ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2023 (Ara Karar) NUMARASI : 2022/645 ESAS DAVA KONUSU : Müteahhitten/Yükleniciden Konut Alımı Nedeni Dayalı Tapu İptali Ve Tescil, Olmadığı Takdirde Alacak KARAR : Taraflar arasında görülen yukarıda tarih ve numarası yazılı ara karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında Tokat İli Merkez İlçesi Kaleardı Mah. 1487 Ada, 4 Parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılan C Blok Zemin Kat Kuzey Güney Batı Cephe 4+1 dairenin müvekkile satılması konusunda anlaşılmış olduğunu, ancak davalı şirket teslim tarihinden bu güne kadar müvekkile ait daireyi teslim etmediği gibi başkalarına sattığını, öncelikle sözleşmeye uygun olarak taşınmazın teslimi bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile müvekkilin uğramış olduğu maddi ve manevi zararlarının bu günkü bedelleri ile...
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile takibin 425.250-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine, işlemiş faize ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesi suretiyle takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan Tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları¬nın reddi gerekir. 2-Davacı belediyenin 900.000-litre motorin alımı için açtığı ihaleyi davalı şirketin kazandığı, taraflar arasında 16.01.2006 tarihli sözleşmenin imzalandığı, davalı yüklenicinin bu işe ilişkin olarak 85.100-TL kesin teminat verdiği uyuşmazlık konusu değildir....
Bu koşullar bir yapı alacağının mevcut olması, alacağın taşınmaz maliki tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması, malik tarafından yeterli güvencenin gösterilmemiş olması ve yüklenilen işin tamamlanmasından itibaren en geç 3 ay içinde tescil talebinde bulunulmasıdır. Somut olayda; alacak davalı iş sahibi-taşınmaz maliki tarafından kabul edilmediğinden davacı alt yüklenicinin yükleniciden olan alacağı konusunda mahkeme ilamı ibraz etmesi gereklidir. Ancak mahkeme ilamı bulunmamaktadır. Bununla birlikte aynı ilk derece mahkemesinde, iş bu davadan önce açılmış ... esas sayılı dosyasında, alt yüklenici ile yüklenici arasında görülen alacak davası bulunmaktadır. Mahkemece bu dava HMK'nın 165. maddesi gereğince bekletici mesele yapılıp sonucuna göre diğer delillerle birlikte değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekirken, alacak konusunda mahkeme ilamı bulunmamasına rağmen yapı alacağının geçici tesciline karar verilmesi doğru olmamıştır....
Bu koşullar bir yapı alacağının mevcut olması, alacağın taşınmaz maliki tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması, malik tarafından yeterli güvencenin gösterilmemiş olması ve yüklenilen işin tamamlanmasından itibaren en geç 3 ay içinde tescil talebinde bulunulmasıdır. Somut olayda; alacak davalı iş sahibi-taşınmaz maliki tarafından kabul edilmediğinden davacı alt yüklenicinin yükleniciden olan alacağı konusunda mahkeme ilamı ibraz etmesi gereklidir. Ancak mahkeme ilamı bulunmamaktadır. Bununla birlikte aynı ilk derece mahkemesinde, iş bu davadan önce açılmış 2018/850 esas sayılı dosyasında, alt yüklenici ile yüklenici arasında görülen alacak davası bulunmaktadır. Mahkemece bu dava HMK'nın 165. maddesi gereğince bekletici mesele yapılıp sonucuna göre diğer delillerle birlikte değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekirken, alacak konusunda mahkeme ilamı bulunmamasına rağmen yapı alacağının geçici tesciline karar verilmesi doğru olmamıştır....
Bu nedenle taşınmaz başında uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimlerini yerine getirip getirmediğinin belirlenmesi, arsa sahiplerinin sözleşmeye bağlı olarak yükleniciden talep edebilecekleri tüm alacak ve tazminatlardan temlik alan davacınında halefiyet ilkesi gereği sorumlu tutulacağının gözetilmesi, varsa eksik iş bedeli ve arsa sahibinin tazminat ve alacak tutarlarının davacıya depo ettirilmesi ve sonucuna göre bir karar erilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; davacı ... ve eşi... adi yazılı satış sözleşmelerini arsa sahibi davalı ... ve davalı yüklenici ... İnşaat ile birlikte akdetmişlerdir....
Yapı alacaklılarının ikinci grubunu ise taşınmaz maliki ile aralarında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmayan alt yüklenici ve zanaatkarlar oluşturmaktadır. Bu kişilerin akdî ilişkisi taşınmaz maliki ile eser sözleşmesi imzalamış olan asıl yüklenicilerdir. Bu kişiler yapım işini ayrı bir eser sözleşmesiyle yükleniciye karşı taahhüt etmişlerdir. Aralarında doğrudan bir eser sözleşmesi olmadığı halde taşınmaz maliki, alt yüklenicinin yükleniciden olan yapı alacaklarından kanun gereği sorumlu tutularak alt yükleniciye ipotek vermekle yükümlü kılınmıştır. Alt yüklenicinin yükleniciden olan alacağı, yüklenicinin taşınmaz malikinden olan alacağından ayrı ve bağımsız olduğundan alt yüklenicinin yapı ipoteği tescilini talep hakkı da, yüklenicinin yapı ipoteği tescilini talep hakkından ayrı ve bağımsız bir haktır. Böylelikle aynı taşınmaz üzerinde iki ayrı kanuni ipotek tesisi mümkündür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.05.2012 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuş, mahkemece dava esastan incelenerek sonuçlandırılmıştır. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3. Maddesi ( c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz “konut” niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.04.2010 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden temlik alınan hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini savunmuş, mahkemece dava esastan incelenerek sonuçlandırılmıştır. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi ( c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz “konut” niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.06.2007 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava davalı yükleniciden kazanılan kişisel hakka dayalı mülkiyet aktarımı istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir....
Noterliği’nce düzenlenen 26.10.1999 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile yükleniciden satın alındığını ileri sürerek adına tescilini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde gösterilen dava değeri dikkate alınarak Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalılar arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün yükleniciden satın alındığı iddiasıyla tescili istemine ilişkindir. İddia şekline göre; davacının konut olan bu yeri oturmak amacıyla satın aldığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki yasada değişiklik yapan 4822 sayılı yasanın 3/c maddesi ile “konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alınmıştır....