e ait dava konusu taşınmazı ... oğlu ... adına tescil ettirildiğini, bu şekilde oluşan işlemin yolsuz olduğunu ileri sürerek, dava konusu 1182 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir. II. CEVAP Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini, imar uygulaması ile 1182 ada 1 parsel sayılı taşınmazın oluştuğunu, bahse konu imar işleminin idari işlem ile tesis edildiğini, öncelikle idari işlemin iptal edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. III....
Aksi takdirde toplulaştırma sonucu (idari yolla) oluşturulan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğindedir" gerekçesiyle toplulaştırma sonucu davalı adına tescil edilen tapu kaydının iptaline dair adli yargıda verilen karar oybirliği ile onanmıştır. Yine Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2009 gün 2009/8-59-106 ve 23.06.2010 gün 2010/8-283-340 sayılı kararlarında da "imar işlemine konu Encümen kararlarının iptali istenmediği, imar uygulaması sırasında kadostral parselde davacının imar parseline yansıtılacak bir hakkı olmadığı halde, böyle bir hakkın varlığı imar işleminden önce veya sonra saptanmış olması halinde, idari yargıda imarın iptaline gerek olmadan adli yargıdan verilen ve böyle bir mülkiyet hakkını saptayan bir karar ile imar parseline ait tapu kaydının iptal edilebileceği kabul edilmiştir. Doğal olarak, salt toplulaştırma işlemlerindeki haksızlık ve usulsüzlüklere dayalı isteklere ilişkin davalar, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 7....
Kesin tahsisin iptaline ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın süre aşımı yönünden reddi yolunda …İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar Danıştay Ondördüncü Dairesinin 18/12/2018 günlü, E:2018/5468 K:2018/7594 sayılı kararıyla, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olarak onanmıştır. Davacı tarafından 02/03/2022 tarihinde kesin tahsisin ihyası istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine bu işlemin iptali istemiyle 18/04/2022 tarihinde bakılmakta olan dava açılmıştır....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, iddianın ileri sürülüş biçiminden ve özellikle davacı vekilinin 05.12.2013 havale tarihli dilekçesinden; davanın, imar parsellerinin sicil dayanağı olan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptali nedeniyle kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu açıktır. Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği) bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ile geçerli bir hukuki sebebin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda; dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur....
Bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaz/taşınmazların Hazine'nin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan hukuki işlem 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satışına dayanan idari işlem olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Dolayısı ile kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaz/ taşınmazların Hazine'nin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, çekişme konusu 3207 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 775 sayılı Kanun ve uygulama yönetmeliği gereğince davalı adına tahsis edilerek tapuya tescil edildiğini, ancak davalı adına yapılan tahsisin iptal edildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı, idare mahkemesine dava açtığını, taşınmaz üzerine bina yapamadığını, davanın reddi gerektiğini, olmazsa arsa bedelinin uyarlanarak kendisine ödenmesini istemiştir. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, tamamı miras bırakanlarına ait 370 ada 39 sayılı parseli kapsar şekilde belediyece yapılan imar uygulamasının idari yargıda iptal edilip kesinleştiğini, ancak idari yargı kararı doğrultusunda gerçekleştirilen geri dönüşüm sırasında 370 ada 39 sayılı parselde davalının paydaş kılındığını ileri sürerek, davalı payının iptaliyle adlarına tescilini, olmadığı takdirde taşınmazın değerinin tahsilini istemişlerdir. Davalı, belediyenin yaptığı geri dönüşüm işleminin de ayrı bir idari işlem olması nedeniyle idari yargıda iptali gerektiğini belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, imar uygulamasının iptali nedeniyle yapılan geri dönüşüm işleminde davalının paydaş kılınmasının yolsuz nitelik taşıdığı gerekçesiyle, davanın kabulüne davalı payının iptaliyle davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...
Şöyle ki, davacı Hazine, davalıya yapılan satış işleminin, aynı kanun ile bu kanunun usul ve esaslarının belirtildiği tebliğe aykırı olduğunu ve bu durumun yolsuz tescil oluşturduğu iddiasına dayanarak öncelikle satış işleminin iptal edilmesi ve ardından davalı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verilmesine ilişkin tapu iptali ve tescili davası açmıştır. Davacı Hazine'nin tapu iptali ve tescili talebi yönünden, 6292 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi uyarınca yapılan satışlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda "Adli Yargı" görevli olup bu konuda tereddüt bulunmamaktadır. Türk Hukuk Sistemine göre, kural olarak aynî hakların doğumu, devri, muhtevalarının değiştirilmesi ve ortadan kalkması kural olarak tapu siciline tescil şartına bağlanmış olup, tescil kurucu bir nitelik taşımaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.05.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil olmaz ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 02.09.2002 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademedeki istek ise satış vaadine konu bağımsız bölümün rayiç değerine karşılık fazla haklar saklı kalmak üzere 10.000 TL’nin tahsili istemleriyle açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir....