İlk derece mahkemesinin bu kararı; erkek tarafından, kusur tespiti, velâyet, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiş olmasına rağmen bölge adliye mahkemesince; erkeğin istinaf itirazları; kadının tedbir nafakası davasının kabulü ve birleşen boşanma davasında nafakaların miktarı ve velayet düzenlemesi olarak incelenmiştir. İstinaf incelemesi neticesinde; çocuklar için verilen tedbir nafakası yönünden istinaf dilekçesinin reddine, tedbir nafakasının kabulü ve nafakaların miktarı ve velayet talebi yönünden istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, iştirak nafakaları ve miktarları yönünden değerlendirme yapılmaksızın, hükmü sadece istinaf edilen diğer yönlerden inceleyerek karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Bu durumda bozmadan sonraki dönem için geçerli olmak üzere tedbir nafakasının arttırılması mümkün ise de, davalı yararına oluşan usulü kazanılmış hakkı zedeleyecek şekilde tedbir nafakalarının miktarlarında yapılan artışın, dava tarihinden başlatılması usul ve yasaya aykırıdır. 3-İlk hükümle, davacı için aylık 150 TL yoksulluk, velayetine bırakılan müşterek çocuk için aylık 150 TL iştirak nafakası tayin edilmiş, bu hüküm davacı tarafından temyiz edilmemiş, davalının temyizi üzerine bozulmuştur. Bu durumda ilk hükümle tayin edilen yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarları bakımından davalı yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Hakim bu usulü kazanılmış hakkı gözetmek zorundadır. Bu husus nazara alınmadan bozmadan sonra temyiz edenin aleyhine olacak şekilde yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının aylık 200'er lira tayin ve takdiri usul ve yasaya aykırıdır. 4-Davacının tazminat için faiz talebi bulunmamaktadır. Talep olmadan faize hükmedilemez....
Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; sürekli erkek ve ailesinin hakaret ettiğini, aşağıladığını, erkek ve ailesinin sürekli psikolojik şiddet uyguladığını, kadın ve çocuğa sürekli fiziki şiddet uyguladığını, eş ve çocuğun ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, eş ve çocuğuna ilgi alaka göstermediğini, çocuğuna bağırdığını, çocuğu abisine vermek istediğini, evin anahtarını değiştirerek kadının eve girmesine engel olduğunu, tüm bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, çocuğun velayetinin anneye verilmesine, kadın için aylık 600,00TL tedbir-yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 400TL tedbir-iştirak nafakasına, 75.000TL maddi, 75.000TL manevi tazminata (faiziyle ) karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; 2004 yılında hükmedilen 100 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk için hükmedilen 110 TL iştirak nafakasının ayrı ayrı 500'er TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 110 TL olan iştirak nafakasının 140 TL artırılarak 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece; davacının herbir talebi hakkında olumlu-olumsuz hüküm kurulması gerekirken sadece iştirak nafakası yönünden hüküm kurulmuştur.HUMK.nun 388/son maddesinde "Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" denilmektedir....
Aile Mahkemesi'nin 2018/108 Esas 2018/1849 Karar sayılı nafaka davasında verilen aylık 850,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuklar için ayrı ayrı 750,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede paranın alım gücünün azalması müvekkili ve çocuklarının ihtiyaçlarının artması ve çocukların büyümesi nedeniyle nafakanın yeterli olmadığını belirterek yoksulluk nafakasının 3.000 TL'ye yükseltilmesini, müşterek çocuklar için 750,00'şer TL olan iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL'ye çıkartılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı karşı davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına,fazlaya ilişkin istemin REDDİNE Müşterek çocuklar Üzeyir Ahmet Sinanoğlu ve Ecrin Sinanoğlu lehine tahsilde mükerrerlik oluşturmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 500,00 er TL tedbir nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı anneye verilmesine, karar kesinleştiğinde İŞTİRAK NAFAKASI OLARAK DEVAMINA, 15.000,00 TL manevi tazminat ve 12.000,00 TL maddi tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak DAVALI KARŞI DAVACI KADINA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine, "karar verilmiştir....
Yerel Mahkeme bozma ilamına iştirak nafakası yönünden uymuş; yoksulluk nafakası yönünden ise istek yokluğundan yoksulluk nafakası konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vererek ilk kararında direnmiştir. (Uyulan kısım taraflarca temyiz edilmemiştir.) Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; davacı-davalı G... C… …'nin yoksulluk nafakası talebinde bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Türk Medeni Kanunu 174.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için davacının yoksulluk nafakası isteği olması şarttır ancak bu isteğin mutlaka dava dilekçesinde bulunması gerekmez yargılama aşamasında da yoksulluk nafakası isteğini dile getirebilir. Somut olayda; davacı vekili 25.02.2008 günlü oturumda önceki beyanlarını tekrar ederek; davacı-davalı kadının hiçbir yerden geliri olmadığı ve davalı-davacı kocanın ailesine maddi yönden destek olmadığı gerekçesiyle nafakaların (ÜFE) oranında artırılmasını istemiş ve bu beyanını imzası ile tasdik etmiştir....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-Davalı-davacı kadın vekilinin, kusura, kadın ve çocuklar için takdir edilen tedbir nafakası miktarına, iştirak ve yoksulluk nafakasına ÜFE oranında arttırıma karar verilmemesine yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B-Davalı-davacı kadın vekilinin, iştirak, yoksulluk nafakasına ve maddi-manevi tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının karşı dava yönünden hüküm fıkrasının 6,7.bentleri ile 8....
1.250 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Her ne kadar davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı takdir edilen nafaka miktarının düşük olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında müşterek çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....