Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

mahkemenin karşı davaya ilişkin hüküm bölümünde iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasına ilişkin 6 ve 7. bentlerinin, tedbir nafakası kısmından sonra gelen kısımlarının kaldırılmasına, davacı kadın ve müşterek çocuk Sıla için hakkaniyete uygun oranda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.10.1996 gün ve 1995/511 E. 1996/855 K sayılı ilamı ile boşandıklarını, davacı tarafın aradan 15 yıl geçtikten sonra yoksulluk nafakası talebinde bulunduğunu, müvekkilinin yeniden evlendiğini, kaldı ki yoksulluk nafakasının koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı lehine 250 TL yoksulluk nafakası takdirine, iştirak nafakasının ise 250 TL ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuğun eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetilerek; iştirak nafakasına ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazlarının reddi ile artırıma ilişkin verilen hükmün ONANMASINA, 2) Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, boşanma...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 200 TL’ den 500 TL’ ye, iştirak nafakasının ise çocuklardan her biri için 150 TL den 250’şer TL ye artırılmasını talep etmiştir....

      açtığını, kendisinden habersiz yargılama yapıldığını, davalının çocuğun kendisinden olmadığına yönelik beyanının hakaret niteliğinde olduğunu belirterek; boşanma davasının açılış tarihinden itibaren faiziyle beraber kendisi ve çocuk için ayrı ayrı 1.000,00 TL yoksulluk ve iştirak nafakası talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı-yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı-birleşen davada davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....

          Aile Mahkemesinin 2018/147 Esas 2018/870 Karar sayılı 18/02/2019 kesinleşme tarihli ilamı ile hükmedilen aylık 250 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden başlamak ve mükerrer ödemeye yer vermemek üzere aylık 350 TL'ye çıkarılarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, nafakaların üfe oranında artırılması talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; iştirak nafakası artırım talebinin ve nafakaların üfe oranında artırım talebinin reddi, yoksulluk nafakası miktarı bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar , kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir....

          nin 2017/1166 Esas 2017/2004 Karar sayılı ilamı ile müvekkili lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuklar Fatma ve Hasan Mert için ayrı ayrı aylık 200,00 TL iştirak nafakası hükmedildiğini, aradan geçen zaman içerisinde paranın alım gücünün düşmesi, müvekkilinin ev hanımı olması nedeniyle ekonomik zorluklar çektiklerini, müvekkilinin hastalığından dolayı Manisa Şehir Hastanesi'ne gidip geldiğini ve yol masraflarını dahi karşılamakta güçlük çektiğini, karşı tarafın 200 civarında koyunu ve 150 civarında da kuzusu olduğunu, buradan yıllık 250.000,00 TL - 300.000,00 TL arasında gelir elde ettiğini, açıklanan nedenlerle müvekkiline ödenen yoksulluk nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye müşterek çocuklar için ödenen iştirak nafakalarının ise aylık 1.500'er TL'ye yükseltilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 327. maddesine göre, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne baba tarafından karşılanır. TMK'nın 328. maddesine göre, anne ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. TMK'nın 329. maddesine göre, küçüğe fiilen bakan, anne veya baba diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. TMK'nın 330. maddesine göre, nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları, anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....

          Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. ./.. -2- Somut olayda; taraflar ...Mahkemesinin 09.03.2011 tarihinde kesinleşen 2007/72 E. 2009/146 K. sayılı ilamı ile boşanmışlar, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 175 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası ise 31.03.2015 tarihinde açılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, önceki nafaka tarihinden itibaren geçen süre, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen artış miktarı fazladır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dava tarihi itibariyle boşanma dosyasının henüz kesinleşmediği, Mahkemenin 2011/192 esas sayılı dosyası incelendiğinde, 24/04/2013 tarihinde davacı ve davalı tarafın 2 yıl süreyle ayrılıklarına, ayrılık süresince çocuğun velayetinin davacıda bırakılmasına, ayrılık nedeniyle 100,00 TL yoksulluk nafakası, 150,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği ve hükmün 10/07/2013 tarihinde kesinleştiği, 2014/132 esas sayılı dosyasında ise 100,00 TL yoksulluk nafakasının 250,00 TL'ye, 150,00 TL iştirak nafakasının 250,00 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, söz konusu kararın 14/12/2015 tarihinde kesinleştiği, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının evliliğin boşanma kararı ile bitmesi neticesinde verilebilecek nafakalardan olduğu, ayrılık davasında verilen tedbir nafakasının ayrılık için tayin edilen süre sonunda kendiliğinden sona erdiğini, dolayısıyla daha önce verilip devam eden bir yoksulluk ve iştirak nafakası olmadığı...

            UYAP Entegrasyonu