WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kaldırılması talebi kabul görmez ise davalı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 50,00- TL indirilmesini ,yine müşterek çocuk Esra için hükmedilen iştirak nafakasının da 50,00- TL indirilmesini talep ve dava etmiştir....

    Aile Mahkemesi’nin 2011/40 Esas, 2012/740 karar sayılı kararı ile davacı karşı davalı lehine hükmedilen aylık 500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 15/04/2019 tarihinden itibaren aylık 900 TL, müşterek çocuk Hür Baran Memiş lehine hükmedilen aylık 250 TL iştirak nafakasının aylık 600 TL ye arttırılmasına, ilerleyen yıllarda TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine,fazlaya ilişkin istemin reddine, Davalı karşı davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılmasına yönelik davasının REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ karşı davacı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı/ karşı davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....

    Mahkemece; davacının yoksulluk nafakasının azaltılması ve kaldırılması davasının reddine, davacının iştirak nafakasının azaltılması davasının kısmen kabulü ile; daha önceden müşterek çocuk için takdir edilen 450,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 250,00 TL’ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....

      Somut olayda yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, nafakanın kaldırıldığı tarihin açıkca yazılmaması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün B bölümünün 1 fıkrasının 2. bendinde yer alan "aylık 100 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına" cümlesinin "aylık 100 TL yoksulluk nafakasının karşı dava tarihinden itibaren kaldırılmasına" sözleri yazılmak sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2.75'er TL bakiye temyiz harcının temyiz taraflara yükletilmesine, 29.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Mahkemece, sözleşme yapıldığı zamandaki şartların davacı yönünden olağanüstü şekilde ağırlaşması veya hakkaniyetin yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmesi hallerinin gerçekleşmesinin sözkonusu olmadığı kanaatine varıldığından bu sebeple nafakanın dava tarihinden geçerli olarak tamamen kaldırılması veya azaltılması talebi yerinde görülmediği, ilgili sağlık kurulu raporu ve davalının hamileliğinin başlangıç tarihi dikkate alındığında yoksulluk nafakasının 03/03/2012 tarihi itibariyle kaldırılması şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varıldığından TMK 176/3. maddesi gereğince yoksulluk nafakasının 03/03/2012 tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise;davacı birleşen dosya davalısı son nafaka artışının yapıldığı 2011 yılı sonrasında aradan geçen sürede hükmedilen 175 TL'lik nafakanın ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 300 TL'ye yükseltilmesini ve yıllık artış yapılmasını talep etmiş; davalı birleşen dosya davalısı ise asıl davanın reddini, birleşen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının ise özellikle davacı birleşen dosya davalısının gayrı ahlaki yaşamı bulunduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir. Ancak dosya kapsamında yer alan tanık beyanları dikkatle incelendiğinde ise, davalı birleşen dosya davacısı tanığı ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Olmadığı Takdirde Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından velayetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, talebin kabul edilmemesi halinde ise nafakanın azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinin reddi ile iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece hükmolunan iştirak nafakasının yıllık miktarı 3.600 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 3.920 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde nafakanın indirilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece , davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmiş, karara ilişkin davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK'nın 297/2 maddesine göre, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda; davacı vekili müvekkilinin ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, olmadığı takdirde ise azaltılması istemiyle eldeki davayı açmıştır.Ancak mahkemece davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması istemi gerekçede değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş, terditli istemi olan ilk talebi kabul edilmediği takdirde 2....

              Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı kadın için 400,00 TL olan yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye çıkartılmasına, müşterek çocuk için 250,00 TL olarak takdir edilen nafakanın 350,00 TL olarak artırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılmasına ilişkindir. 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Buna göre, mahkemece dava konusu talebin kısmen kabulüne karar verilirken, nafakanın artırılmasına dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın hangi tarihten itibaren artırıldığının hükümde gösterilmemiş olması doğru görülmemiştir....

                olduğunu, davalının Antalya merkezde iki adet arsası bulunduğunu, yoksulluk nafakasına ihtiyacı olmayan davalıya yıllardır yoksulluk nafakası ödediğini, davacının ise aylık 800,00 TL emekli maaşı aldığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu