Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.10.1996 gün ve 1995/511 E. 1996/855 K sayılı ilamı ile boşandıklarını, davacı tarafın aradan 15 yıl geçtikten sonra yoksulluk nafakası talebinde bulunduğunu, müvekkilinin yeniden evlendiğini, kaldı ki yoksulluk nafakasının koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı lehine 250 TL yoksulluk nafakası takdirine, iştirak nafakasının ise 250 TL ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuğun eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetilerek; iştirak nafakasına ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazlarının reddi ile artırıma ilişkin verilen hükmün ONANMASINA, 2) Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, boşanma...
Aile Mahkemesi TARİHİ :10.04.2014 NUMARASI :Esas no:2012/865 Karar no:2014/318 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek eş tarafından, kadının davasının kabulü, tazminat miktarları, yoksulluk nafakası talebinin reddi, iştirak nafakasının miktarı, ziynetlerin kabulü, eşya iadesi talebinin reddi bakımından; davalı-karşı davacı kadın eş tarafından ise kocanın davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, velayet, reddedilen yoksulluk nafakası talebi ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
Aile Mahkemesi TARİHİ :25.04.2013 NUMARASI :Esas no:2012/211 Karar no:2013/318 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; tedbir nafakasının kaldırılması, alacak, kişisel ilişkinin kaldırılması, iştirak nafakası verilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması tarihi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi...
O halde, mahkemece; davacının sırf boşanmayı sağlayabilmek için imzaladığı boşanma protokolü gereğince yoksulluk nafakası ödemeyi kabul etmesi sonrasında, aradan geçen kısa süre içerisinde, davacının ekonomik durumunda olağanüstü bir değişiklik olmadığı gibi, tarafların ve özellikle davalının ekonomik durumlarında öngörülemeyen bir halin de yaşanmaması karşısında, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin iyiniyet, sözleşmeye bağlılık ve sözleşmenin devamlılığı ilkeleri ile bağdaşmayacağı açık olup, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda açıklanan yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, davacının nafaka artırım ilamının kesinleşmesinden kısa süre sonra bu davayı açtığı, bu kısa süre içerisinde, nafaka yükümlüsü olan davacı ile davalının şahsi, ekonomik ve sosyal durumlarında, dava konusu yoksulluk nafakasının kaldırılmasını yada yoksulluk nafakası ile iştirak nafakası miktarında indirim yapılmasını haklı kılacak olağanüstü bir değişimin bulunmadığı ve davalının tespit edilen ekonomik durumu itibariyle yoksulluk durumunun ortadan kalkmadığı nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmüş ve başvurunun esastan reddi gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından davalı lehine verilen aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasının ve müşterek çocuk için verilen 450,00 TL iştirak nafakasının miktarının düşürülmesinin talep edildiği, davanın reddedildiği, kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakası yönünden reddedilen bir yıllık nafaka miktarının 5.400,00 TL'ye tekabül ettiği, indirilmesi talep edilen iştirak nafakası yönünden reddedilen bir yıllık nafaka miktarının 4.200,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmış olup, kesinlik sınırında kalan davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Aile Mahkemesinin 2015/341 Esas, 2015/437 Karar sayılı kararı ile 24.06.2015 tarihinde boşandıklarını, çocukların velayetlerinin davalı anneye verildiğini, çocukların her biri için aylık 300,00' er TL iştirak nafakası ile davalı kadın için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, çocuklar Elif ve İrem'in reşit olduğunu ve çalıştıklarını, davalı annenin ise mali müşavir olduğunu, gayri menkulleri ve kira gelirleri olduğunu belirterek İstanbul 12. Aile Mahkemesinin 2015/341 Esas, 2015/437 Karar sayılı kararı ile verilen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, "Davacının davasının reddine" karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; Salihli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/325 Esas ve 2011/822 Karar sayılı ilamı ile davacı ... lehine aylık 150,00 TL yoksulluk nafakası, 2010 doğumlu müşterek çocuk Batu Toprak lehine aylık 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda nafakaların günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye, iştirak nafakasının 300 TL 'ye çıkartılmasını ve nafakalara her yıl TEFE -TÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sayılı ilamı ile müşterek çocuklar Göknur ve Görkem lehine hükmedilen iştirak nafakalarının kaldırılması talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, 2- Davalı lehine Antalya 4. Aile Mahkemesinin 2011/741 E. 2012/493 K. Sayılı ilamı ile hükmedilen yoksulluk nafakası kaldırılması talebinin REDDİNE, 3- Müşterek çocuklar 04.03.2005 doğum tarihli Göknur Altaş ve 05.07.2006 doğum tarihli Görkem Altaş lehine dava tarihinden başlamak üzere ayrı ayrı aylık 250,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin reddi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı kadın için daha önceden hükmedilen aylık 150- TL yoksulluk nafakasının kaldırılması istemi reddedilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Artırılması ve Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * iştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.05.2008 (pzt.)...