.-2019/1026 K. sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R - Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı gereğince Dairemizin görevi 30.09.1988 tarihli 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı kapsamında kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin uyuşmazlıklarla ilgilidir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâli ve tescil istemine ilişkin olup, anılan iş bölümü kararı kapsamında Dairemiz'in görev alanına girmemektedir. Uyuşmazlık ile ilgili Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi’nce görevsizlik kararı verilmeksizin UYAP sistemi üzerinden Dairemize gönderildiğinden dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay Yüksek 14....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı yükleniciden 1 ve 3 nolu bağımsız bölümleri taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın alıp parasını da ödemesine rağmen tapuların verilmediğinden Asliye Hukuk mahkemesinde açtığı dava sonucu sözleşme bedelinin davalıdan alınmasına karar verildiğini, ancak dairelerin bugünkü bedelinin çok daha fazla olduğunu belirtip 50.000.000.000 .- TL.nin davalıdan alınmasını talep etmektedir. Dava, Borçlar Yasasının 105. maddesinden kaynaklanan munzam zarar istemine ilişkin olup, 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemez. Bu nedenle, Borçlar Yasası hükümlerine göre çözümlenmesi gereken uyuzmazlığın, Asliye Hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 25....
Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre, uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre inşaat yapan yükleniciden haricen satın alınan taşınmazla ilgili olmayıp, taraflar arasında davalının kendisine ait gayrimenkule yaptığı inşaattan sattığı taşınmaz harici satış sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne aittir.SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 23.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre uyuşmazlık; yükleniciden taşınmaz satış sözleşmesiyle bağımsız bölüm satın alan davacının, ödediği bedel ile daireye yapmış olduğu masrafların tahsili istemine ilişkin olup, arsa sahipleri ve yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı bir çekişme bulunmadığından, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı şirketin yüklenicisi olduğu personel taşıma işi hizmet alımı sözleşmesinin feshedildiğinden bahisle, 05/04/2019 tarihinden itibaren 2 yıl süre ile kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin işlemin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
Yapı alacaklılarının ikinci grubunu ise taşınmaz maliki ile aralarında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmayan alt yüklenici ve zanaatkarlar oluşturmaktadır. Bu kişilerin akdi ilişkisi taşınmaz maliki ile eser sözleşmesi imzalamış olan asıl yüklenicilerdir. Bu kişiler yapım işini ayrı bir eser sözleşmesiyle yükleniciye karşı taahhüt etmişlerdir. Aralarında doğrudan bir eser sözleşmesi olmadığı halde taşınmaz maliki, alt yüklenicinin yükleniciden olan yapı alacaklarından kanun gereği sorumlu tutularak alt yükleniciye ipotek vermekle yükümlü kılınmıştır. Alt yüklenicinin yükleniciden olan alacağı, yüklenicinin taşınmaz malikinden olan alacağından ayrı ve bağımsız olduğundan alt yüklenicinin yapı ipoteği tescilini talep hakkı da, yüklenicinin yapı ipoteği tescilini talep hakkından ayrı ve bağımsız bir haktır. Böylelikle aynı taşınmaz üzerinde iki ayrı kanuni ipotek tesisi mümkündür....
Görevli mahkemeleri tespitte ipoteğin hukuki sebebini oluşturan alacak ilişkisine bakmak gerekir. Alacak ilişkisi ticari ise ticaret mahkemeleri davaya bakmakta görevlidir. Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; eldeki davada davacı yükleniciden yatırım amacıyla satın almış olduğu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmektedir. Davacı gerçek kişi olup satın alınan taşınmaz, davacının ticari işletmesi ile ilgili değildir. Davacının beyanına ve satın alma amacına göre tüketici olduğu açıktır. Davacı ailesi ile ilgili taşınmazda oturmaktadır. Bu itibarla eldeki dava mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün tüketici mahkemelerinin görev kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Davaya bakmakta görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır....
Olmayan taşınmaz mallar, bağımsız, bölümler satın almaya satış bedellerini ödemeye " düzenlenme şeklinde vekaletname ile yetki verilmiş olduğunu, bu yetki ile davalılar tarafından ... ile ... ilçesi ... mah. ... parsel nolu taşınmaz ve ... ili ... ilçesi ... mah. ... parsel nolu taşınmazı satın alma işlemlerini yapacakları vadiyle müvekkillerinden toplamda 325.500,00 TL tahsil ettiklerini, davalılar tarafından 325.000,00 TL para alınmasına rağmen gayrimenkul alımı yapılmadığını, müvekkil adına tescil edilmeyen taşınmazlardan kaynaklı sebepsiz zenginleşen davalılardan bu bedellerin tahsili amacıyla Tire İcra Müdürlüğünün ......
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yükleniciden haricen satın alanın bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 97 nci maddesi, 2. Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olan 30.09.1988 tarih ve 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca da, kat mülkiyetine tabi taşınmazlarda yükleniciden haricen bağımsız bölüm satın alınması halinde taraflar edimlerini karşılıklı olarak yerine getirmiş olmaları halinde artık sözleşmenin şekle aykırılığının ileri sürülmesi iyi niyet kurallarına aykırı olduğu belirtilmiştir. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı yükleniciden 29.9.2009 tarihinde imzalanan taşınmaz satış sözleşmesi ile bedelini ödeyerek daire satın aldığını, sözleşmede teslim tarihi 2.11.2010 tarihi olarak belirlenmesine rağmen dairenin fiilen 28.6.2013 tarihinde teslim edildiğini, sözleşmede gecikilen her ay için 300 USD kira bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ayrıca teslim edilen dairede bir kısım eksik iş ve ayıplı imalatların bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geç teslim nedeniyle ödenmesi gereken 9.300 USD ile eksik iş ve ayıplı imalat bedeli olarak 1.000,00 TL’nın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....