Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, taşınmazın bedelsiz devrine ilişkin kararın, eşitlik ilkesini ve malvarlığının korunması ilkesini ihlal etmesi nedeniyle butlan ile sakat olduğu, butlan iddiasının her zaman ileri sürülebileceği, genel kurulun mal varlığını koruma ilkesini ihlal edecek bir karar almaya yetkili olmadığı, yetkili olmadığı bir hususta yönetim kuruluna da yetki veremeyeceği, kararın bu yönüyle butlan ile sakat olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile İstanbul ili ... ilçesi ... mahallesi ... ada ... parsel ... blok ... numaralı bağımsız bölüm ile ... blok ... numaralı bağımsız bölümlerin davalı ... ... Kooperatifi adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... Kooperatifi adına tapuda tesciline karar verilmiştir....

    nin %96 hissedarı olduğunu, davalı şirketin 19/07/2014 tarihinde yapılan 2013 yılı genel kurulunda alınan kararların bir kısmının TTK m. 445, 437 ve 447 uyarınca butlanı/iptali gerektiğini, 23/08/2014 tarihli 2013 yılı ertelenen genel kurul toplantısında 6102 sayılı TTK m. 445, 437 ve 447 vs. uyarınca kanuna, esas sözleşmeye ve iyiniyet kaidelerine aykırılıktan dolayı butlan yaptırımına tabi tutulması ve iptali gerektiğini, 19/07/2014 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 5. maddesinde genel kurul toplantısında bilanço ve gelir tablolarının okunması ve görüşülerek onanması TTK m. 420 gereğince 1 ay sonraki genel kurula ertelenmesine rağmen, bilanço ve gelir tablosu görüşülüp karara bağlanmadan yönetim kurulunun ibrası görüşülmesine geçildiğini, yönetim kurulunun oyçokluğu ile ibra edildiğini, bunun kanuna ve iyi niyet kaidelerine aykırılık teşkil ettiğinden iptal gerektiğini, yönetim kurulu üyelerinin TTK 436/2 maddesindeki yasal düzenlemeye rağmen kendi ibralarında oy kullandıklarını...

      SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın (HÜKÜM) bölümünün 1 nolu bendinde geçen “butlan nedeniyle feshine” ve “tahliyesine” ibareleri kaldırılarak, yerlerine “butlan nedeniyle geçersiz olduğunun tespitine” ve “müdahalesinin menine” ibarelerinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 30.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dosyanın incelemesinde; davacı, davalı şirkette %30 hisse sahibi olduğunu ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, yönetim kurulunun 21/11/2019 tarihinde çağrısız olarak toplandığını ve dava dışı ortak Sedat Ökten'in kendisini münferit imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili Yönetim kurulu başkanı seçtirdiğini, kararların mutlak butlanla batıl olduğunu belirterek kararın iptalini talep ettiği, davalının yönetim kurulu toplantısı için TTK'da bir usul öngörülmediğini, ileri sürülen sebeplerin TTK'nın 391. maddesinde yazılı butlan sebepleri arasında sayılmadığını, toplantı tarihinin davacıya telefonla defalarca bildirildiğini belirterek davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, 30.01.2010 tarihli genel kurul toplantısının hazırlık aşamasında yönetim kurulunun usulüne uygun olarak toplanmadığını, başkanın evrakta imzasının bulunmadığını, kararın, yönetim kurulu karar defterinde yer almadığını, faaliyet raporunun usulüne uygun hazırlanmadığını ve özellikli 8 ve 13.maddelerin emredici hükümlere aykırı olduğunu ileri sürerek, genel kurulda alınan tüm kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı vekili,dava konusu genel kurul kararlarıyla yönetim kurulu işlemlerinin görüşüldüğünü davanın da haksız olduğunu savunarak, reddine karar verilmesini istemiştir....

          AŞ'nin yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullandığından bahisle bu maddenin iptalini talep etmişse de, Yargıtay 11. H.D.'nin 12/12/2016 tarih ve 2016/2098 E-9484 K sayılı kararında yönetim kurulu üyesi olmayan şirketin temsilcisinin kendisi yönetim kurulu üyesi olsa dahi yönetim kurulu üyesi olmayan şirketi temsilen ibrada oy kullanmasının mümkün olduğu, davalı şirketin yönetim kurulu üyesinin ortağı olduğu şirket nedeniyle edindiği oy hakkı TTK 436. maddesi kapsamında oydan yoksunluk olarak değerlendirilemeyeceği, bu sebeple ibraya ilişkin genel kurul kararının kanuna ve esas sözleşmeye aykırı olmadığı, 12 nolu gündem maddesinde, TTK m.395 ve 396 gereğince alınan izinlerin alınmasına yönelik kararın iptali talep edildiği, yönetim kurulu üyeleri oylamaya katılmamış ise de, TTK m.436’ya aykırı olarak % 99 hissedarı ... olan ......

