup, yüksek voltaj olarak yorumlanamayacağı, sigortalının güç kaynağı da kullandığı dikkate alındığında yüksek voltaj nedeniyle cihazların arızalanmayacağı belirtilmiş, mahkemece benimsenen üçüncü raporda ise, uzun süreli elektrik kesintilerinde, güç kaynağı aküsünde depolanan enerjinin tükeneceği ve çalışmayacağı bu durumda cihazların zarar görebileceği ifade edilmekle birlikte sözkonusu güç kaynağının modeli yaşı ve diğer özelliklerine göre, güç kaynağında depolanan enerjinin 4 saatlik elektrik kesintisinde tükenip tükenmeyeceği konusunda bir izahatta bulunulmamıştır....

        ya tevdi edilerek rapor aldırılmış bilirkişi .../.../... havale tarihli raporunda: hasar tarihi itibari ile, davaya konu zararların, davalı şirket hizmet alanı dahilindeki bir voİtaj dalgalanması, arıza v.b. bir durumdan kaynaklanmış olamayacağı, dolayısıyla bu tarihteki zararlar itibariyle davalı şirketin kusurunun bulunmadığı, bu nedenle davacı şirketin, sigortalısına ödediği tazminatı davalı şirketten talep edemeyeceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiş olmakla meydana gelen hasarın voltaj dalgalanmasından meydana gelmediği dolayısıyla davalı kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 35,90.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 173,33.-TL harcın mahsubu ile bakiye 137,43....

          Ancak mevcut durumda davalı tarafından kendisini sorumluluktan kurtaracak davacının kusuru, üçüncü kişinin kusuru ve mücbir sebebin varlığı gibi illiyet bağını kesecek hususlar tatmin edici delillerle bu aşamada ispatlanamamıştır.Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davalı tarafça elektrik dağıtım işlevi sırasında davalının bakım ve gözetim ödevinin bulunduğu kablolarda yüksek voltaj ve dalgalanma sonrası kablo arızasının meydana oluşması nedeniyle davacı işyerine normalden yüksek voltaj verilmesi sonucunda dava konusu zarara neden olan hasarın oluştuğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi kök ve ek raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur.Yeni bilirkişi incelemesinin usul ekonomisi açısından gereği bulunmamaktadır....

            TBK'nın madde 69'da öngörülen sorumluluğun söz konusu olması için, yapı eserinin yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden bir zararın doğması gerekir. Anılan maddedeki sorumluluk kusura dayanmayan kusursuz sorumluluk hallerinden olup, yapı eseri sahibi ancak, davacının kusuru, üçüncü kişinin kusuru ve mücbir sebebin varlığının ispatı halinde sorumluluktan kurtulabilir. Ancak mevcut durumda davalı tarafından kendisini sorumluluktan kurtaracak davacının kusuru, üçüncü kişinin kusuru ve mücbir sebebin varlığı gibi illiyet bağını kesecek hususlar tatmin edici delillerle bu aşamada ispatlanamamıştır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davalı tarafça elektrik dağıtım işlevi sırasında davalının bakım ve gözetim ödevinin bulunduğu kablolarda yüksek voltaj ve dalgalanma sonrası kablo arızasının meydana oluşması nedeniyle davacı işyerine normalden yüksek voltaj verilmesi sonucunda dava konusu zarara neden olan hasarın oluştuğu anlaşılmaktadır....

            Yukarıda bahsedilen yargı kararı, tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin incelenmesi sonucunda; dava konusu ihtilafın voltaj dalgalanması iddiasıyla hasar tazmini edilen miktarın rücusuna dayalı olduğu, elektrik tedarik şirketinden alınan bilgiye göre hasar günü itibariyle riziko adresini besleyen enerji hattında arıza kaydının bulunmaması, bu durumun 28/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda tespit edildiği, bu nedenle voltaj dalgalanması nedeniyle davalı kurumun sorumluluğunun bulunmadığı dikkate alınarak dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              DAVA : İtirazın İptali DAVA TARİHİ : 05/10/2021 KARAR TARİHİ : 25/09/2023 YAZIM TARİHİ : 03/10/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete ... sayılı Elektronik Cihaz Poliçesi ile ... adına sigortalı bulunan, ... model fotoğraf yazıcısının, 09.10.2020 ve 13.10.2020 tarihli servis raporları ile tespit edildiği üzere, yüksek voltaj, voltaj dalgalanması, vs. sonucu hasara uğradığını, enerji dağıtımı, voltaj, akım, tesisat, sayaç, proje onayı, arıza, bakım ve onarımın, davalı ... A.Ş.'...

                Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, davalı tarafça elektrik dağıtım işlevi sırasında davalının bakım ve gözetim ödevinin bulunduğu kablolarda yüksek voltaj ve dalgalanma sonrası kablo arızasının meydana oluşması nedeniyle , davacı işyerine normalden yüksek voltaj verilmesi sonucunda dava konusu zarara neden olan hasarın oluştuğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporlarının tamamı taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur.Yeni bilirkişi incelemesinin usul ekonomisi açısından davaya katkısı olmayacaktır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu