WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alımına ilişkin tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....

Şti. ile diğer davalı arsa sahibi ... arasında yapılan Foça Noterliğinin 05/03/1998 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre dava konusu Foça ilçesi İsmetpaşa Mahallesi 1646 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 10 adet villa inşaat yapım işinin kararlaştırıldığını, davacının 18.03.1999 tarihli harici sözleşme ile davalı yükleniciden kendisine düşen 10 numaralı bağımsız bölümü satın aldığını bedelini ödediğini, 2001 yılından beri taşınmazda oturduğunu, inşaatların dava tarihi itibariyle bitmiş ve fiilen kullanılmakta olup davacının yükleniciden bağımsız bölüm satın alan dört kişiden biri olduğu dikkate alınarak davalı yüklenici şirketin diğer davalı arsa sahibine sözleşmeye göre saptanacak eksik kalmış edimlerinin yüklenicinin halefi olarak 1/4 tutarının veya diğer bağımsız bölüm alıcılarına karşı dava ve başvuru hakları saklı kalmak kaydı ile tamamının karşılanması koşuluyla 1646 ada 2 parselde kayıtlı 5.blok zemin ve 1.katlardaki 10 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali...

    Yükleniciden bağımsız bölüm satın alanlar ise inşaatın tamamlanması durumunda kendilerine yapılan devrin geçerlilik kazanacağını bilmeleri gerektiğinden, hayatın olağan akışı karşısında iyiniyet iddialarında bulunmaları mümkün değildir. Bunun yanında müteahhitten bağımsız bölüm devralıp başkasına devreden davalıların rücu hakları gözetildiğinde, davada taraf olarak yer almaları yerinde olup bu kişiler hakkında açılan davanın da kabul edilerek tüm davalılar bakımından kabule karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ne ait iken 26.06.2008 tarihinde satın aldığını, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiş ve karşı dava olarak davacı karşı davalılara taşınmaza elatmalarının önlenmesiyle 2.000 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddine; 122.500 Euro ile 60 GBP alacakların dava tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalı yükleniciden alınmasına, karşı davada elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine dair karar verilmiştir. Hükmü, davacılar-karşı davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise tazminat; karşı dava eltamanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir....

        Sözleşmede arsa sahibine 200 m² bir daire verileceği belirtilmiş ancak hangi daire olduğu belirtilmemiştir. 2014 tarihinde arsa sahibi ile yüklenici arasında çekilen kura da dava konusu 4 nolu bağımsız bölüm arsa sahibine bırakılmışsa da, taraflar arasında imzalanan 07.10.2017 tarihli adi sözleşme ile, arsa sahibi kendisine bırakılan 4 no.lu bağımsız bölüm yerine yüklenicinin başka yerdeki bağımsız bölümlerinin kendisine verilmesine rıza göstermiştir. Yüklenici, arsa sahibiyle yaptığı bu anlaşmadan sonra 4 no.lu bağımsız bölümü diğer davalı ...’a satmıştır....

          Bu şahıslarda satın aldıkları arsa paylarını kat irtifakı kurulduktan sonra; sırasıyla, 4 no'lu bağımsız bölümü ...; 16 ve 17 no'lu bağımsız bölüm ile zemin kat 1 no'lu dükkanı ... ve ..., 15 no'lu bağımsız bölümü ...’a, 14 no'lu bağımsız bölümü ...’ya satmışlardır. Öte yandan ..., 10 ve 13 no'lu bağımsız bölümü, ..., 9 no'lu bağımsız bölümü yüklenici ...'dan satın almışlardır. Görüldüğü gibi kararı temyiz eden davalıların bir kısmı sözleşmenin taraflarına göre 3. kişi durumunda, bir kısmı ise üçüncü kişilerden tapuya güvenerek bağımsız bölüm satın alan 4. kişi durumundadırlar. Hal böyle olunca iyiniyetli üçüncü kişiler ile iyiniyetli dördüncü kişilerin TMK'nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisaplarının korunması gerekir. Bunun içinde mahkemenin sadece arsa payı sözleşmesinin varlığından söz ederek bu şahısları hiçbir araştırma yapmadan kötüniyetli sayması ve “tapuya güvenerek” iktisap ettikleri tapuların iptaline karar verilmesi kabul edilemez....

            Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, yükleniciden yer satın alan 3. kişilerin yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde, arsa maliki tarafından bağımsız bölümün tapu kaydının iptalinin istenebileceğini bildiğinden ve bunun riskini göze aldığından TMK.nun 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı adına kayıtlı 12 nolu bağımsız bölümün davalı adına mevcut tapu kaydının 328/579 hissesinin iptali ile dava konusu taşınmaz hissesinin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....

              Adı geçen davalı vekilinin verdiği 13.12.2004 tarihli cevapta uyuşmazlık konusu bağımsız bölümün ferdileştirme suretiyle kooperatif üyesi ...'a tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Ferdileşme sırasında kooperatifin yapıcı firmaya olan borçları üyelere bölüştürülmüş ve her bağımsız bölüm sahibi üye kendisine isabet eden borç için yüklenici firmaya ödeme taahhüdünde bulunmuştur. Davacı iddiasına göre yükleniciden satın alan kişi olmayıp arsa sahibi kooperatif üyesi bulunduğuna göre olayda 4077 sayılı Yasanın 3/C maddesi hükmünün uygulama yeri yoktur. Bu nedenle davaya genel mahkemede bakılması gerekir. Aksine düşünceyle görevsizlik kararı ile davanın reddi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.2.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı şirket yetkilisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alan 3. kişi olup, yüklenici olan davalı aleyhine açtığı davada dairede ve ortak alanlarda bulunan eksik imalâtların tespiti ile masrafları davalı şirkete ait olmak üzere davacı tarafından davalı şirketin ediminin ifasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eksik imalâtların olduğunu ileri sürdüğü dava konusu Mersin ili Yenişehir ilçesi, Bahçe Mahallesi 19KII. pafta, 2253 ada, 9 parsel üzerine inşa edilecek binadan 6 nolu bağımsız bölümü beyanları ve dosya kapsamına göre dava dışı arsa sahibi ...'dan satın almıştır....

                  Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz olan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği; bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde, olayın özelliğine...

                    UYAP Entegrasyonu