Aile Mahkemesinin 2011/24 esas sayılı dosyası ile boşandıklarını müvekkiline bağlanan 150 TL yoksulluk nafakasının 1000 TL ye 100 TL iştirak nafakasının ise 500 TL ye yükseltilmesini talep ve karşı dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı davacı vekili tarafından karşı davalarının reddine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava tedbir nafakasının kaldırılması, karşı dava ise iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasıdır....
Tüm bu anlatım karşısında davacı kadının tedbir-iştirak ve tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarına ilişkin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kararın 5, 6, 7 ve 8 nolu bendlerinin kaldırılmasına, davalı erkeğin tüm istinaf başvurularının esastan reddine yönelik aşağıdaki karar tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)Davacı kadının tedbir-iştirak ve tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarına ilişkin istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1- b/2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜ ile KIRŞEHİR 1....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/663 Esas, 2013/120 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine aylık 400 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiğini, mevcut nafakanın davalının geliri incelendiğinde çok düşük olduğunu, günün ekonomik koşulları ve davacının ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kaldığını belirterek, aylık 400 TL olan yoksulluk nafakasının 600 TL artırımı ile aylık 1000 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davalının aylık gelirinin Finlandiya şartlarında çok yüksek bir miktar olmayıp, söz konusu ülke şartlarında davalının mevcut ve olası giderlerinin de göz önüne alınması gerektiğini, davalının aylık gelirinin 1654,90 € olduğunu, mevcut ve olası giderleri de düşünüldüğünde davalının geliri ile giderinin birbirine karşıladığını, davacı, sağlıklı ve genç bir insan olup çalışabilecek ve gelir elde edebilecek bir durumda olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne,..... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (koca) tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise kocanın kabul edilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı (kadın) yararına hükmedilen tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesi ile yoksulluk nafakası olarak devamı yerine iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesinin açık maddi yazım hatası olup mahallinde her zaman düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre, davalı-karşı davacı (kadın)'ın tüm, davacı-karşı davalı (koca)'nın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir...
Açıklanan nedenle davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası artırım talebi hakkında karar verilmemiş olmasına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası artırım talebine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple tarafların diğer temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80'......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından boşanma, kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen tazminatlar, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı ... 11.09.2017 tarihli dilekçesiyle boşanma hükmü ve kusur belirlemesine yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin boşanma hükmü ve kusur belirlemesine ilişkin olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı ... 11.09.2017 tarihli dilekçesiyle maddi, manevi tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden, bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davalı kadın yararına takdir edilen maddi, manevi tazminatlar, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yönünden bozulması gerekmiştir....
Davacı, müşterek çocuk için aylık 500,00 lira iştirak nafakası, kendisi için aylık 300,00 lira yoksulluk nafakası bağlanmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iştirak nafakası talebinin kabulü ile dava tarihinden itibaren ... Fatma için aylık 500,00 lira iştirak nafakasının davalıdan tahsiline, yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile davacı lehine aylık 250,00 liradan tüm yoksulluk nafakası haklarını karşılamak üzere toplam 27.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından yoksulluk nafakasına ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Davacının dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının toplu ödenmesi talebi yoktur. HUMK'nun 74 ve devamı maddelerince hakim taleple bağlı olup talep dışında veya talebi aşacak şekilde karar veremez. Talep olmadığı halde mahkemece yoksulluk nafakasına ilişkin tüm haklarını karşılayacak şekilde 27.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi ... görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Davacı taraf kendi adına hükmedilen yoksulluk nafakasının artırımını ve müşterek çocuğun velayeti ile müşterek çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamından davacı kadın için artırım talep edilip reddedilen yoksulluk nafakası miktarının 1 yıllık toplam tutarının 600x12=7200 TL olduğu, reddedilen kısım itibari ile HMK'nun 341/2 maddesi gereğince miktar itibari ile kesin nitelikte olduğu ve davacının yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin istinaf başvurusunun miktar itibari ile reddine karar verilmiştir. İştirak nafakasına yönelik yapılan inceleme sonunda; Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası davasınn mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası talebinin reddine, iştirak nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, davacının aylık 200,00 TL olan yoksulluk nafakasının 230,00 TL artırılarak aylık 430,00 TL'ye yükseltildiği, bir yıllık yoksulluk nafakası artış miktarının 2.760,00 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuğun aylık 250,00 TL olan iştirak nafakasının 350,00 TL artırımı ile aylık 600,00 TL'ye yükseltildiği, çocuk için bir yıllık nafaka artış miktarının ise 4.200,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2022 yılı itibariyle miktar veya değeri 8.000,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davalının nafaka artış miktarlarına yönelik istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir....