Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yüklenici aleyhine inşaatın eksik ve ayıplı yapılması sebebiyle giderim davası sözleşmesinin tarafı olan arsa sahipleri, arsa sahiplerinin sözleşmeden doğan haklarını temlik ettiği halefleri ve yükleniciden bağımsız bölüm satın alan daire sahipleri tarafından açılabilir. Taraf ehliyeti dava şartlarından olup görevi gereği mahkemelerce kendiliğinden gözetilir. Yöneticinin aktif husumet ehliyeti olmadığından zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan, bağımsız bölüm maliklerinin davaya muvafakat veya yöneticinin avukatına vekâlet vermesi suretiyle taraf teşkilindeki eksiklik giderilemez. Bu durumda aktif husumet yokluğu sebebiyle kararın bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun değişik gerekçeyle bozma düşüncesine katılamıyoruz....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/977 esas sayılı dosyası arsa sahibi ... mirasçılarının yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan 3. kişiler aleyhine açtığı men’i müdahale ve ecrimicil talebi, Birleşen ...7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/179 esas sayılı dosyası yüklenicinin komşu parselin satın alınması sebebiyle tapu iptali tescil olmazsa bedelinin tahsiline ilişkindir....

      Süresi içinde davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve tazminat; karşı dava ve birleştirilen dava, yükleniciden bağımsız bölüm alan tüketicinin açtığı tapu iptali ve tescil veya tazminat isteğine ilişkindir. Davacı - karşı davalı ... vekili, müvekkilinin dava konusu 312 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan A blok, 3. Kat, 5 numaralı bağımsız bölümü arsa sahibi ...’dan satın aldığını; ancak, dava konusu taşınmazı davalının işgal ettiğini ileri sürerek davalının müdahalesinin önlenmesine ve 1.000,00 TL haksız işgal tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı - karşı dava ve birleştirilen dava davacısı ... vekili, dava konusu bağımsız bölümü müvekkilinin yükleniciden Adana 10....

        Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

          Davacılardan Kamil Öztürk 6 parsel sayılı taşınmazda inşa edilen 2 numaralı bağımsız bölümün adına tescilini istemiştir. Bu gibi taşınmazlar tapuda "arsa" niteliğinde kayıtlı olmalarına rağmen üzerine yapılan bina sebebiyle karmaşık bir hukuki yapı gösterirler. Davalı yüklenici, davacılara harici sözleşmeler ile tapu kaydından belli bir miktar payın satışını değil davalıların inşa ettirdiği binada bağımsız bölüm satmıştır....

            arasında adi yazılı şekilde imzalanan bila tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, müvekkillerinin davalı yükleniciye tapuyu devretmesine rağmen davalının sözleşmeye aykırı davranarak imar mevzuatına aykırı ve kaçak olarak yaptığı binayı tamamlamadığı gibi bir kısım bağımsız bölümleri de diğer davalılara devrettiğini ileri sürerek, taraflar arasındaki sözleşmenin hükümsüzlüğünün tespiti ile iptalini, tüm davalıların adlarına olan tapu kayıtlarının iptali ile hisseleri oranında müvekkilleri adlarına tapuya tescilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davalılardan ...'a yönelik davayı atiye bırakmıştır. Asıl ve birleşen davada davalılar ..., ... ve ... vekili, davalılardan ...'ın murisi ve babasının ve diğer davalıların iyiniyetle davalı yükleniciden bağımsız bölüm satın aldıklarını, inşaatın imar mevzuatına aykırı yapılmış olmasının tek başına sözleşmenin feshini gerektirmeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir. Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Büyük şehirlerde küçük tasarruf sahipleri çoğu kez daha uygun bedelle konut edinmek ya da en iyi konumdaki bağımsız bölümü satın almak için tamamlanmamış inşaatları tercih ettikleri bir gerçektir. İyi niyetli üçüncü kişinin, henüz tamamlanmamış ve kat irtifakı kurulmuş bir yapıdan bağımsız bölüm satın almak istediğinde yapması gereken iki şey vardır....

                Tüketici Mahkemesince verilen 21.06.2016 gün ve 2015/911-2016/1377 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişi davalı yüklenici olup, yüklenicinin arsa sahibiyle yaptığı sözleşme uyarınca yapıp kendisine kalan ve davacıya satılan bağımsız bölümdeki eksik işlerin giderim bedeli ve bunların tamamlanması için, resmi kurumlara yapılan ödemelerin istirdadı istemine ilişkindir. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmayıp, ihtilâf satım sözleşmesinden kaynaklandığından, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki uyuşmazlıkla ilgili Yargıtay Yüksek 13....

                  Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 E, 1988/2 K sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

                  Esas sayılı davada Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölümün tapusunun iptâli ve tescili ile taşınmaz için ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat talebi, bu talepler kabul olunmazsa dairedeki eksikliklerin bedeli, gecikme tazminatı ve manevi tazminata ilişkindir. Birleşen dava ise yüklenici tarafından taşınmazın sahibi asıl dava davacısına karşı açılmış olup, sözleşmede eksik ödenen bedel alacağının tahsili talebine yöneliktir....

                    UYAP Entegrasyonu