Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aksine, yüklenici yaptığı imalatlara karşılık ancak sebepsiz zenginleşmeye dayanarak parasal talepte bulunabilir. Sözleşme geriye etkili feshedildiğinden ve yüklenici alacakları sebebiyle arsa sahibini 13.06.2003 tarihinde ibra ettiğinden ne yüklenici ve ne de onun temlik işleminde bulunduğu üçüncü kişi bağımsız bölüm mülkiyetinin verilmesini talep edemeyeceklerinden davacının tapu iptali ve tescil davası açıklanan nedenlerle reddolunmalıdır. Her ne kadar aynı sözleşmeden kaynaklanan dava sebebiyle Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde Mersin 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.05.2006 günlü ve 2004/711 Esas, 2006/243 Karar sayılı ilamı onanmışsa da bu onama temyiz edenin sıfatına göre yapıldığından eldeki davaya etkili değildir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/96 ESAS VE 2022/94 KARAR DAVA KONUSU : Kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak geç teslim nedeniyle tazminat, eksik iş bedeli ve nama ifaya izin KARAR : Samsun 4....

    Talî ve önemsiz sayılabilecek işlerdeki eksiklik ise eserin teslim edilmiş sayılmasına engel değildir. (Syf. 486-487-488-489) bb. Teslim Borçlunun İfa Şekli Taşınırlarda teslim borcu, eserin işsahibinin egemenlik alanına geçirilmesiyle yerine getirilir. Yüklenici işsahibinin esere doğrudan doğruya zilyet olmasını sağlamalı ve onun zilyetliğini engelleyici durumları ortadan kaldırmalıdır. (syf. 489) cc. Teslim Borcunun İfa Zamanı Eseri teslim borcunun ifa zamanını taraflar sözleşmede diledikleri gibi belirleyebilirler. Sözleşmede kararlaştırılmadığı takdirde teslim borcunun ifa zamanı TBK'nın 90. Maddesine göre belirlenir. TBK'nın 90. Maddesine göre teslim borcunun, eserin tamamlanması ile birlikte muaccel olduğu kabul edilir. Teslim borcunun ifa zamanı, eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümünde de önem taşımaktadır....

      Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir....

        Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur....

          Davacı yüklenici şirket vekili dava dilekçesinde, sözleşmenin geçerli bulunduğunun tesbiti ve aynen ifa isteminde bulunmuşsa da, iş sahibi Bakanlığın tek taraflı feshi nedeniyle bu istemin kabulü mümkün değildir. Mahkemenin bu konudaki davacı istemini kabul etmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı yüklenici şirket vekili, sözleşmenin feshedildiği kabul edildiği takdirde ayrıca sözleşmenin haksız ve hukuka aykırı feshi nedeniyle tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı vekili dosyaya verdiği 10.05.2008 tarihli dilekçesinde bu konudaki tazminat istemlerinin 1.570.000,00 TL olduğunu, ancak bu davada fazla haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL istediklerini açıklamıştır. Davacı yüklenici vekili bilirkişi raporu doğrultusunda 1.000,00 TL'lik talebini 590.780,39 TL'ye ıslahla yükselterek haksız fesihten kaynaklanan zararların tazminini talep etmiştir. Davacı yüklenici şirketin bu konudaki isteminin kabul edilebilmesi için davalı Bakanlığın fesihte haksız olması gerekir....

            Davacı yüklenici davasında, davalılar ile aralarında düzenlenen 10.10.2001 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’ne göre inşaatın devam ettiğini ancak davalıların tamamlanan dairelerini teslim almaktan kaçındıklarını, kat irtifak tapusunun kurulması işlemlrine de gelmediklerini belirterek kat irtifak kurulması için nama ifaya izin ve yetki verilmesini talep etmiş, davalılar savunmalarında inşaatın bitirilmediğini gecikme tazminatı alacaklarının ödenmediğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. İlk derece mahkemesince, mahallinde yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre inşaatın tamamlandığı ve fiilen kullanıldığı istenilen belgelerin ikmâl edilmesi halinde kat mülkiyetine esas olmak üzere kat irtifakının tesis edilebileceğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile kat irtifakının kurulması için gerekli işlemler yapma yönünden davacıya nama ifaya izin verilmesine karar verilmiştir....

              Menfi zarardan maksat; sözleşmenin uygulanacağına güvenilerek yapılan ve malvarlığını eksilten harcama ve giderler, sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle iş sahibinin yapmak zorunda kalacağı giderler, özellikle ilk yüklenici ile sözleşme yapması nedeniyle başka bir yüklenici ile daha elverişli sözleşme yapma fırsatının kaçırılması ya da işin tamamlanması için ilk yükleniciye ödenmesi gerekenden daha fazla ödenecek bedel nedeniyle ortaya çıkan zararların tamamına denir. Menfi zarar, sözleşmenin geriye etkili feshinin hüküm ve sonuçlarını doğurduğu tarih esas alınarak hesaplanır. Nitekim 15.Hukuk Dairesi bir kararında, “menfi zarar kapsamına, sözleşmenin ifa ile bitirileceğine güvenilerek başka bir yüklenici ile sözleşme yapma fırsatının kaçırılmasından doğan zararın da gireceğini” belirtmiştir. (15. Hukuk Dairesi, 27.2.2006....

                Arsa sahibi ile arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder....

                  düzeltilmesini ve oluşan hasar ve zararında karşılanmasını, aksi takdirde nama ifa yolu ile eksikliğin giderileceğinin ihtar edildiğini, Davalı şirket tarafından keşide edilen 17/04/2017 tarihli cevabi ihtarnamede, işi teslim ettikleri için sorumluluklarının bulunmadığını ancak, bedeli mukabilinde işlem yapabileceklerini bildirdiklerini, Bunun üzerine taraflarınca Ankara .......

                    UYAP Entegrasyonu