            Sözkonusu yönetim kurulu kararı yine davalı şirketin 21.06.2021 tarihli ve 28.06.2018 tarihli yönetim kurulu kararlarına dayanmakta olup, bu kararların iptali talebiyle açılan ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasında "Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 52075 sayılı ilan içeriği ve sermaye taahhüt dağılım tablosuna pay adedi 120.000'den 233.040 paya çıkarak ve pay oranı değişmeyerek değişen sermayeye katılımın sağlandığı, TTK.nın 457 maddesi uyarınca düzenlenen yönetim kurulu beyanına göre de davalı şirketin 28.06.2018 tarih 014 sayılı yönetim kurulu kararı tüm pay sahipleri yönünden bağlayıcı niteliğiyle eşit işlem ilkesine aykırılık nitelik taşımadığı, sermaye arttırım kararının anonim şirketin temel yapısına uymama veya sermayenin korunması ilkesini zedeleyen niteliği bulunmamasına göre sermaye azaltılma ve arttırma kararlarının anonim şirkette sermayenin korunmasına ilişkin karar niteliğinde olduğu, TTK 391 mad. kapsamında düzenlenen sermaye arttırımı kararı ile pay sahiplerinin...

              Genel Kurula Murahhas Üyelerle En Az Bir Yönetim Kurulu Üyesinin Katılmamış Olmaması (TTK m. 497/2, 437/2).Paysahiplerinin yönetime ilişkin sorularının cevaplandırılması için genel kurulda murahhas üyelerle en az bir yönetim kurulu üyesinin hazır bulunması Kanunda öngörülmektedir (407/2). Aksi halde, paysahipleri bu duruma itiraz edip bunu tutanağa geçirtmesi halinde, finansal tabloların onaylanması, bilanço kârının kullanılması, yönetim kurulunun ibrası ve seçimi gibi alınan tüm kararların kanuna aykırı olduğu nedeniyle iptali dava edilebilir (m. 437/2)12. Bunun tek istisnası tek ortaklı anonim şirkettir. 4. Genel Kurulda Denetçinin Bulunmaması 6102 sayılı TTK 407 madde hükmünde, denetçilerin genel kurulda hazır bulunacağı öngörülmektedir....

              TTK’nın 436/2. maddesi “Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.” hükmünü haizdir. Buna göre şirket yönetim kurulu üyeleri ile yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamazlar. Bu hüküm emredici nitelikte olması nedeniyle yönetim kurulu üyelerinin diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında kullandığı oylar geçersizdir. Bu durumda ... ve ...’ın yönetim kurulu üyelerinin ibrasında kullandığı oylar geçersiz olacaktır. Bu yönetim kurulu üyelerinin olumlu oyları düşüldüğünde yönetim kurulu üyeleri ... ve ... davacının 160.000 adet olumsuz oyuna karşılık kısıtlı ...'ın 240.000 olumlu oyu ile ibra edilmişlerdir. 29. Ancak şirket ortaklarından ...’ın ......

                Davalı vekili, davacıların dava ehliyetinin bulunmadığını, usulsüz pay devri yaptığı iddia edilenlerin kararın alınmasında etkili olmadığını, 6102 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının butlanının istenemeyeceğini, genel kurul kararları yönünden TTK 446 ve 447'de düzenlenen, yönetim kurulu kararları yönünden TTK 391'de düzenlenen iptal ve butlan davası şartlarının mevcut olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre iptali talep edilen 10/11/2010 tarih ve 2010/5 nolu Yönetim Kurulu Kararı ile davalı şirket ana sözleşmesinin 6. maddesinin tadil edildiği buna göre kurucuların hisselerini kurucu olmayan kişilere devretmesine onay verilmesinin ana sözleşmenin 6. maddesine aykırı olduğu ve fakat ilk altı sıradaki davacıların alınan yönetim .../......

                  UYAP Entegrasyonu