Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamına göre T1'nın 21/08/2007 tarihli 15919 yevmiye nolu işlem ile davalı adına kayıtlı 5, 8, 11 ve 14 nolu bağımsız bölümler üzerine ipotek tesis edildiği, akabinde 26/04/2010 tarihli makbuz ile ipotek bedelinin ödendiğine ilişkin Gaziosmanpaşa Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü'nün yazısı ile belediye lehine tesis edilen ipotek bedelinin tamamının ödendiği belirtilerek terkini için Gaziosmanpaşa Tapu Sicil Müdürülüğü'ne hitaben yazı yazıldığı ve söz konusu ipoteğin kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf ipoteğin usulsüz olarak terkin edildiğini, ipoteğin ödenmediğini iddia etmektedir. Davalılar ise ipotek bedelinin ödendiğini savunmuşlardır....

A.Ş. lehine müvekkilinin taşınmazında ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin aldığı borcu tamamen ödemesine rağmen taşınmazındaki ipoteğin kaldırılmadığını, evi üzerine ipotek koydurulan sözleşmeyi yapmaya hile ile ikna edildiğini belirterek, müvekkili iradesinin hile, kabul edilmezse gabin hukuki sebebiyle sakatlandığından, ipotek resmi senedinin iptalini, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkini ve davalı bankanın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçmemesi için teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

    Davacı vekili, müvekkilinin satış suretiyle maliki olduğu 30392 ada 20 parsel sayılı taşınmazın, belediye başkanlığınca ıslah imar planı uygulamasına tabi tutularak taşınmaz üzerinde davalılar lehine 4.950,00ETL ile davalılar lehine kanuni ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin sonraki malik olduğundan ipotek bedelini dağıtım cetveli ve tapuda belirtilen bedel olduğunu ileri sürerek bu bedel üzerinden taşınmazdaki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalılar vekili, ipotekli kısmın rayiç değerinin depo edilmesi halinde ipoteğin terkin edilebileceğini, bu anlamda taşınmazın ilk maliki ile sonraki maliki arasında bir ayrım bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, 4.950,00ETL'nin yeni Türk Lirasına göre ekonomik değer ifade etmediğinden bahisle bu miktar depo edilmeksizin ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir....

      Somut olaya gelince; tapu kaydından anlaşılacağı üzere taşınmazda 1/3 pay sahibi ...’ün payı üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipotek işlemi için eş rızasının usulünce alınmadığı, ...’in eşi ... tarafından, taşınmazın aile konutu olup, taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek açılan ipoteğin terkini davasında da ...’in haklı olduğunun belirlendiği ve anılan kararın derecattan geçerek kesinleştiği, ne var ki; yargılama aşamasında taşınmazın ipotek borcu sebebiyle başlatılan icra takibi sonucu yapılan ihale ile alacağına mahsuben davalıya geçtiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; ...’in payı açısından, ipoteğin haksız ve hukuka aykırı şekilde tesis edildiği anlaşıldığına göre bu ipoteğe dayanılarak yapılan icra takibi sonucunda temlik sebebi olan ihaleye bu pay ( ...’e ait pay) açısından geçerlilik tanımak mümkün değildir. 3.3.5....

        Somut olaya gelince; tapu kaydından anlaşılacağı üzere taşınmazda 1/3 pay sahibi ...’ün payı üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipotek işlemi için eş rızasının usulünce alınmadığı, ...’in eşi ... tarafından, taşınmazın aile konutu olup, taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek açılan ipoteğin terkini davasında da ...’in haklı olduğunun belirlendiği ve anılan kararın derecattan geçerek kesinleştiği, ne var ki; yargılama aşamasında taşınmazın ipotek borcu sebebiyle başlatılan icra takibi sonucu yapılan ihale ile alacağına mahsuben davalıya geçtiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; ...’in payı açısından, ipoteğin haksız ve hukuka aykırı şekilde tesis edildiği anlaşıldığına göre bu ipoteğe dayanılarak yapılan icra takibi sonucunda temlik sebebi olan ihaleye bu pay ( ...’e ait pay) açısından geçerlilik tanımak mümkün değildir. 3.3.5....

          Mahkemece, davanın kabulü ile ipoteğin terkinine, depo edilen bedelin davalıya ödenmesine hükmedilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı temyiz etmiştir. Davada kanuni ipoteğin terkini talep edildiğinden, terkin halinde ödenecek bedel, davacının taşınmazına davalıya ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için kaç metrekare yer eklenmiş ise o miktardaki yerin, dava tarihindeki rayiç değeri belirlenerek bu bedelin depo ettirilmesinden sonra ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir. Uyuşmazlık konusu ipoteğin, 2981 sayılı yasa uygulaması sonucu oluşan davacının hissesine 22.04.1994 tarihinde 16,00 m2 için 560.000.000 ETL bedelle tesis edildiği görülmüştür. İpoteğin konulduğu tarihten bugüne kadar taşınmazın değerindeki artış gözetilerek dava tarihi itibariyle rayiç bedeli depo ettirilmek suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

            Davacı Hazinenin mülkiyet hakkından kaynaklanan kanuni ipotek hakkı yolsuz tescil sebebiyle zedelenmiş ise bunun mahkemece düzeltilmesi olanaklıdır. Aksi takdirde davalı sebepsiz zenginleşmiş olacaktır. Yapılan bu saptamaya göre ayni hakkın davalı adına yolsuz tescil edilmiş bulunduğu hükmen belirlendiğinden ve davacı Hazine yolsuz tescil edilen ve terkini gereken bir hakka dayanarak kaydın terkinini isteyebileceğinden davanın kabulü yerine yazılı bazı gerekçelerle reddi doğru olmadığından, karar bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 04.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

              - K A R A R - Davacı vekili, davacının 12/12/2012 tarihinde satın aldığı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine mevcut ipotek olduğunu, dava dışı ipotek borçlusunun krediye ilişkin davalı bankaya herhangi bir borcunun kalmadığını, ipoteğin fekki için 28/08/2017 tarihinde davalı bankaya yazılı başvuru yapılarak ilgili taşınmaz üzerindeki ipoteğin fek edilmesinin talep edildiğini ancak davalı bankanın taşınmaz üzerindeki ipoteği fek etmediği gibi, başvurularına da cevap vermediğini belirterek ...,...,... parselde sayılı taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.5.2003 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 5.6.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin terkini istemi ile açılmıştır. Mahkemece, ipotek bedeli olan 250.000.000 TL.nin depo edilmesi koşuluyla ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacı güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdünü yerine getirmezse taşınmazın maliki olan kişi ipoteğin kaldırılmasını dava yolu ile isteyebilir....

                  İcra Hukuk Mahkemesi 2017/1381 Esas sayılı doyasında ikame etmiş olduğu davası bulunduğunu, konu ve dayanılan belgeler açısından tamamen aynı bir başka dava bulunup, söz konusu mahkemede de verilen kararların, doğrudan işbu huzurdaki yargılama ile çakışacağından, mantıken de derdestlik itirazlarının kabul edilmesi gerektiğini, ayrıca müvekkili adına tapu tescil işleminin gerçekleşmesi sonrasında müvekkilinin alacağı lehine bulunan ipoteğin kaldırıldığını,Yerel mahkemenin vermiş olduğu karar hukuka aykırı olmakla birlikte, tapu tescilinin iptaline ilişkin karar verildiyse dahi, ipoteğin tekrar tesis olunması gerektiğini, Tapu tescilinin iptali kararı verilmesi halinde yolsuz olarak terkin edilen ipoteğin tekrar tesis edilmesine yönelik karar verilmesini talep ettiklerini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355....

                  UYAP Entegrasyonu