"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.11.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı yükleniciden kazanılan kişisel hakka dayalı mülkiyet aktarımı istemine ilişkindir. Davalı ... davanın reddini savunmuş, mahkemece dava esastan incelenerek sonuçlandırılmıştır. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi ( c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz “konut” niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.02.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, tescil mümkün olmadığı takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.01.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava davalı yükleniciden kazanılan kişisel hakka dayalı mülkiyet aktarımı istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.03.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın davalı ... ... yönünden kabulüne dair verilen 29.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava davalı yükleniciden kazanılan kişisel hakka dayalı mülkiyet aktarımı istemine ilişkindir. Davalılardan ... davanın reddini istemiş, diğer davalılar savunmada bulunmamıştır. Mahkemece dava kabul edilmiştir....
Somut olayda da; davacı tüketici, yüklenicinin temlikine dayalı tapu kaydı iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması yerine çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 15.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; 24/02/2014 tarihli konut satış sözleşmesinin adi yazılı şekilde yüklenici ile alıcı ... ... adına ... arasında imzalanmış olup geçerlilik şekli olan resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğu, davalı tarafın istinafında ileri sürdüğü ön ödemeli konut satış sözleşmesine dair 6502 sayılı Kanununun 41. maddesinin somut uyuşmazlıkta uygulanma yeri olmadığı, ayrıca sözleşme ve bila tarihli tutanak başlıklı belgenin her zaman ve her ortamda düzenlenebilecek türden bir belge olup davalı yükleniciden sadır olup olmadığının da sabit olmadığı, sözleşme davalı ... ... adına ... tarafından yapılmış ise de ...'un bu hususta yetkili kılındığına dair bir delil olmadığı, satış sözleşmesi ile belirlendiği belirtilen bedelin de yine ... (......
Şti. dışında diğer davalıların herhangi bir sorumlulukları bulunmadığı, davacının tapu iptali talebini ıslah ederek taşınmazın değerinin tahsilini talep ettiği gerekçesiyle davacının davalı Hacı Mustafaoğulları .... Ltd. Şti. aleyhine açtığı davanın kabulü ile 200.000.- TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının diğer davalılar aleyhine açtığı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Davalı .... Yeşiltepe Konut Yapı Kooperatifi ile arsa sahibi Gölgören Konut Yapı Kooperatifi arasında noterden düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, davalının kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca temlik yoluyla diğer davalı Hacı Mustafaoğulları .... Ltd....
Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/277 E., 2020/64 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava her ne kadar 154 ada 1 parsel arsa vasfındaki taşınmaz ile 154 ada 8 parsel orman vasfındaki taşınmaz hakkında ise de davacılar davalarını 154 ada 1 parsel yönünden tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde bedel iadesi, 154 ada 8 orman parseli yönünden ise tapu iptal tescil talebi olmaksızın sadece orman parseli olan bu taşınmazı kendilerine satan ...'e ödedikleri bedelin iadesi davası olarak açmışlardır Dolayısıyla eldeki davanın ; orman parseli olan 154 ada 8 parsel yönünden orman araştırması gerektiren , Hazine ve Orman İdaresinin dahil olduğu bir tapu iptal tescil davası olmayıp sadece bedel iadesine, 154 ada 1 parsel ise şahıslar arasında açılmış adi yazılı satış sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil olmadığı takdirde bedel iadesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; somut olayda davacı tüketicinin, yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunduğunu, dosyadaki mevcut delil ve sunulan evraklara, özellikle temlik sözlemesi ile sözleşmeye konu taşınmazın tapu kaydına göre davacının bir adet konut alımı bakımından 6502 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiğini, davalının ise, kanunun yaptığı “satıcı” tanımına uyduğunun anlaşıldığını, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinin anlaşıldığını, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Daire Başkanlığının 30/11/2021 tarih 31675 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 25/11/2021 tarih ve 1236 sayılı kararı ile "Tüketici mahkemesinin kurulmadığı veya yargı çevresinin bu mahkemelerin bulunduğu mahallere bağlanmadığı yerlerde, tüketici mahkemesinin görev alanına giren dava ve işlere dört veya daha fazla...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.03.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve cezai şartın tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kısa karar ile 16.625 Euro bakiye konut satış bedelinin davalıya ödenmesi halinde dava konusu taşınmazın davacı adına tesciline, gerekçeli kararda ise 10.625 Euro bakiye satış bedelinin ödenmesi halinde taşınmazın davacı adına tesciline karar verildiği görülmüştür....
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescilin mümkün olup olmadığı mümkün olmadığı takdirde zilyetliğe dayalı tescil o da mümkün değilse satış vaadi sözleşmesi gereğince ödenen bedelin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece satış vaadi sözleşmesinin borçluları iştirak halinde malik olduklarından söz edilerek ifa olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....