WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri Davalı vekili; ipoteğin terkin edilmesi için müvekkili tarafından tapu müdürlüğü nezdinde talepte bulunulduktan sonra talep gibi ipotek şerhi terkin edildiği halde, istinaf aşamasında yeniden hüküm kurulmak suretiyle yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tapu kaydındaki ipotek şerhinin terkini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1009 uncu maddesi uyarınca; "...şerhedilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer haklar tapu kütüğüne şerhedilebilir....

    A.Ş. lehine müvekkilinin taşınmazında ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin aldığı borcu tamamen ödemesine rağmen taşınmazındaki ipoteğin kaldırılmadığını, evi üzerine ipotek koydurulan sözleşmeyi yapmaya hile ile ikna edildiğini belirterek, müvekkili iradesinin hile, kabul edilmezse gabin hukuki sebebiyle sakatlandığından, ipotek resmi senedinin iptalini, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkini ve davalı bankanın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçmemesi için teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

      İdare Mahkemesinin 1989/449 esasında kayıtlı davada mahkemenin 11.12.1990 tarihli gerekçeli kararında davalı ve müştereği lehine, parsel malikleri aleyhine ipotek tesis edilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı saptanmıştır. Ne var ki, davacının maliki olduğu taşınmaz kaydının şerhler hanesinde aynen “Tapu Kadastro III. Bölge Müdürlüğü Tapu Şube Müdürlüğü 29.06.2000-3616 yetkili Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşleri Genel Müdürlüğü, Tasarruf İşleri Daire Başkanlığı 22.06.2000 gün 2059 yevmiye ile 2981 sayılı Yasa gereğince dağıtım cetvellerinde ipotek olmadığı halde tapu kütüklerine sehven ipotek edilmiştir. Maliklerin ve ipotek alacaklılarının talep ve muafakatları ile ipotek terkin edilebilecektir. Evrak Şemikler 16472 dosya” şerhi bulunmaktadır. Bu şerh ipoteğin terkin edildiği anlamına gelmez. Aksine, ipoteğin alacaklı ve borçlusunun onay vermesiyle terkin edilebileceğini gösterir....

        Tüm dosya kapsamına göre T1'nın 21/08/2007 tarihli 15919 yevmiye nolu işlem ile davalı adına kayıtlı 5, 8, 11 ve 14 nolu bağımsız bölümler üzerine ipotek tesis edildiği, akabinde 26/04/2010 tarihli makbuz ile ipotek bedelinin ödendiğine ilişkin Gaziosmanpaşa Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü'nün yazısı ile belediye lehine tesis edilen ipotek bedelinin tamamının ödendiği belirtilerek terkini için Gaziosmanpaşa Tapu Sicil Müdürülüğü'ne hitaben yazı yazıldığı ve söz konusu ipoteğin kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf ipoteğin usulsüz olarak terkin edildiğini, ipoteğin ödenmediğini iddia etmektedir. Davalılar ise ipotek bedelinin ödendiğini savunmuşlardır....

        Somut olaya gelince; tapu kaydından anlaşılacağı üzere taşınmazda 1/3 pay sahibi ...’ün payı üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipotek işlemi için eş rızasının usulünce alınmadığı, ...’in eşi ... tarafından, taşınmazın aile konutu olup, taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek açılan ipoteğin terkini davasında da ...’in haklı olduğunun belirlendiği ve anılan kararın derecattan geçerek kesinleştiği, ne var ki; yargılama aşamasında taşınmazın ipotek borcu sebebiyle başlatılan icra takibi sonucu yapılan ihale ile alacağına mahsuben davalıya geçtiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; ...’in payı açısından, ipoteğin haksız ve hukuka aykırı şekilde tesis edildiği anlaşıldığına göre bu ipoteğe dayanılarak yapılan icra takibi sonucunda temlik sebebi olan ihaleye bu pay ( ...’e ait pay) açısından geçerlilik tanımak mümkün değildir. 3.3.5....

          Somut olaya gelince; tapu kaydından anlaşılacağı üzere taşınmazda 1/3 pay sahibi ...’ün payı üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipotek işlemi için eş rızasının usulünce alınmadığı, ...’in eşi ... tarafından, taşınmazın aile konutu olup, taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek açılan ipoteğin terkini davasında da ...’in haklı olduğunun belirlendiği ve anılan kararın derecattan geçerek kesinleştiği, ne var ki; yargılama aşamasında taşınmazın ipotek borcu sebebiyle başlatılan icra takibi sonucu yapılan ihale ile alacağına mahsuben davalıya geçtiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; ...’in payı açısından, ipoteğin haksız ve hukuka aykırı şekilde tesis edildiği anlaşıldığına göre bu ipoteğe dayanılarak yapılan icra takibi sonucunda temlik sebebi olan ihaleye bu pay ( ...’e ait pay) açısından geçerlilik tanımak mümkün değildir. 3.3.5....

            Taşınmaz paydaşının payı 2981 sayıl Yasa'nın 10/c maddesi açıklandığı biçimde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu göre bedeli ödenerek veya pay bedeli karşılığı ipotek tesis edilerek tapu sicilinden terkin edilmediği sürece payın yeni oluşan parsellere aktarılması gerekir. Bilindiği üzere ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır. Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilir. Bu gibi davalarda, davanın değerini lehlerine kanuni ipotek tesis edilen kişilerden alınan taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri belirler. Zira, tarafların iradesi dışında yapılan imar uygulaması sonucu tesis edilen ipoteğin kaldırılması ancak belirlenecek bu rayiç değerin ödenmesi halinde mümkündür....

              A.Ş'nin borçlarına teminat amacıyla verildiği, ipoteğin terkini için ipotek veren davacı ile lehine ipotek verilen davacının davalı nezdinde borçlarının bulunmaması gerektiği, davacı şirket aleyhine dava tarihi itibariyle icra takibi bulunduğu ve takibe konu borcun dava tarihinden sonra ödendiği, bu borcun ipotek kapsamında olduğu ve sonrasında ipoteğin terkin edildiği, bu durumda ipoteğin terkinine ilişkin davanın konusuz kaldığı, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Davacı vekili, müvekkilinin satış suretiyle maliki olduğu 30392 ada 20 parsel sayılı taşınmazın, belediye başkanlığınca ıslah imar planı uygulamasına tabi tutularak taşınmaz üzerinde davalılar lehine 4.950,00ETL ile davalılar lehine kanuni ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin sonraki malik olduğundan ipotek bedelini dağıtım cetveli ve tapuda belirtilen bedel olduğunu ileri sürerek bu bedel üzerinden taşınmazdaki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalılar vekili, ipotekli kısmın rayiç değerinin depo edilmesi halinde ipoteğin terkin edilebileceğini, bu anlamda taşınmazın ilk maliki ile sonraki maliki arasında bir ayrım bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, 4.950,00ETL'nin yeni Türk Lirasına göre ekonomik değer ifade etmediğinden bahisle bu miktar depo edilmeksizin ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir....

                  Davacı Hazinenin mülkiyet hakkından kaynaklanan kanuni ipotek hakkı yolsuz tescil sebebiyle zedelenmiş ise bunun mahkemece düzeltilmesi olanaklıdır. Aksi takdirde davalı sebepsiz zenginleşmiş olacaktır. Yapılan bu saptamaya göre ayni hakkın davalı adına yolsuz tescil edilmiş bulunduğu hükmen belirlendiğinden ve davacı Hazine yolsuz tescil edilen ve terkini gereken bir hakka dayanarak kaydın terkinini isteyebileceğinden davanın kabulü yerine yazılı bazı gerekçelerle reddi doğru olmadığından, karar bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 04.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu