WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından, istifanın bu yoldaki irade açıklamasının ortaklığa ulaşması ile sonuç doğuran tek taraflı ve bozucu yenilik doğurucu bir hukuki işlem olduğunu, Yönetim Kurulu üyesinin istifa etmesi ile üyeliğinin sona erdiğini, istifanın Yönetim Kurulu başkan yada vekiline yöneltilmesinin gerekmediğini, davalı şirketin adresini değiştirmesi nedeniyle tebligat yapılamadığını, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması talep edildiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tespit davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

Davacı dava dilekçesinde, davalı kooperatifte iki adet üyeliğinin olduğunu, üyeliklerinden birinin devri ile ilgili 02.01.2006 tarihli yönetim kurulu kararının sahte olduğunu iddia etmiş; alınan 17.10.2012 tarihli ilk bilirkişi raporunda, davacının bir adet üyeliğinin bulunduğu, bunu da 02.01.2006 tarihli, davacının da yönetim kurulu başkanı sıfatı ile altında imzası bulunan yönetim kurulu kararı ile ...'a devrettiği belirtilmekte, farklı bir bilirkişiden alınan diğer raporda ise, davacının üyeliği devrettiğine dair 02.01.2006 tarihli yönetim kurulu kararının altındaki imzaların sahte olduğu açıklanmakta, ayrıca davacının 03.12.2006 tarihi itibari ile iki adet üyeliğinin bulunduğu belirtilmektedir....

    Asıl dava alacağın tahsili, birleşen dava ise kooperatif üyeliğinden istifanın tespiti istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 13. maddesi; "Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir." hükmünü içermektedir. Kooperatif anasözleşmesinin 13. maddesinde de paralel düzenleme mevcuttur. Mahkeme de, asıl davada davalı, birleşen davada davacı ...'ın istifasının 17.05.2010 tarihinde kooperatife tebliğ edildiğini kabul etmektedir. Bu durumda kooperatif üyeliğinin istifa ile sona erdiğinin kabul edilmesi gerekmektedir....

      Maddesine göre 6 aylık süre içinde ilk genel kurul toplantısının yapılması ve dernek adına alınacak vergi kimlik numarasının T1 bildirilmesi gerektiğini derneğe bildirdiklerini, T3 ilk genel kurul toplantısını kendisine yapılan yazılı uyarı ve bildirime rağmen 6 için de yapmadığından bahisle TMK.'nın ilgili hükümlerine göre derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı dernek temsilcisi İsmail SAVRAN'ın 03/10/2017 tarihli beyanında; kendisinin davalı derneğin yönetim kurulu üyesi olduğunu, imzaya yetkisinin de olduğunu, dernek başkanı Sedat ÇIRAK'ın yurtdışında yaşadığını ve kendisinin de gelemediği için dernek toplantılarını zamanında yapamadığını ve bu aşamaya gelindiğini. derneğin faaliyetlerine devam etmesini talep etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Aydın 1....

      Maddesine göre 6 aylık süre içinde ilk genel kurul toplantısının yapılması ve dernek adına alınacak vergi kimlik numarasının T1 bildirilmesi gerektiğini derneğe bildirdiklerini, T3 ilk genel kurul toplantısını kendisine yapılan yazılı uyarı ve bildirime rağmen 6 için de yapmadığından bahisle TMK.'nın ilgili hükümlerine göre derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı dernek temsilcisi İsmail SAVRAN'ın 03/10/2017 tarihli beyanında; kendisinin davalı derneğin yönetim kurulu üyesi olduğunu, imzaya yetkisinin de olduğunu, dernek başkanı Sedat ÇIRAK'ın yurtdışında yaşadığını ve kendisinin de gelemediği için dernek toplantılarını zamanında yapamadığını ve bu aşamaya gelindiğini. derneğin faaliyetlerine devam etmesini talep etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Aydın 1....

      Eldeki davada; davalı kurumca, borçları nedeniyle davacı hakkında ödeme emirlerinin tanzim edildiği ... ve ... sicil numaralı işyeri dosyalarının onaylı birer örneğinin davalı Sosyal Güvenlik kurumu Başkanlığından (Pendik SGM) ; Davacının Yönetim Kurulu üyeliğinin bulunduğu anlaşılan dava dışı ...….A.Ş’de Yönetim Kurulu üyeliğinin hangi tarihte başlayıp sona erdiğini ve ortaklık durumunu gösterir ticaret sicili kayıtlarının ve şirketin iflasına ilişkin tüm kayıtların onaylı bir örneğinin ilgili Ticaret Sicilinden sorulması ile yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, cevabi evrak ve belgelerin dosya arasına alınmasından sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, tarafların temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 08.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak davalı Kurum tarafından davacının anonim şirket yönetim kurulu üyeliğinin 27.12.1999 tarihinde sona erdiğinin ve 27.08.2004 yılında vefat eden babasından miras yoluyla intikal eden bir başka anonim şirkette ortaklığı bulunsa da yönetim kurulu üyeliği bulunmadığının; ayrıca yasal düzenlemeler çerçevesinde, Bağ-Kur sigortalılığı için gerekli olan, kendi adına ve hesabına çalışma koşuluna ek olarak, gerçek ve götürü usûlde gelir vergisi mükellefi olma, Esnaf ve Sanatkarlar Siciline kayıtlı bulunma veya kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun kayıtlı bulunma koşulları bulunmadığının anlaşılması üzerine, sigortalılığı yeniden düzenlenerek, 27.12.1999 tarihinden sonraki sigortalılık süreleri iptal edilmiştir. 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297’nci maddesinde; “...taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir...

          olmasının kendiliğinden sona erme sebebi olarak sayıldığı, TMK 72.maddesinde zorunlu organların Genel Kurul, Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu olarak sayıldığı, tüzüğün 10.maddesinde yönetim kurulunun 7 asil ve 7 yedek üyeden, Denetim Kurulunun ise 3 asıl ve 3 yedek üyeden oluşacağının belirtildiği, tüzüğe aykırı yönetim kurulu oluşturularak denetim kurulu seçilmeksizin yapılan toplantının Genel Kurul toplantısı olmadığı gibi, zorunlu organlarında oluşturulmadığı anlaşıldığından, davanın kabulü ile, TMK 87/2.maddesi gereğince derneğin kendiliğinden sona ermiş sayılmasına dair karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile ilk genel kurul toplantısının süresinde yapıldığı kabul edilerek, davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak, derneğin kendiliğinden sona erdiği tespiti yönünde Esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu         2014/1997 E.  ,  2014/2228 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, Damızlık Birliği üyeliğinin sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın anılan Daireye gönderilmesine 06.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Eldeki davada öncelikle Mahkemece, davacının iptal ve ihya istediği bağkur sigortalılık süreleri ile hangi kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmasını talep ettiği hususları açıklığa kavuşturulmalıdır. Davacının sigortalılığına esas kabul edilen İnşaatçılar odası kaydının ise geçmişe yönelik olarak silinmesine karar verilemiyeceğinden, davacının bağkur sigortalılığı kapsamında kendi nam ve hesabına çalışmasının ne zaman başlayıp ne zaman sonlandığının araştırılması, kendi nam ve hesabına çalışma yok ise oda kaydına itibar edilemeyeceği, çalışmanın devam ettiğinin tespiti üzerine ise davalı Kurum tarafından oda kaydının 28.12.2012 tarih 14 sayılı yönetim kurulu kararı ile sona erdiğinin tespitine dair işleminin yerinde olduğu gözetilmeli ve varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7....

              UYAP Entegrasyonu