Davalı (erkek) vekili istinaf dilekçesinde, iştirak nafakası yönünden verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalının gelirlerinde önemli bir değişiklik olmadığını, hastalığına ilişkin masrafların ise davalının SGK sından karşılandığını, ihtiyaçlarında önemli bir artış olmadığını, artış yapılacaksa bile Yargıtay içtihatlarına uygun artış yapılması gerektiğini, nafakanın yüksek belirlendiğini, yoksulluk nafakasında yapılan artışın hakkaniyete ve Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın iştirak nafakası yönünden kısmen kabulüne, yoksulluk nafakası yönünden ise tam kabul kararı verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Sonuç olarak; İlk Derece Mahkemesinin 26/10/2022 tarihli ek kararında çocuklar için hükmedilen nafaka miktarları yönünden herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan 26.10.2022 tarihli ek karara yönelik davacı istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine, davacı kadının yoksulluk nafakası yönünden 26.10.2022 tarihli ek karara karşı yaptığı istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, davacının yoksulluk nafakası hakkında ilk derece mahkemesinin kararının esastan incelenmesi sonucunda istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2018/1029 E 2020/264 K DAVA KONUSU : Nafakanın Artırımı KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davalar; davacı-karşı davalı kadın tarafından asıl dava ile; yoksulluk ve iştirak nafakası artırımı, davalı-karşı davacı erkek tarafından karşı dava ile; yoksulluk nafakasının kaldırılması ve ödenen nafakaların iadesi talebine ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özet ile; tarafların, İskenderun 1....
fıkrasından “karar kesinleştikten sonra nafakanın yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, cümlesinin çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 33.45 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, yoksulluk ve yardım nafakası talebine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulü ile, davacı ...'ün 250,00-TL yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle 50,00-TL arttırılarak toplam 300,00-TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacı ...'ya verilmesine, ... lehine 300,00-TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacı ...'...
Bu nedenle, kadın eşin istinaf talebinin yoksulluk nafakası yönünden kabulüne, iştirak nafakaları yönünden ise kısmen kabulüne karar verilerek, ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılarak, yeniden kurulan hüküm uyarınca kadın eş yararına aylık 600 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar yararına ise ayrı ayrı aylık 400'er TL iştirak nafakasına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davacının iştirak/yoksulluk nafakaları dışındaki istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1, maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacının iştirak/yoksulluk nafakalarına yönelik istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; Pazarcık 1....
Kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakaları boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren ödenebilir(muaccel) hale gelir ve ÜFE artış oranına da kesinleşme tarihinden itibaren hükmedilir. Nafaka yükümlüsünün dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihine kadar ödeyeceği nafaka tedbir nafakasıdır. İlk derece mahkemesi hükmünde, yoksulluk nafakası ile bu nafakaya artış oranına dava tarihinden itibaren hükmedilmesi ve yine iştirak nafakası ile bu nafakaya artış oranına ise karar tarihinden itibaren hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir(HMK m. 370/2)....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. TMK'nın 331 maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....
İştirak nafakası (TMK 182/2.maddesi) miktarının belirlenmesinde ana babanın özelliklerine ilişkin ilkelerden bir diğeri sonuncusu ana babadan geliri olmayan iştirak nafakası vermemelidir ilkesidir.Ekonomik sosyal durumu yetersiz ise katılmak zorunda da değillerdir.Örneğin velayet kendisinde bulunmayan taraf yoksulluk nafakası alıyorsa iştirak nafakası vermek başka bir anlatımla çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmak zorunda değildir.Kendi geçimini sağlamaktan yoksun olanın katkısının beklenemeyeceği doğaldır.Velayet hakkına sahip olmayan eşin çalışamayacak durumda olduğu sağlık kurulu raporu ile ve gelirinin bulunmadığı soruşturma yazılarıyla anlaşılmış ise ödeme gücü bulunmayan ana ya da babanın iştirak nafakası ile yükümlü tutulması elbette olanaklı değildir. (Ö.. U..G.., Boşanma Tazminat ve Nafaka Hukuku, Ankara 2008, sayfa 1323-1324) Yargıtayın yerleşik görüşüne göre de, yoksulluk nafakası alan eşten iştirak nafakası talep edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı için ödenen aylık 400.00.- TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar için ödenen 150.00.- şer TL iştirak nafakalarının, masraflar arttığından yeterli olmadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının aylık 700.00.- TL ye, iştirak nafakalarının aylık 350.00.- şer TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı duruşmadaki beyanında; ortak çocuklar ... ve...'...