Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmede arsa sahibine 200 m² bir daire verileceği belirtilmiş ancak hangi daire olduğu belirtilmemiştir. 2014 tarihinde arsa sahibi ile yüklenici arasında çekilen kura da dava konusu 4 nolu bağımsız bölüm arsa sahibine bırakılmışsa da, taraflar arasında imzalanan 07.10.2017 tarihli adi sözleşme ile, arsa sahibi kendisine bırakılan 4 no.lu bağımsız bölüm yerine yüklenicinin başka yerdeki bağımsız bölümlerinin kendisine verilmesine rıza göstermiştir. Yüklenici, arsa sahibiyle yaptığı bu anlaşmadan sonra 4 no.lu bağımsız bölümü diğer davalı ...’a satmıştır....

    Bu şahıslarda satın aldıkları arsa paylarını kat irtifakı kurulduktan sonra; sırasıyla, 4 no'lu bağımsız bölümü ...; 16 ve 17 no'lu bağımsız bölüm ile zemin kat 1 no'lu dükkanı ... ve ..., 15 no'lu bağımsız bölümü ...’a, 14 no'lu bağımsız bölümü ...’ya satmışlardır. Öte yandan ..., 10 ve 13 no'lu bağımsız bölümü, ..., 9 no'lu bağımsız bölümü yüklenici ...'dan satın almışlardır. Görüldüğü gibi kararı temyiz eden davalıların bir kısmı sözleşmenin taraflarına göre 3. kişi durumunda, bir kısmı ise üçüncü kişilerden tapuya güvenerek bağımsız bölüm satın alan 4. kişi durumundadırlar. Hal böyle olunca iyiniyetli üçüncü kişiler ile iyiniyetli dördüncü kişilerin TMK'nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisaplarının korunması gerekir. Bunun içinde mahkemenin sadece arsa payı sözleşmesinin varlığından söz ederek bu şahısları hiçbir araştırma yapmadan kötüniyetli sayması ve “tapuya güvenerek” iktisap ettikleri tapuların iptaline karar verilmesi kabul edilemez....

      Adı geçen davalı vekilinin verdiği 13.12.2004 tarihli cevapta uyuşmazlık konusu bağımsız bölümün ferdileştirme suretiyle kooperatif üyesi ...'a tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Ferdileşme sırasında kooperatifin yapıcı firmaya olan borçları üyelere bölüştürülmüş ve her bağımsız bölüm sahibi üye kendisine isabet eden borç için yüklenici firmaya ödeme taahhüdünde bulunmuştur. Davacı iddiasına göre yükleniciden satın alan kişi olmayıp arsa sahibi kooperatif üyesi bulunduğuna göre olayda 4077 sayılı Yasanın 3/C maddesi hükmünün uygulama yeri yoktur. Bu nedenle davaya genel mahkemede bakılması gerekir. Aksine düşünceyle görevsizlik kararı ile davanın reddi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.2.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, yükleniciden yer satın alan 3. kişilerin yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde, arsa maliki tarafından bağımsız bölümün tapu kaydının iptalinin istenebileceğini bildiğinden ve bunun riskini göze aldığından TMK.nun 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı adına kayıtlı 12 nolu bağımsız bölümün davalı adına mevcut tapu kaydının 328/579 hissesinin iptali ile dava konusu taşınmaz hissesinin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı şirket yetkilisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alan 3. kişi olup, yüklenici olan davalı aleyhine açtığı davada dairede ve ortak alanlarda bulunan eksik imalâtların tespiti ile masrafları davalı şirkete ait olmak üzere davacı tarafından davalı şirketin ediminin ifasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eksik imalâtların olduğunu ileri sürdüğü dava konusu Mersin ili Yenişehir ilçesi, Bahçe Mahallesi 19KII. pafta, 2253 ada, 9 parsel üzerine inşa edilecek binadan 6 nolu bağımsız bölümü beyanları ve dosya kapsamına göre dava dışı arsa sahibi ...'dan satın almıştır....

            Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz olan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği; bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde, olayın özelliğine...

              Somut olayda yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişilerin inşaata devam ettiği anlaşılmakta olup inşaatın durması konusunda bir ihtiyati tedbir kararı da olmadığına göre sözleşmenin feshinin ileriye mi yoksa geriye mi etkili fesih olacağı hususu inşaatı yargılama safhasındaki son durumu itibari ile belirlenmelidir. Sözleşmenin ileriye etkili feshine karar verilebilmesi için inşaat seviyesinin %90 oranının üzerinde ve kabul edilebilir nitelikte olması gerekir. Bu durumda mahkemece mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle yeniden keşif yapılıp, tüm bağımsız bölümler ve ortak alanlar görülerek keşif tarihi itibari ile inşaatın hali hazır durumu belirlenip buna göre sözleşmenin ileriye veya geriye etkili feshine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar dikkate alınmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                K A R A R Davacılar, davalı tarafından yapılmakta olan inşaattan bağımsız bölüm satın aldıklarını eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi için ihtarname keşide edilmesine rağmen giderilmediğini ileri sürerek fazlasına ilişkin hakları saklı kalmak üzere 8.071.000.000 TL zararlarının ihtarname tarihinden faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılardan ... ..., ... ..., ......

                  Mahkemece asıl dava yönünden taraflar arasındaki sözleşmede davacıya satışı vaad edilen bağımsız bölümün 9 nolu bağımsız bölüm değil 6 nolu bağımsız bölüm olduğunu, 6 nolu bağımsız bölümün ise davalı-birleşen davacı ... adına kayıtlı olduğunu, davalı yüklenicinin edimini ifa etmediğinden taşınmazın değeri olarak tespit edilen bedelin yükleniciden talep edilebileceğini, birleşen 2012/642 Esas sayılı davada ise, davacı tarafından 4 nolu bağımsız bölümün tescilinin talep edilmesine rağmen, taraflar arasındaki sözleşmede bağımsız bölüm numarasının belirtilmediğini, 4 nolu bağımsız bölümün arsa sahibi davalı ... adına kayıtlı iken davacı adına tescil edildiğini, daha sonra davacı tarafından davalı ...’a devredildiğini, davalının hataya düşürüldüğüne dair dosya kapsamında delil bulunmadığını, sözleşmenin geçerli olmadığını ve taşınmazın tespit edilen değerinin yükleniciden talep edilebileceğini, birleşen 2014/479 Esas sayılı davada ise, sözleşmede yüklenici tarafından satışı vaad edilen bölümün...

                    İli, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan, ana mimari uygulama projesinde 13 ve 14 numaralı dükkan iken, tadilat mimari uygulama projesinde tevhit edilerek tek dükkan haline getirilen taşınmaz ile, ana mimari uygulama projesinde su deposu iken, tadilat mimari uygulama projesinde tevhit edilen dükkanın (13 ve 14 numaralı) deposu haline getirilen taşınmazın, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tadilat uygulama projesine uygun olarak depolu dükkan vasfıyla ve tek bağımsız bölüm numarası verilerek davacı Ahmet Salim oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, manevi tazminata ilişkin talebinin reddine, karar verilmiştir. Kararı, davalılar ...,... ve ... vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise tazminat istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu