Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı şirket sermaye yapısı itibariyle bir aile şirketi olup tarafların halen ortak oldukları farklı şirketlerde bulunduğunu, davacı müvekkil .... davalı şirketin aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olduğunu, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, anonim şirket yönetim kurulu kararların batıl ve yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

    Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde; Esas ve birleşen dosyada dava , davalı şirketin 29.03.2010 tarihinde yapılan genel kurulu ve alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Birleşen davada davacılar ... ve ... tarafından genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti istemi dışında şirketteki murislerine ait bir kısım payların yolsuz olarak diğer paydaşlar üzerine geçirildiği iddiasıyla yolsuz tescil edilen payların iptali ve murisleri ...'nun veraset ilamındaki payları oranında adlarına tescilini talep ettikleri anlaşılsa da hisse iptali pay tespitine ilişkin talepleri bu davadan tefrik edilmiş, ayrı bir esasa kaydedilmiştir. Nitekim aile şirketi niteliğinde bulunan ......

      kabul edilerek pay defterine kaydına ilişkin olarak verilen kararların da yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, şirketin yönetiminin kayyuma teslimine ihtiyati tedbir ile karar verilmesine, kanunun emredici hükümlerine ve esas sözleşme hükümlerine aykırı toplanan 17.10.2007 tarihli genel kurulun ve aldığı kararların yokluğunun tespit edilmesine, bu genel kurulda alınan sermaye artırım kararının iptaline ve dava dilekçesinde belirtilen usulsüz hisse devirlerini onaylayan yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile yapılan satışların pay defterinden silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        nun yönetim kurulu üyesi olarak seçilmelerine ilişkin yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ve kararın yürütülmesinin tedbiren durdurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile tedbir talebinin reddine karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacılar vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmışıtır.Kural olarak anonim şirket yönetim kurulu kararlarına karşı iptal davası açılamaz. Ancak yönetim kurulu karının butlanı ve yok hükmünde olduğunun tespiti davası açılabilir.Davacılar, davalı şirket yönetim kurulandan tehdit ve baskı ile istifa etmek zorunda kaldıklarını, bu nedenle istifalarının geçersiz olduğunu ileri sürmüş, ayrıca davalı şirkete kendi yerlerine yönetici olarak seçilen ... ile ......

          Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. (1) Dava, 31.10.2014 tarihli davalı anonim şirket genel kurulunda alınan 3 ve 5 nolu kararların iptali ve bu kararların alındığı genel kurulun toplanmasına ilişkin yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davacı genel kurul çağrı kararının alındığı 09.10.2014 tarihli yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunu ve bu nedenle bu karara dayalı olarak yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların da iptalinin gerektiğini iddia etmiştir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı ...'nın 410/1. maddesine göre genel kurul, görev süresi dolmuş olsa bile yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davalı Şirket'in üç yönetim kurulu üyesinin bulunduğu, ...'nın 390/1. maddesi gereğince toplantıda iki üyenin katılımı ve oyuyla karar alındığı gerekçesiyle yönetim kurulu kararının usulüne uygun olduğu kabul edilmiş ise de, yönetim kurulu üyesi davacı ...'...

            ın yönetim kurulu başkanı seçilmesinin usulüne uygun olmadığı, usule aykırı seçilen kişinin yaptığı çağrının da geçersiz olduğu, geçersiz çağrı ile toplanan genel kurulda alınan kararların yoklukla malul olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı şirketin 05/03/2016 tarihli olağan genel kurul toplantısında aldığı kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21....

              İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; iptali talep edilen 14.04.2017 tarihli genel kurul toplantısının 4. maddesiyle yönetim kurulu üyelerinin ibrasına karar verildiği, yönetim kurulu üyelerinin yönetim kurulunun ibrası kararında oylamaya katılarak oy kullandıkları, yönetim kurulunun ibrasına karar verildiği, 6102 sayılı TTK'nın 436. maddesine göre oy kullanma yasağına aykırı davranıldığı, karar nisabının bulunmadığı, anılan kararın yoklukla malul olduğu, yok hükmünde olan karara karşı ortaklar muhalefet şerhi koymasalar dahi dava açabilecekleri, davacı yönetim kurulu üyesi ...'in 2016 yılının Mayıs ayında istifa ettiği, diğer yönetim kurulu üyelerinin... ve ... oluduğu, anılan toplantıda ibra kararının davacıların 15749 payı dışında 39244 adet pay karşılığı oy çokluğu ile alındığı, yönetim kurulu üyesi olan... ve ...'in oylarının yukarıda açıklanan nedenlerle oy hakkı bulunmamasından dolayı geçersiz olduğu, davacı ...'...

                imza sirkülerinin çıkarıldığını, yabancı uyruklu üyelerin Türkiye'de bulunmaması nedeniyle tüm imzaların sahte olduğunu ve noter huzurunda atılmadığını ileri sürerek, 21.1.2011 tarihli imza sirkülerinin ve imza sirkülerine esas yönetim kurulu kararının yok hükmünde ve geçersiz olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 07/02/2022 NUMARASI: 2022/97 Esas - 2022/42 Karar DAVA: Tespit İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/06/2022 Davanın usulden reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin %10,436 sermaye oranı ile davalı şirkette hissedar olduğunu, davalı şirketin 22.09.2021 tarihli genel kuruluna çağrı kararının alındığı 23.08.2021 tarih ve 2021/22 sayılı yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunu, TTK'nın 390/4 maddesi gereğince karar şeklinde yazılmış önerinin en geç öneri tarihinde tüm yönetim kurulu üyelerine bildirilmesi gerektiğini, söz konusu yönetim kurulu kararının e-posta yoluyla öneri tarihinde yönetim kurulu üyelerine gönderildiğini, ancak yönetim kurulu üyelerinden ...'...

                    Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacının temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalı kooperatif üyesi olduğunu, 07.04.2012 tarihli genel kurulun kooperatif organlarının seçim kararının yok hükmünde olduğuna ilişkin mahkeme kararı olduğunu, aynı yönetim kurulunun tekrar genel kurulu toplantıya çağırdığını, yetkisiz olduğunu ileri sürerek 24.04.2016 tarihli genel kurulun yok hükmünde olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu