Bu iştirak nafakasının hükmedilmesi sırasında davalı kadın çalışmadığı için, müşterek çocuklar adına 250şer tl hükmedilmiştir. Mahkemenizce tarafların müşterek çocukları için hükmedilen iştirak nafakası olan 250'şer TL, davalı kadının işe girmesi ve davalı kadının çocuklarının ihtiyaçlarına iştirak etmesi açısından, ilk olarak; davacı müvekkil aleyhine verilen iştirak nafakalarının kaldırılmasına, Mahkemeniz aksi kanaatte ise müşterek çocuklar için 250'şer tl olan nafakanın daha düşük olarak belirlenmesi gerekmektedir. Davalı kadın lehine hükmedilen 450.-TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, Müşterek çocuklar Ebru AKGÖZ ile Melise AKGÖZ lehine hükmedilen 250'şer TL iştirak nafakasının kaldırılmasına, Mahkemeniz aksi kanaatte ise, daha düşük bir iştirak nafakası belirlenmesine, Yargılama giderleri ve Avukatlık vekalet ücretinin davalı aleyhine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2023 NUMARASI : 2021/488 ESAS, 2023/132 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASININ ARTTIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK' 353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Kadıköy 2. Aile Mahkemesinin 2008/121Esas - 200/712 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuğu 130 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, günün ekonomik koşulları ve yüksek enflasyon karşısında para alım gücünün yetersiz kaldığını belirterek iştirak nafakasının 1.500 TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların Kadıköy 2....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dilekçesinde; davalı ile 21.10.1999 tarihinde verilen kararla boşandıklarını ve boşanma davasında lehine 15 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini ancak boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte nafakanın kesildiğini, çalışmayıp, yardıma muhtaç durumda olduğunu iddia ederek; kendisi için aylık 250 TL yoksulluk, müşterek çocuk için ise aylık 250 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Zira yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindir ki bilimsel öğretide; "Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğindedir" şeklinde açıklamalara yer verilmiş bulunmaktadır (Akıntürk, Turgut; Aile Hukuku, 2.cilt, İst.2002, sh.294). Davacının aylık (1100 YTL) gelir durumuna göre değerlendirme yapıldığında; davalının (kadının) çalışarak elde ettiği gelir ile aldığı nafaka miktarı toplamının, davalıyı yoksulluktan kurtaracak nitelikte bulunmadığının kabulü gerekir....
Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakaların nitelikleri, günün ekonomik koşulları, kadın ve müşterek çocukların ihtiyaçları, nafaka ödedikten sonra elinde kalan geliri ile erkeğin geçimini sağlama imkanı ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadın ve müşterek çocuklar için hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarlarının az olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarına ilişkin kararın kaldırılarak Dairemizce davacı kadın için aylık 1.500,00- TL. yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.250,00- TL. iştirak nafakalarına hükmetmek gerekmiştir....
Dava, velayetin değiştirilmesi, velayet değişikliği istenen çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasına karar verilmesi talebine ilişkindir. Tefhim edilen kısa kararda "Davacının İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASININ KABULÜ ile; müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının 10/07/2019 tarihi itibariyle KALDIRILMASINA, " karar verildiği halde gerekçeli kararda "Davacının İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASININ KABULÜ ile; müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle KALDIRILMASINA," karar verilmek sureti ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (6100 s....
Mahkemece; boşanma davası sırasında davacı ve çocuk lehine sadece tedbir nafakasına hükmedildiği, bunun dışında davacının herhangi bir nafaka talebinin olmadığı, mahkemece de nafakaya hükmedilmediği, verilen boşanma kararının 26.05.2006 da kesinleştiği, bu tarihten itibaren bir yıldan fazla sürenin geçtiği, bu nedenle davacının kendi adına nafaka istemesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakası bakımından davanın reddine, iştirak nafakası yönünden ise davanın kısmen kabulüyle 375 TL nafakanın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesinde boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakasının artırılmasına karar verilmesi istenilmiş ise de ; boşanma davasının fer'i niteliğinde olan tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erdiğinden davadaki istem boşanmanın kesinleşmesinden sonraki yoksulluk ve iştirak nafakası talebi olarak kabul edilmesi gerekmektedir....
önemli derecede arttığını, davalı babanın ekonomik gücünde de olumlu değişmeler meydana geldiğini, maaşının arttığını, yurtdışı görevlerine gittiğini ve ek ücretler aldığını belirtmiş ve davanın kabulü ile müşterek çocuk için ödenen 200 TL tedbir nafakasının artırılarak aylık 1.000 TL'ye çıkarılmasını ve iştirak nafakasının her yıl Üfe oranına artırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
in velayeti, iştirak nafakasının miktarı ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı dava dilekçesi ile, velayetleri anneye verilen müşterek çocukların velayetlerinin değiştirilerek kendisine verilmesi, yoksulluk nafakasının iptali ile bono bedelinin ödenmesi, davalı-davacı adına kayıtlı araç ve eve ilişkin kayıtların iptaline karar verilmesini talep etmiş, 31.03.2015 tarihli duruşmada ise bono bedelinin ödenmesi, araç ve eve ilişkin kayıtların iptaline yönelik taleplerinin bulunmadığına, bu taleplerini saklı tuttuklarını belirtmiştir....
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı davalı kadının, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebi dışında kalan diğer yönlere ilişkin istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı davalı kadının, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebi 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca Kısmen KABULÜNE, istinaf istemi kabul edilen yönlerden yeniden esas hakkında karar verileceğinden ilk derece mahkemesinin kararının 5 ve 6 nolu hüküm fıkrasının yoksulluk nafakasına ve maddi- manevi tazminata ilişkin bölümünün KALDIRILMASINA HMK'nun 353.maddesinin 1.fıkra (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek bu konularda yeniden esas hakkında hüküm tesisine Buna göre; a-)Davacı davalı kadın için TMK 175 maddesi uyarınca boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 750 TL yoksulluk nafakası takdiri ile davalı davacı erkekten alınarak davacı davalı kadına VERİLMESİNE, fazlaya...