maddesi hükmüne göre Ekim 1951 tarih 22 numarada Hazine adına orman niteliği ile tapuya tescil edilmiş ve 1993 yılında yapılan ve kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmıştır. 1984 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata ile ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tespit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir. Evvelce Hazine ile tespit maliki arasında kadastro mahkemesinde görülen dava, taşınmazın mübadil Rumlardan kaldığı iddiasına dayalıdır. Temyize konu dava ise öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkarılması sebebine dayanmaktadır. Dava sebeplerinin değişik olması nedeniyle önceki davanın H.Y.U.Y.nın 237. maddesi gereğince bu davada kesin hüküm oluşturacağı düşünülemez....
ilk derece mahkemesinde görülen davanın açılmasının zorunlu hale geldiğini, ilk derece mahkemesinin davanın reddine gerekçe olarak müvekkilinin bahsi geçen sözleşmeyi kendi öz iradesi ile imzalandığını ve satış bedeli olan parayı da davalıya rızası ile verdiğini bu nedenle ortada bir sebepsiz zenginleşme durumunun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verse de bu kararın hukuken hatalı olduğunu, kanunun sebepsiz zenginleşme kurumunu düzenlerken maddi değeri olan edimin karşı tarafa verildiği esnada, fakirleşenin rızası olup olmamasına bir sonuç bağlamadığını, bilindiği üzere sebepsiz zenginleşme kanunda başlı başına ve ayrık olarak sözleşme ve haksız fiiller dışında borç doğuran bir işlem olarak düzenlendiğini, borç doğuran bir işlem olan sebepsiz zenginleşmenin kapsamında nelerin kaldığının ise olayın özelliklerine göre hakim tarafından değerlendirileceğini, sebepsiz zenginleşme kurumunda rıza ancak bağış olgusunun varlığı halinde hukuki bir anlam ifade edebilecek ve...
Dava bir kısım taşınmazlar yönünden kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil davası ise de elden çıkarılan bir kısım taşınmazlar yönünden alacak davası olarak açılmıştır. Taşınmaz mülkiyetine yönelik olan talepler yönünden hak düşürücü süreden red kararı onanarak kesinleşmiştir. Bunların dışında kalan ve mülkiyeti başkalarına devredilmiş taşınmazlar nedeniyle açılan alacak davası yönünden ise bozma kararı verilmiştir. Alacak davası sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayalıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davaları Borçlar Kanununda düzenlenmiş olup bu davalar yönünden aynı kanunda zamanaşımı hükmü bulunmakta ise de hak düşürücü süre düzenlemesi bulunmamaktadır. Kadastro Kanunun 12/3. maddedeki hak düşürücü sürenin uygulandığı davalar Kadastro Kanunu kapsamında açılması mümkün kılınmış ayni haklara ilişkin davalardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, alacak K A R A R Dava, harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde satış bedelinin alınması isteğine ilişkin olup, davacılar vekili, 14.04.2009 tarihli dilekçeyle davayı sebepsiz zenginleşme nedenine özgülediğine, mahkemece tapu iptali ve tescil davasının reddine, alacak davasının kabulüne karar verildiğine, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edildiğine, tapu iptali ve tescil hususunda bir istek bulunmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
O halde, taşınmaz daha önce yapılan orman kadastro sınırları içinde olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu gözönünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet ... kazandırmayacağı ve T.M.Y.nın 1026....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı, her ne kadar 06.11.2007 günlü dava dilekçesinde hisse devir sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak isteminde bulunmuş ise de, 28.01.2008 havale tarihli dilekçesi ile davasını ödediği satış bedelininin istirdadı şeklinde ıslah etmiş olup, dava sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.05.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İlçesi ...Köyünde bulunan 2620 parsel sayılı 3.486,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare 10.05.2018 tarihinde 6292 sayılı Kanun'un uyarınca yapılan satış sonucunda ... adına tescil edilmiştir. Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; 2620 parsel sayılı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satıldığını ancak satış işleminin aynı Kanun ve 355 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği'ne aykırı olduğunu belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tapu iptali ve tescili taleplerinin kabul edilmemesi halinde 6098 sayılı Kanun'un 77 ve devamı maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşme nedeniyle belirlenecek tazminat tutarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2021 NUMARASI : 2019/504 ESAS, 2021/213 KARAR DAVA KONUSU : Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle Alacak KARAR : Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/504 Esas, 2021/213 Karar sayılı dava dosyasında verilen nihai karara karşı davalılar vekilince yapılan istinaf başvurusu nedeniyle 6100 sayılı HMK md. 352 uyarınca ön inceleme bakımından dosya incelendi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - İştirak Nafakası- Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (kadın) tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı tarafından sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayalı olarak usulünce harçlandırılmak suretiyle açılan bir davanın bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.02.12.2013...
Sebepsiz zenginleşme nedeniyle rayiç bedelin tazmini istemine gelince; Kural olarak sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. TBK'nun 77 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....