WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Nevarki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....

    İcra Müdürlüğü'nün 2012/3284 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığı ve Düzce İcra Dairesinin 2017/2328 Talimat sayılı icra dosyası üzerinden yapılan açık artırma neticesi taşınmazın davacı Mehmet İbik'e ihale edildiği, davalının talebi doğrultusunda 28/02/2020 tarihli tescil istem belgesiyle dava konusu taşınmaz üzerinde ipoteğin terkinine karar verildiği ve ihale alıcısı olan davacının terkin edilen ipoteğin terkini işleminin yolsuz olduğu iddiasına dayılı olarak ipoteğin yeniden tesisi ve tapu sicilinin düzeltilmesi istemiyle eldeki davayı açtığı görülmekle, davacının TMK'nın 1025. maddesi gereği, yolsuz olarak terkin edilen ipotek nedeniyle ayni hakkı zedelenen kimse olduğu dolayısıyla ipoteğin yeniden tesisi amaçlı tapu kaydının düzeltilmesini isteyebileceği anlaşılmaktadır....

    a ait 4693 ada 39 parsel 2, 3 ve 5 nolu bağımsız bölümde davacı ... lehine ipotek tesis edildiğini, kredi sözleşmesinin tarafları ile varılan anlaşma gereğince sadece 3 nolu bağımsız bölümdeki ipoteğin terkini için tapuya yazı yazıldığı halde diğer bağımsız bölümlerdeki ipoteklerinde terkin edildiğini, terkin işleminden hemen sonjra 2 nolu bağımsız bölümün ...'e, 5 nolu bağımsız bölümün ...'e devredildiğini, davalıların kötüniyetli olduğunu, yapılan terkinin yolsuz olduğunu, 2 ve 5 nolu bağımsız daireler yönünden ipoteklerin terkin tarihinden önceki aynı koşulları içerir şekilde yeniden tescile mümkün olmadığı takdirde davacının uğradığı zararın tahsilini dava ve talep etmiştir. Davalı ..., kızı olan davalı ...'...

      Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın kullandırmış olduğu krediye istinaden tesis edilen ipoteğin, Tapu Müdürlüğü tarafından yolsuz terkin edildiği, Sakarya 6....

      İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır. Böylesi bir durumda da, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalı olarak imar parselinde tesis edilen kanuni ipotek, ancak kaydın eski hale getirilmesi (kadastral parselin ihyası) durumunda terkin edilebilir....

        Dava, ipoteğin yolsuz terkininden kaynaklanan ipoteğin yeniden tescili olmazsa ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. 4. Dava konusu 4693 ada 39 parsel sayılı taşınmazda kain 2 ve 5 numaralı bağımsız bölümler ile dava dışı 3 numaralı bağımsız bölümde davacı banka lehine 13.03.2012 tarihinde ipotek tesis edildiği, davacı bankanın 18.06.2012 tarihli fek yazısıyla açıkça 3 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması yönünde talepte bulunduğu, ne var ki Tapu Müdürlüğü tarafından 19.06.2012 tarihinde 2, 3 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerdeki ipoteklerin terkin edildiği bu haliyle 2 ve 5 No.lu bağımsız bölümlerde ipotek terkininin hukuki dayanağı bulunmadığından yolsuz terkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu aşamadan sonra, 2 numaralı bağımsız bölüm üzerinde 01.10.2012 tarihinde davalı ... lehine ipotek tesis edildiği ve taşınmazın da 16.10.2012 tarihinde davalı ...'...

          Eldeki davanın konusu; ipotekten kaynaklanan borcun mevcut olup olmadığı veya ipotek süresinin dolmuş olup olmadığına (maddi hukuka) ilişkin hususlar değil, ipoteğin terkinine ilişkin tapu müdürlüğü işleminin usulünce yapılıp yapılmadığı diğer bir ifadeyle, yolsuz terkin niteliğinde olup olmadığıdır. Nitekim ilk derece mahkemesinin de nitelendirmesi bu yönde olmuş ve dava bu çerçevede değerlendirilerek çözümlenmiştir. Eldeki davada, davaya konu ipoteğin şerh olunduğu dava dışı malikin başvurusu üzerine, ipotek alacaklarının rızası ve haberi olmaksızın ipotek şerhi Tapu idaresinin tasarrufu sonucu terkin olunmuştur. Bunun üzerine, ipotek alacaklıları, yolsuz şekilde terkin edilen ipoteğin, terkinden önceki haliyle yeniden tapuya şerh edilerek, tapu kaydının düzeltilmesi istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Kararı veren Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı değerlendirirken Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nin 2021/333 E - 475 K sayılı kararına atıfta bulunmuştur. 1....

          Eldeki davanın konusu; ipotekten kaynaklanan borcun mevcut olup olmadığı veya ipotek süresinin dolmuş olup olmadığına (maddi hukuka) ilişkin hususlar değil, ipoteğin terkinine ilişkin tapu müdürlüğü işleminin usulünce yapılıp yapılmadığı diğer bir ifadeyle, yolsuz terkin niteliğinde olup olmadığıdır. Nitekim ilk derece mahkemesinin de nitelendirmesi bu yönde olmuş ve dava bu çerçevede değerlendirilerek çözümlenmiştir. Eldeki davada, davaya konu ipoteğin şerh olunduğu dava dışı malikin başvurusu üzerine, ipotek alacaklarının rızası ve haberi olmaksızın ipotek şerhi Tapu idaresinin tasarrufu sonucu terkin olunmuştur. Bunun üzerine, ipotek alacaklıları, yolsuz şekilde terkin edilen ipoteğin, terkinden önceki haliyle yeniden tapuya şerh edilerek, tapu kaydının düzeltilmesi istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Kararı veren Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı değerlendirirken Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nin 2021/333 E - 475 K sayılı kararına atıfta bulunmuştur. 1....

          İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....

            İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Nevarki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....

              UYAP Entegrasyonu