Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; yapılması gereken aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 20/11/2008 tarihinden itibaren davacı kadına ... tarafından maaş bağlanan tarih olan 01/09/2009 tarihine kadar yoksulluk nafakasının TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılması ve böylece tarafların arasındaki önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunması gerekirken, 250,00 TL'lik yoksulluk nafakasının TUİK tarafından her yıl yayınlanan ÜFE oranında arttırılmasına, dava tarihinden geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm tesisi hem infaza elverişli bir miktarın belirlenip karar altına alınmaması aynı zamanda da lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hakkı ihlal eder şeklinde (davacı kadına ... tarafından maaş bağlanan tarih olan 01/09/2009 tarihine kadar) hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    verilmesi gerekirken yoksulluk nafakası artış talebinin tamamen reddi doğru olmayıp kaldırmayı gerektirmiştir.Dairemizce davacı-birleşen dosya davalısı kadın lehine hükmedilen aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 500 TL artırılarak 1.500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının ... 2.Aile Mahkemesinin 2012/670 Esas ve 2013/368 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, mahkemece davalı lehine aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, müvekkilinin yeniden evlendiği, nafakanın takdir edildiği tarihte davalının çalışmadığını, ancak aradan geçen sürede davalının çalışmaya başladığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak öncelikle kaldırılmasını...

      Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının maaş gelirinin bulunması, hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi gereğince nafaka miktarının makul bir oranda indirilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yoksulluk nafakasının kaldırlması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl yoksulluk iştirak nafakasının kaldırılması ve karşı yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı, boşanma ile birlikte davalı için aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, iki müşterek çocuk için aylık 100,00'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, astım hastası olduğu için çalışamadığını, hastanede tedavi gördüğünü, müvekkilinin vesayet altına alındığını belirterek; yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını, karşı davanın da reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2019/24 ESAS-2020/129 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların Adana 3. Aile Mahkemesinin 2004/991 esas ve 2004/241 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini belirterek davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın vekili; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine hükmedilmiştir. Davacı erkek vekili; reddedilen davaya yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Azaltılması, Yoksulluk Nafakasının :Kaldırılması-İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Artırılması :Protokolün Uyarlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından duruşma talepli olarak asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, birleşen davanın kabul edilen kısmı yönünden; davalı- davacı tarafından ise katılma yoluyla birleşen davanın reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmişse de; iştirak nafakasının azaltılması/artırılması, yoksulluk nafakasının artırılması/kaldırılması, protokolün uyarlanmasına ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşmalı olarak incelenmemektedir....

            Aile Mahkemesi'nin 2022/166 Esas 2022/960 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, 2- Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile, Kayseri 2.Aile Mahkemesi'nin 2011/67 Esas, 2011/752 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine hükmedilen aylık 250 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 28/02/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1.000 TL artırılarak, aylık 1.250 TL yoksulluk nafakasının her ay davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, belirlenen yoksulluk nafakasının her yıl TÜİK tarafından belirlenen TÜFE oranında artırılmasına, 3- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL'nin mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4- Davacının yapmış olduğu 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı ile 161,50 TL (tebligat/posta) gideri olmak üzere toplam 322,90 TL yargılama giderinin davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, 5- Davacı tarafından istinaf aşamasında...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile Pınarbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi (aile mahkemesi sıfatı ile)'nin 2009/239 esas, 2012/81 karar sayılı ve 12/04/2012 tarihli kararı ile davacı kadın için aylık 200 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) dava tarihinden itibaren aylık 300 TL arttırılmasına, toplamda davacı kadın için aylık 500 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; lehine hükmedilen nafaka miktarının az olduğunu belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılması istemiyle açılmıştır....

            Davacı vekili dilekçesinde, daha önce hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını belirterek iştirak nafakasının 900 TL'ya, yoksulluk nafakasının ise 1.300 TL'ya çıkartılmasını talep etmiştir. Mahkemece; yoksulluk nafakasının 10 TL artırılarak 800 TL'na, iştirak nafakasının ise 50 TL artırılarak 550 TL'na yükseltilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, tarafların gerçekleşen ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ve TÜİK'ın yayınladığı ÜFE gözönüne alındığında takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları hak ve nesafete uygun olmayacak şekilde düşüktür....

              UYAP Entegrasyonu