Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AŞ'ye ait 16.03.2020 Tarihli tahsilat makbuzunda sayacın hangi taşınmaz için takıldığı yazmadığından, bahsedilen mimari proje çizimine ilişkin herhangi bir belge ve bilgi ibraz edilmediğinden davacı yan bu talepler yönünden iddiasını ispatlayamamış, dava dilekçesinde yemin deliline dayandıkları görülmekle 09.12.2021 tarihli 5 nolu celsede davacı vekiline yemin deliline dayanıp dayanmayacakları sorulmuş, davacı vekili alınan imzalı beyanında yemin deliline dayanmayacaklarını bildirdiğinden bu yöndeki iddialarını ispatlayamamış olup, davacı yanın bu taleplerinin de reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur..." şeklinde belirtilen gerekçeler ile Terditli olarak talep edilen tapu iptali ve tescil talebi yönünden talebin feragat nedeni ile REDDİNE, Terditli olarak talep edilen alacak talebinin REDDİNE, dair karar verilmiştir....

Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; yükleniciden taşınmaz satın alınması sebebiyle verildiği iddia olunan kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takibine ilişkin menfi tespit istemlidir....

Yapı alacaklılarının ikinci grubunu ise taşınmaz maliki ile aralarında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmayan alt yüklenici ve zanaatkarlar oluşturmaktadır. Bu kişilerin akdi ilişkisi taşınmaz maliki ile eser sözleşmesi imzalamış olan asıl yüklenicilerdir. Bu kişiler yapım işini ayrı bir eser sözleşmesiyle yükleniciye karşı taahhüt etmişlerdir. Aralarında doğrudan bir eser sözleşmesi olmadığı halde taşınmaz maliki, alt yüklenicinin yükleniciden olan yapı alacaklarından kanun gereği sorumlu tutularak alt yükleniciye ipotek vermekle yükümlü kılınmıştır. Alt yüklenicinin yükleniciden olan alacağı, yüklenicinin taşınmaz malikinden olan alacağından ayrı ve bağımsız olduğundan alt yüklenicinin yapı ipoteği tescilini talep hakkı da, yüklenicinin yapı ipoteği tescilini talep hakkından ayrı ve bağımsız bir haktır. Böylelikle aynı taşınmaz üzerinde iki ayrı kanuni ipotek tesisi mümkündür....

    O yüzden davacının akidi olan yükleniciden isteminin parasal tutan ve nedenleri açıklattırılmalı, delilleri istenip toplanarak talep hakkında bunun sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır. Diğer taraftan, davacı 28 numaralı bağımsız bölümü yükleniciden kaba inşaat halinde satın aldığını, iyileştirme giderleri yaptığını iddia ederek arsa sahibi davalılardan da iyileştirme giderlerinin tahsilini talep etmiştir. Borçlar Kanunu'nun 410 ve devamı maddeleri hükmünce iş sahibinin menfaatine vekalet olmaksızın tasarrufta bulunan kimsenin de böyle bir istemde bulunması olanaklıdır. Bu nedenle de davacının talebinin ne olduğu ve parasal miktarı ile nedenleri açıklattırılmalı, aynı şekilde delilleri istenip toplanarak anılan istek kalemi de incelenip sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece değinilen yönler gözardı edilerek yasal hiçbir gerekçe gösterilmeden davacı isteminin reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

      Davacı kooperatifin zararı yöneticilerden talep edebilmesi için avans olarak yapılan ödemelerin inşaata dönüşmeyen kısmının yükleniciden tahsil edilememesi yani zararın doğması gerekir. Dosya kapsamından ...3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/12/2007 tarihli, 2005/689 E., 2007/457 K. sayılı ilamına istinaden davacı kooperatifin dava dışı yükleniciden zararını tahsil edip etmediği konusunda araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, kooperatifin davacı olduğu ve bahsi geçen ilama dayalı alacak davasının akıbeti araştırılarak kooperatifin yükleniciden bu bedeli tahsil edip etmediği hususu araştırılıp sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’nun diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, ...Bölge Adliye Mahkemesi 11....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün düzeltilerek bozulmasına ilişkin Dairemizin 10.03.2014 gün ve 2013/6923 Esas, 2014/1757 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davalı-karşı davada davacı ... vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Asıl davada davacılar vekili, arsa sahibi müvekkilleri ile davalı yüklenici ... arasında 16.09.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, yüklenicinin edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, eksik ve ayıplı imalatlar bulunduğunu ileri sürerek, her bir daire için 5.000,00’er TL’nin davalı yükleniciden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yüklenici ... vekilinin müvekkilleri ... ve ... aleyhine açmış olduğu karşı davanın ise reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada davacılar .. ve .....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yükleniciden haricen satın alanın bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 97 nci maddesi, 2. Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olan 30.09.1988 tarih ve 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca da, kat mülkiyetine tabi taşınmazlarda yükleniciden haricen bağımsız bölüm satın alınması halinde taraflar edimlerini karşılıklı olarak yerine getirmiş olmaları halinde artık sözleşmenin şekle aykırılığının ileri sürülmesi iyi niyet kurallarına aykırı olduğu belirtilmiştir. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

            e dava konusu taşınmaz ile birlikte 3 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerin de muvazaalı biçimde tapudan devredildiğini, davalı ...'in Akbank A.Ş.'den aldığı kredi nedeniyle taşınmaz kaydına ipotek konulduğunu ileri sürerek, taşınmaz tapu kaydının iptali ile adlarına 1/2'şer pay olarak tesciline, ipotek bedellerinin davalılarca ödenmesine veya taşınmaz için ödenen satış bedelinin ödeme gününden itibaren işleyen faiziyle birlikte yükleniciden alınmasını istemişlerdir. Davalı yüklenici, davacıların satış bedelini eksik ödediklerini, taksitli ödemelerde aksama olduğu için sözleşmenin feshedilerek taşınmazın davalı ...'e satıldığını, muvazaa bulunmadığını, davacılara yapılan ödemelerden cezai şartın indirilmesinden sonra bakiye bedeli ödemeye hazır olduğunu savunmuştur. Davalı-karşı davacı ..., tapu kaydına güvenerek ve banka kredisi kullanılarak taşınmazın tapu kayıt maliki dava dışı ... İnş. San. ve Tic. Ltd....

              Görevli mahkemeleri tespitte ipoteğin hukuki sebebini oluşturan alacak ilişkisine bakmak gerekir. Alacak ilişkisi ticari ise ticaret mahkemeleri davaya bakmakta görevlidir. Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; eldeki davada davacı yükleniciden yatırım amacıyla satın almış olduğu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmektedir. Davacı gerçek kişi olup satın alınan taşınmaz, davacının ticari işletmesi ile ilgili değildir. Davacının beyanına ve satın alma amacına göre tüketici olduğu açıktır. Davacı ailesi ile ilgili taşınmazda oturmaktadır. Bu itibarla eldeki dava mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün tüketici mahkemelerinin görev kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Davaya bakmakta görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı yükleniciden 29.9.2009 tarihinde imzalanan taşınmaz satış sözleşmesi ile bedelini ödeyerek daire satın aldığını, sözleşmede teslim tarihi 2.11.2010 tarihi olarak belirlenmesine rağmen dairenin fiilen 28.6.2013 tarihinde teslim edildiğini, sözleşmede gecikilen her ay için 300 USD kira bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ayrıca teslim edilen dairede bir kısım eksik iş ve ayıplı imalatların bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geç teslim nedeniyle ödenmesi gereken 9.300 USD ile eksik iş ve ayıplı imalat bedeli olarak 1.000,00 TL’nın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu