Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartıldığı iddiasına dayalı tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1945 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmış, 2003 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasında da bu durum değişmemiştir. 09.12.1966 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosunda ise, taşınmaz gerçek kişiler adına tespit ve tescil edilmiştir....

    GEREKÇE: Dava, geçersiz satış sözleşmesine dayalı ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....

    Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Tapu iptal ve tescil davalarının, kanunda sayılan belirli sebeplerle açılabileceğini ve davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğinden davaya görev yönünden itiraz ettiklerini, terditli taleplerden olan sebepsiz zenginleşme talebi içinse dava şartı olan arabuluculuk kurumuna başvurulmadığını, bu sebeple terditli talep olan sebepsiz zenginleşme talebi açısından ise davanın dava şartı yokluğundan reddini talep ettiklerini, ayrıca davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte; bir an için ilgili çeklere dair sebepsiz zenginleşme alacağının mevcudiyeti kabul edilse dahi bu alacak zaman aşımına uğradığını, söz konusu kambiyo evrakına ilişkin sebepsiz zenginleşmeye dayalı talepte bulunabilmek için kambiyo evrakının zaman aşımından sonra bir yıl içinde ilgili davanın ikame edilmesi gerektiğini, işbu davada sebepsiz zenginleşmede zamanaşımı taleplerine yönelik itiraz ettiklerini, tapuda gerçekleştirilen bir satış işlemi için hamiline yazılı...

      Davalı ... adına kayıtlı ve diğer davalı ... tarafından sigortalanan aracın kaza geçirmesi nedeniyle önce dava dışı ...'e, sonra da davacıya haricen satıldığı ve aracın davacının elinde bulunduğu sırada davalı ...'ün borcundan dolayı haczedilerek davacıdan alındığı anlaşılmaktadır. Davada, dava konusu araca davacı tarafından yapılan zorunlu ve faydalı masraf bedeli talep edilmektedir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi zarar değil, alacaklının (davacının) malvarlığında meydana gelen eksilmedir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

        İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (izhari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihden itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023. (E.M.Y.931 İsviçre M.Y.974) maddesindeki "iyi niyetle edinme" kuralının da uygulanamayacağı, şartları varsa devreden kişiden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre satış bedelinin istenebileceği belirlenerek kaydın iptaline karar verilmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Dava, her ne kadar başta kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle açılmış ise de, sonrasında ıslahla sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davasına dönüştürülmüş olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20/01/2017 tarih, 2017/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Belirtilen nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası niteliğinde olduğu, taraflar arasında hiçbir ticari ilişki bulunmayıp davalının kendisini borçlu zannederek bonoya dayalı ödeme yaptığı, kambiyo hukukuna dayalı bir uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın konusunun bonoya dayalı sebepsiz zenginleşme davası olduğu, TTK'nın 4 ve 5. maddeleri gereğince davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da "ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan" hukuk davalarıdır....

              Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "Aynen Geri Verme İlkesi"ne göre düzenlenmiştir....

              Hukuk Dairesi’nin 2010/14277 E. 2012/5371 K sayılı ve 05.04.2012 tarihli kararlarının ekli olduğunu, Mahkemece sebepsiz zenginleşme talebi açısından esasa girilerek zamanaşımı definin değerlendirilmediğini belirttiğini, sebepsiz zenginleşme talebi zamanaşımına uğramadığını, Müvekkilinin keşideciden gerek temel ilişki gerekse sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak talepte bulunma hakkı bulunduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 24.4.2001 tarihli 2001/1504 E., 2001/3680 K. sayılı kararının, sebepsiz zenginleşme davasında ispat yükü davalı-keşideciye ait olduğunu, davalı keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispatlaması gerektiğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/10970 E. 2017/4321 K. sayılı, 30.05.2017 tarihli kararının, Yargıtay 19....

                Sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat istemine yönelik hüküm yönüyle; mahkemece davalı tarafın, davacı taraf aleyhine zenginleştiği, zamanaşımının, borcun muaccel olması ya da ifanın imkansız hale gelmesiyle birlikte başlayacağı ancak taşınmaz üzerindeki zilyetlik devam ettiği sürece bu sürenin işlemeyeceği kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Kural olarak sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nun 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

                  UYAP Entegrasyonu