Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası isteğine ilişkin olup, mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı ..., Kadastro Mahkemesince devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu saptanarak tespit harici bırakılan 20 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca idari yoldan Belediye adına tescil edildikten sonra imar uygulamasına tabi tutularak özel mülkiyete konu olabilecek hale getirildiğini, bu durumda ... adına tescil edilmesi gerekirken Belediye adına oluşturulan kayıtların yolsuz olduğunu, imar uygulaması sonucu Belediye adına tescil edilen taşınmazların bir kısmının 3. kişilere satış yoluyla temlik edildiğini ileri sürerek davalı ... adına kayıtlı 3410 ada, 2 ve 6 parsel ve 9 parselde ½ payın, 3411 ada, 3 parselde ½ payın, 3412 ada, 4 ve 5 sayılı parselin ½ payı ve 9 parsel, 3413 ada, 5 parselin ½ payı, 3414 ada, 1 parselin ve 3415 ada, 1 parselin tapu kayıtlarının iptali ile ... adına tesciline...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, kayden paydaşı olduğu 2303 parsel sayılı taşınmazının ... Belediye Encümeninin 16.05.2006 tarih ve 414 sayılı kararı ile imar uygulamasına tabi tutulduğunu ve oluşturulan 2822 ada 9 sayılı imar parselinde paydaş kılındığını, ancak anılan Encümen kararının iptali için idari yargı yerinde açtığı dava sonucu şuyulandırma işleminin iptaline karar verildiğini ve böylece imar parselinin hukuksal dayanağını yitirerek yolsuz tescil durumuna düştüğünü ileri sürerek, 2822 ada 9 sayılı parselin sicil kaydının iptali ile 2303 sayılı kadastral parselin geometrik ve mülkiyet durumuna dönülmesine karar verilmesi istemiyle ... Tapu Sicil Müdürlüğüne karşı dava açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taralar arasında görülen davada; Davacı ... uyuşmazlık konusu 122 ada 1, 2, 3, 123 ada 1, 2, 3 parsel sayılı taşınmazların kadastro sırasında tescil harici bırakıldıkları, ardından ihdasen Hazine adına tapuya tescil edildikleri, bilahare Hazine tarafından davalı idareye bedelsiz devredildiğini; ne var ki çekişmeli taşınmazların miras bırakanı adına kayıtlı Haziran 1288 tarih, 65 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığı, idari yoldan tescil kararının yolsuz olduğu iddiasıyla, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve adına tescilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17.12.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 7269 sayılı Kanun uyarınca tarafların ortak miras bırakanları ...’nin 17.8.1999 tarihli depremde yıkılan konutuna karşılık 219 ada 1 sayılı parsel üzerindeki 30 nolu bloğun 3 numaralı bağımsız bölümünün davalının miras bırakanı Müjdat’a yapılan tahsisin iptali ile tahsisin ortak miras bırakan ... adına dönüştürülmesi istemiyle açılmıştır. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava reddedilmiştir....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; evveliyatı 260 ada, 45 parsel olan ve ifrazla oluşan 189 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulduğu ve bu uygulama sonucu birçok imar parselinin oluştuğu, 7 nolu imar parselinin Belediye adına tescil edildiği ve yapılan imar uygulamasının iptali konusunda Bursa Birinci İdare Mahkemesi'nde açılan davanın yargılaması sonucunda 12.03.2003 tarih, 2002/1239 Esas, 2003/662 sayılı kararı ile imar şuyulandırma işleminin iptal edildiği, idari yargı kararının derecattan geçmek suretiyle 11.07.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Gerçekten de; imar parsellerinin dayanağını teşkil eden idari işlemin iptali ile sicil kaydının illetten mücerret hale geleceği ve TMK'nın 1025. maddesi uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Bu şekilde oluşan sicil kayıtlarının iptalinin gerekeceği ve tekrar kadastral parselin mülkiyet ve geometrik durumun ihya edilmesinin gerekeceğinde kuşku bulunmamaktadır....
Görülüyor ki, idari davaların türleri ve yargı yetkisinin sınırları belirtilirken idare mahkemelerin yerindelik denetimi yapacağından sözedilmiş, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayarak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde karar vereceğine ilişkin bir düzenleme getirilmemiştir. Bu bağlamda somut olaya baktığımızda, iptali istenen tevhit ve ifraz işlemleri belediye encümeni kararına dayanılarak yapılmış ise de, bu işlemlerin yolsuz tescil niteliğinde olup olmadığı ve tapunun eski hale getirilmesi istenmiş olup, encümen kararının iptali istenmediğinden davanın adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın reddi usul ve yasaya aykırı bulunmuş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir....
-KARAR- Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası olmazsa tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde, istek aşılmak suretiyle, imar uygulaması ile davacı ....adına oluşmuş imar parsellerinin de iptaline karar verilmiş olması doğru değil ise de; anılan bu yanılgı yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 2. maddesinin 2. fıkrasındaki " Yapılan imar düzenlemeleri sonucu hazine adına oluşan mükerrer ada ve parsel kayıtlarının iptaline '' cümlesinin hüküm yerinden çıkarılmasına, davalı ......
İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Muğla İli, Datça İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı Hazine taşınmazı üzerinde turizm tesisi gerçekleştirmek üzere davacı adına yapılan kesin tahsisin yürürlük kazanamadığından bahisle hükümsüz sayılmasına karar verilmesi sonrasında, davacı tarafından, taşınmazın niteliklerinin ve kapasitesinin gerçeğe uygun olarak tespit edilmesi, şartnamenin buna uygun düzenlenmesi, adına tekrar kesin tahsis yapılması ve teminat miktarının yeniden belirlenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
Davacı, asıl ve birleştirilen davalarda, imar uygulamalarının iptali nedeniyle 473 sayılı kadastral parselinin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteklerinde bulunmuş; davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından "davalılar bakımından iyiniyet araştırması yapılması ve 473 sayılı parselin imar uygulaması ile oluşturulan imar parselleri maliklerinin davada yer almalarının sağlanması" gereğine değinilerek bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama souncunda davalıların iyiniyetli oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine de karar Dairece bozulmuştur. Hemen belirtilmelidir ki, imar parsellerinin hukuki dayanağını teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilip kesinleşmesi ile imar parsellerinin TMK'nın 1025. maddesinde öngörülen yolsuz tescil durumuna düşeceği açık olmakla dayanağı kalmayan tapu kaydının iptali gerekeceği 1....