Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı - davalı erkek tarafından kaldırılan yoksulluk nafakası hariç tutularak hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. GEREKÇE: Asıl erkek davası yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakası talebi, kadına ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve velayeti annede olan çocuk için ödenen iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. Birleşen kadının davası ise, yoksulluk nafakasının arttırılması ve velayeti kendisinde olan çocuk için ödenen iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkindir. Tarafların 2003 yılında evlendikleri, evlilikte 2006 ve 2011 doğumlu 2 çocukları bulunduğu, taraflarca açılıp İzmir 6....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine, davacının iştirak nafakasının arttırılması talebinin kabulü ile; Kayseri 4. Aile Mahkemesi 2016/885 Esas 2017/655 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Ertuğrul Gazi lehine verilen 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 1.500 TL olarak devamına, belirlenen nafakanın her yıl TÜFE oranında arttırılmasına, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmedilen iştirak nafakasının yüksek olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk ve İştirak nafakasının artırımı istemiyle açılmıştır....

Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/553 Esas sayılı dosyasıyla hüküm altına alınan tedbir nafakasının, boşanma hükmünün kesinleşmesi ile konusuz kaldığından davacının kendisi için ve müşterek çocuk için açtığı nafaka davasının reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak ve yoksulluk nafakası istemine ilişkindir. 1-Davacıya ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK'nın 175.maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir....

    Açıklanan sebeplerle kadının düzenli bir işte çalışıp çalışmadığı hususunda dosya kapsamına göre çelişki mevcut olduğundan, mahkemece kadının düzenli bir işi ve gelirinin olup olmadığı, var ise gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı hususlarında araştırma yapılması (TMK m. 175) gerekirken, eksik inceleme ile yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, tedbir-yoksulluk nafakası ve tedbir-iştirak nafakası miktarını, maddi-manevi tazminat miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Kusur açısından: Erkeğe verilen kusurların erkek tarafından istinaf edilmediği için kesinleştiği, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı anlaşıldığından davacı kadın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kadın için verilen tedbir-yoksulluk nafakası açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete göre yerinde olduğu, hükmedilen tedbir nafakası miktarının da uygun olduğu anlaşıldığından davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2023 NUMARASI : 2022/869 2023/339 DAVA KONUSU : İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Artırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Sarıoğlan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2012/347 E. ve 2013/186 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte iki müşterek çocuk lehine aylık 150’şer TL iştirak nafakasına ve müvekkili için aylık 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, daha sonra taraflarınca Kayseri 5....

      03.12.2015 tarihli ilk hükümde, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 300'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 400 TL tedbir nafakası ve aylık 300 TL yoksulluk nafakası ile 15.000 TL maddi tazminata hükmedilmiş, kadının manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir....

        Dairemizce; tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle kadın lehine maddi tazminat verilemeyeceği gerekçesiyle karar bozulmuş, mahalli mahkemece bozma ilamına uyulmakla; her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine ve davacı kadının maddi ve manevi tazminat talebi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece bozma sonrası verilen kararda kesinleşen tarafların boşanma davalarının kabulü, velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi, tedbir ve iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, kadının manevi tazminat talebinin reddi hakkında yeniden hüküm kurulması doğru değildir. Ne var ki bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

          Taraflar arasındaki boşanma davası şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılmış ve evlilik birliğinin temelden sarsıldığını ve yeniden kurulması mümkün olmadığı anlaşıldığından tarafların boşanmalarına karar verildiği ve temyiz edilmeksizin 08.02.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.... 3.Aile Mahkemesinin 2009/95 Esas sayılı boşanma dava dosyası içerisinde 08.09.2009 tarihli duruşmada, davacının zapta geçen beyanından, açıkça yoksulluk nafakası isteminden vazgeçtiğini kabul etmek hukuken mümkün değildir.Mahkemece; gerekli inceleme yapılıp, TMK'nun 175.maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yoksulluk nafakası yönünden davanın reddi doğru görülmemiştir.Bundan ayrı olarak; müşterek çocuk İlker için de iştirak nafakası talep edilmiş olmasına rağmen, bu hususda hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesine davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakası yönünden kabulüne, iştirak nafakası yönünden reddine yönelik olarak verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; daha evvel boşanma davası ile hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının aylık 200TL'ye, müşterek çocuk lehine hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının 100 TL'ye indirilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece; yoksulluk nafakasının 200 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakasının indirilmesi talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080TL'ye çıkarılmıştır. Kabul edilen ve reddedilen miktarlar dikkate alındığında hüküm, temyiz eden taraflar yönünden kesin niteliktedir....

              UYAP Entegrasyonu