Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eser sözleşmesinde, yüklenici belli bir sonucu (eser) taahhüt ettiğinden sonuç gerçekleşirse, yüklenici borcunu ifa etmiş sayılır ve ücrete hak kazanır. 6098 sayılı Türk borçlar Kanunu’nun karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerin ifasında sırayı düzenleyen 97. maddesi “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” düzenlemesini içermekle bu düzenleme, eski düzenlemeye paralel olup öğreti ve uygulamada ödemezlik defi olarak karşımıza çıkmaktadır.Somut olayda da ,eser sözleşmesindeki taahüdünü yerine getiren davacının ,ücrete hak kazandığı,davalının ödemezlik definin kabulü yönünde yasal koşulların bulunmadığı , bu sebeple yaptığı takipte davalıların borca itirazının haksız olduğu anlaşılmakla, mahkemece itirazın iptaline karar verilmesinde usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşlmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; asıl ve birleşen davada müvekkili ile davalı şirket arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçilerin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davaların işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçilere icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek müvekkili tarafından ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

    Birleşen 2011/354 E. sayılı davada davacı yüklenici şirket ve yüklenici şirketten bağımsız bölüm satın aldığı iddia edilen ...., ....ve.... vekilleri, yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini ancak arsa sahibinin tapuları devretmediğini, öte yandan arsa sahibinin dairelerine bir takım ekstra imalatlar yapıldığını ileri sürerek, bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptalini ve fazladan imalatlar için 10.000,00 TL’nin davalı arsa sahibinden tahsilini talep ve dava etmişlerdir....

      Götürü bedel kararlaştırılması halinde, işin masrafı daha az veya daha çok olsa da yüklenici eseri bu bedelle yapmak zorundadır. Kural olarak bedel işin teslimi anında ödenir. Ancak taraflar sözleşmeyle ödeme şekil ve zamanlarını serbestçe kararlaştırabilirler. Eser sözleşmesi iki tarafa borç yüklediğinden kendi edimini ifa etmeyen tarafın karşı edimin ifasını istemesi halinde ödemezlik defi ileri sürülebilir. (BK 97). 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde “Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir....

        Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; davalı arsa sahiplerinin 28.05.2003 tarihli ihtarnameyle 07.03.2000 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini feshettikleri, davalı yüklenicinin de arsa sahipleri tarafından açılan ... 12.Asliye Hukuk Mahkemesin 2003/945 esasında kayıtlı davaya verdiği cevapta ve birleşen davasında sözleşmenin haksız fesih sebebiyle müspet zararını istediği, böylelikle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi taraf iradelerinin fesihte birleştiği anlaşılmaktadır. Orta yerde, ileriye etkili sonuçlar doğuracak şekilde yapılmış fesih bulunmadığına, yüklenici tazminat isteyerek feshe rıza gösterdiğine göre davacı, feshedilen sözleşmeye ve fesih doğrultusunda irade açıklayan yüklenicinin temlik işlemine dayanarak mülkiyet aktarımı isteyemez. Ancak, 23.09.2003 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yüklenici tarafından ifa edilmediğinden Borçlar Kanununun 96. maddesine dayanarak yükleniciden ademi ifa sebebiyle tazminat talebinde bulunabilir....

          Davacı vekili, davalı yüklenici şirketle müvekkili arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile kararlaştırılan inşaatın hukuki imkansızlık ve ifa imkansızlığı nedeniyle yerine getirilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili olarak feshini ve tapu kaydındaki şerhin terkinini; talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ise sözleşmenin başından itibaren yüksek gerilim hattının varlığı bilinerek ve bu duruma esneklik getirecek şekilde sözleşme imzalandığını savunarak, ifa imkansızlığının söz konusu olmadığını ve sözleşmenin geçerliliğinin devamına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinden kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir. 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 2/6. maddesine göre işçiye karşı asıl işveren ve yüklenici işçilik alacaklarından dolayı müteselsilen sorumludurlar. Ancak, bu yasa hükmünün asıl işverenle yüklenici arasındaki iç ilişkide uygulanması mümkün değildir. İşverenle yüklenici arasında sözleşme hükümleri geçerli olup uyuşmazlık buna göre çözülmelidir. Sözleşme hükümlerine göre yüklenici davacıya ait işyerinde kendi işçileri ile bir hizmet ifa etmeyi üstlenmiştir. Hakları ödenen işçi sözleşme uyarınca davalının işçisidir. Sözleşmede farklı bir hüküm bulunmadığı takdirde işçilik hakları da yüklenici davalı tarafından ödenmelidir. İşçi davalıdan başka yükleniciler nezdinde de çalışmış olması halinde kıdem tazminatı ve fazla mesai ücretinden her yüklenici çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak yıllık izin alacağı ve ihbar tazminatından ise son yüklenici sorumludur....

              olan ... nolu Nama Yazılı İntifa Senedi ile bir adet B grubu 5.000,00-TL nominal değerli "..." nolu Nama Yazılı Muvakkat Pay İlmuhaberinin pay ilmuhaberinin iptalini ve 3.kişilere devrinin önlenmesine yönelik karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, zayi olduğu bildirilen nama yazılı intifa senedi ile nama yazılı muvakkat pay ilmühaberi iptaline ilişkindir. Mahkememizin 27/02/2023 tarihli tensip tutanağı ara kararı uyarınca gerekli ilanların yapılmasına karar verilmiş, davacı ilanların yapıldığına ilişkin masraf makbuzunu dosyaya ibraz etmiştir. Davacı davaya konu kayıp olduğu bildirilen, düzenleyeni ... A.Ş. olan ... nolu Nama Yazılı İntifa Senedi ile bir adet B grubu 5.000,00-TL nominal değerli "..." nolu Nama Yazılı Muvakkat Pay İlmuhaberinin" 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesine ilişkin tedbir talep etmiş talebin % 20 teminat karşılığında kabulüne karar verilmiştir....

                Şu halde bozma ilamında izah edildiği üzere, yüklenici, yasa ve sözleşme hükümlerine, fen ve sanat kurallarına uygun şekilde ve sözleşmeden beklenen amaca uygun olarak inşaatı yapmakla yükümlüdür. Yüklenicinin bu yükümlülüğü, BK'nun 356. maddesi gereğince arsa sahibine olan özen borcu gereğidir. Yüklenici ..., sözleşme ile üstlendiği edimini sözleşme koşullarına uygun şekilde ifa etmemiş, teslimde kendi kusuru ile temerrüde düşmüş ve yaptığı inşaatı da kamu düzenine aykırı şekilde kaçak yapmıştır. Açıklanan nedenlerle, BK'nun 106/II maddesi gereğince inşaat sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshine karar verilmesi zorunludur....

                  Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmede alt işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretlerinin ödenmesinden sorumlu olacağına dair herhangi bir düzenlemenin bulunmaması, davacının üst işveren olarak ödemiş olduğu işçilik bedelleri nedeniyle alt işveren olan ve aralarındaki sözleşme uyarınca dönemsel sorumluluk ve yarı oranında sorumluluk esasına göre davalıya rücu hakkı bulunduğu gerekçesiyle davalının sorumluluğunu belirleyen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu