Maddesinde düzenlenen ve özel mülkiyete konu teşkil edemeyecekleri açıkça belirtilen Kamu Malları kapsamında yer alan kadim yola dair bir dava olduğunu; Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, davanın konusu geçit hakkı talebi gibi değerlendirilmiş ve buna göre de müvekkilinin taşınmazına giriş için yola ihtiyacı olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiğini; Rapora karşı dosyaya sundukları itiraz dilekçesinde; davanın konusunun geçit hakkı talebi olmadığını aksine işbu davanın, davalının köy tüzel kişiliğine ait kamu malı vasfındaki kadim yola haksız ve kötü niyetli tecavüzünün önlenmesi ve kal talebiyle açıldığı, davalının bu kadim yola tecavüzünün kendi ikrarı ve tanık beyanları ile de sabit olduğunu belirttiklerini; Dosya kapsamındaki dava dilekçesinde cevaba cevap dilekçesinde ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ısrarla işbu davanın konusunun kadim yola ilişkin olduğunun açıkça belirtildiğini; Dosya kapsamında keşif mahallinde dinlenen tanıkların beyanları da dava kapsamındaki...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.12.2012 gününde verilen dilekçe ile yola el atmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
-Davacının el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme talepli davasının KABULÜ ile; Ordu ili Perşembe ilçesi Çerli mahallesi 154 ada 100 parsel sayılı taşınmaza aynı yer 99 parselin maliki davalı tarafından yapılan toprak yığmak, beton duvar yıkıntısı kaldırmamak ve mutfak giderinin yola akıtmak şeklinde müdahalesinin meni ile EL ATMASININ ÖNLENMESİNE, fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 26/09/2019 havale tarihli raporunda A harfi ile gösterilen 12,68m²lik kısımındaki beton duvar yıkıntısının KAL'İNE, yine krokide "A" harfi ile gösterilen yerdeki beton duvar yıkıntısı ve toprak yığınının davalı tarafından kaldırılması suretiyle ESKİ HALİNE GETİRİLMESİNE, karar verilmiştir....
Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda; dava konusu taşınmazın el atılan bölümünün bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının karşılaştırmasının yapılarak, eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile yol olarak terkinine, yer bedelinin fazla olması halinde ise el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne ve eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşülmemesi, davacının el atmanın önlenmesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması, dava konusu taşınmaza 2011 yılı Haziran ayında el atıldığı belirtildiği halde, 2011 yılı Ocak ile Haziran ayları...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen asıl davada çaplı taşınmaza ve yola el atmanın önlenmesi, yıkım ile eski hâle getirme, birleştirilen davada ise tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 1. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın asıl davanın davalıları ..., ... ve ... yönünden kabulüne, dahili davalı ..., ..., ..., ..., ... yönünden reddine; birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir....
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı ... ile müdahil ... en az kırk yıldır kullandıkları Burcu Çıkmazı Sokak altında yirmi haneye ait su boruları ve doğalgaz boru hattı bulunduğu hâlde davalı tarafından yolun üzerine geçişlerini engelleyecek şekilde demir kapılı garaj yapıldığını ve tüm uyarılarına rağmen garajın kaldırılmadığını ileri sürerek yola elatmanın önlenmesi ve garajın kaldırılmasını talep ve dava etmişlerdir....
Bu özellikleri gereği yoldan yararlanma hakkı olan kişilerin de elatmanın önlenmesi için dava açma hakları vardır ve davacı gerçek kişi olarak yoldan yararlanma hakkına dayalı olarak da eldeki davayı açmıştır. Bu sebebe dayalı el atmanın önlenmesi davalarında da görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Sonuç olarak, eldeki davada davacı taraf salt zilyetliğe değil zilyetliğin arkasındaki bir hakka dayandığından ve yola yönelik el atmanın önlenmesi talebi bulunduğundan uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu nedenle mahkememizin görevsizliğine dair yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere; 1)Davaya bakmakta mahkememiz görevli bulunmadığından, (karşı) görevsizlik nedeniyle, dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE, 2)Görevli mahkemenin Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, ..." şeklinde karar verilmiştir....
atmanın önlenmesi davası açan davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı her ne kadar çekişmeli taşınmazın kadim yol olduğunu ileri sürerek davalının yola vaki el atmanın önlenmesini istemişse de, 22.07.2009 günlü dilekçesinde ve son iki celsede taşınmazın mülkiyeti ile ilgili talebi olmadığını belirterek geçit hakkı istediğini belirtmiştir. Şu hale göre uyuşmazlık taşınmazın aynına ilişkin olmayıp, mahkemeden yenilik doğurucu karar almayı gerektiren geçit hakkı tesisi kurulmasına ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlığın, Karabük Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Karabük Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Belirtilen nedenle, paylı mülkiyete konu bir taşınmazda maliklerden her birinin, müşterek mülkiyete konu taşınmaza el atılması halinde bu el atmanın önlenmesini tek başına istemesi mümkün ise de; Hukuk Genel Kurulunun 13.6.1984 gün ve 1982/14-358 Esas 1984/710 Karar sayılı kararı doğrultusunda el atmanın yanı sıra kal isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin birlikte dava açmaları gereklidir. Davanın açıldığı tarihte dava konusu 12 parsel sayılı taşınmazda davacıların murisi yanında başka paydaşlar da bulunmaktadır. Davacılar vekili elatmanın önlenmesi isteminin yanında taşınmazda bulunan yapıların kal’ini de istediğinden diğer tapu paydaşlarının da davada yer alması gerekir. Ayrıca mahkemece 14 sayılı parsel için elatmanın önlenmesi ve kal kararı verilmiş ise de bu parsele ne şekilde elatıldığı ve kal'i gereken yapının ne olduğu da bilirkişi raporunda ve mahkeme kararında gösterilmemiştir....