Şirketi vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir 2- Davacı vekilinin temyizi yönünden; Dava hizmet alım sözleşmesine istinaden işçiye ödenen bedelin yükleniciden rücuen tahsiline ilişkindir. Hizmet alım sözleşmeleri ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur....
Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta, davacı, dava dışı yüklenici ... ile davalı arsa maliki arasında 17.09.2004 günü düzenlenen adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan çekişme konusu taşınmazı 20.02.2010 günlü adi yazılı temlik sözleşmesiyle temlik aldığından adına tescilini istemiştir. Arsa maliki ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği taşınmaz dava dışı yükleniciye bırakılmıştır. Çekişme konusu (A) blok zemin kat mesken niteliğindeki 1 numaralı bağımsız bölüm kat irtifakı kurulması nedeniyle davalı arsa maliki ... adına kayıtlı iken, 08.10.2010 tarihinde satış yoluyla davalı ...’e mülkiyeti nakledilmiştir. Davacı taşınmazı yükleniciden temlik almış, ancak yüklenici davada taraf olmamıştır....
Dava, arsa sahipleri ile yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı arsa sahipleri ... ve diğerleri ile davalı yükleniciler ... ve ...arasında yapılan 22.10.1999 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi için arsa sahipleri tarafından yükleniciler aleyhine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2008/617 sayılı dosyada dava açıldığı ileri sürülmüştür. Ne var ki mahkemece bu husus üzerinde durulmamıştır. Sözleşmenin feshi halinde yüklenicinin hak ve yükümlülükleri ve yükleniciden temlik alan davacının hukuki durumu etkileneceğinden bu davanın neticesi beklenmelidir. Ayrıca dava konusu taşınmaz 12.08.2005 tarihinde kat irtifakı kurulmak suretiyle davalılardan arsa sahibi ... adına tescil edilmiş, 30.06.2006 tarihinde davalı yüklenici ...'ya tapudan satış suretiyle ve 01.09.2006 tarihinde ... ...'...
Şti. bakımından; "birleştirilen dosyanın davacısı, akidi olan yükleniciden Türk Borçlar Kanununun 112. maddesine dayanarak ademi ifa sebebiyle tazminat isteyebilir. Buradaki borcun nedeni, borçlunun (yüklenicinin) taahhüdünü ihlal etmesidir. Borçlunun taahhüdü, genellikle bir akte dayandığından buna "akdi tazminat", borçlunun sorumluluğuna da "akdi sorumluluk" denilmektedir. Türk Borçlar Kanununun 112. maddesi gereğince ödenmesi gereken tazminat ise alacaklının müspet zararıdır. Müspet zarardan da borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise bu vaziyetle mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki fark anlaşılmalıdır. Bu nedenle mahkemece, bilirkişilerden ek rapor alınarak davacının isteyebileceği ./.. müspet zararı hesaplattınlmalı, bulunacak bu tutarın davadaki talebi aşmamak koşuluyla davalı yükleniciden tahsiline karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı davacılar avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... İnş. Tic. Ltd. Şti vekili avukat ... ile davacılar vekili avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, davalı yükleniciden inşaat halinde iken aldıkları üç adet konutun ayıplar nedeni ile oturulamayacak halde olduğunu ileri sürerek, satıştan vazgeçme ile dairelerin rayiç bedeli olarak 400.000 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir....
Bu durumda sözleşme gereği davacılara bırakılan ve aidiyeti konusunda çekişme bulunmayan 13 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binada mevcut 1, 2, 4 ve 6 no'lu bağımsız bölümlerin adlarına tescili gerekmektedir. Bunun yanında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince arsalarını yükleniciye veren ve sonuçta bağımsız bölüm alacak olan davacı arsa sahiplerinin bağımsız bölüm tapularının geciçi bir müddet yüklenici üzerinde kalması da 3. kişilere hak sağlamaz. Yapılacak basit bir araştırma ile yükleniciye değil de arsa sahiplerine ait olacağı anlaşılabilcek olan bağımsız bölümler üzerine konulan takyidatlar nedeniyle de iyiniyetli oldukları kabul edilemez. Nitekim, Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatları aynı yöndedir. Hal böyle iken, takyidatların kaldırılmasına ilişkin istemin de kabulü yerine reddi hatalı olmuştur. 3-Bozma nedenine göre, davalılardan Vergi Dairesi'nin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; yükleniciden taşınmaz satın alınması sebebiyle verildiği iddia olunan kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takibine ilişkin menfi tespit istemlidir....
Nitekim uygulamada yükleniciden şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişilerin temlik sözleşmesini adi yazılı satış sözleşmesi veya noterde düzenleme şekilde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak yaptıkları görülmektedir; Bunların dışında, 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 698 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile taşınmaz malın satılması yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. YARGITAY KARARI Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece toplanan delillere, özellikle tarafların iddia ve savunmalarına, yapıda bulunan bağımsız bölüm sayısı ile tapudaki paydaş sayısına göre dava konusu taşınmaz maldaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/8 Esas sayılı davada alacak isteminin reddine, tapu iptâli tescil talebinin ise şarta bağlı olarak kabulü ile birlikte ifa kuralı gereğince önceki asıl ve birleşen davada hüküm altına alınan alacaklar fer'ileriyle birlikte ödendiği takdirde bağımsız bölümlerin yükleniciden temlik alan davacı adına tesciline dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz olunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre asıl ve birleşen ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/342 Esas sayılı davasında davalı yüklenici şirket ve yüklenici şirket yetkilisi vekili ile birleşen ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/8 Esas sayılı dosyasında yükleniciden temlik alan davacı vekilinin tüm; asıl ve birleşen ... 2....