"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; Bigadiç Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/11/2006 tarih, 2006/235 Esas 2007/13 Karar sayılı kararı ile davacı adına 200,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için 225,00 TL iştirak nafakası taktir edildiğini ve nafakaların TÜFE oranına göre arttırılmasına karar verildiğini, ödenen nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, aylık 200.00 TL olan yoksulluk nafakası ile aylık 225.00 TL olan iştirak nafakasının her birinin 200.00'er TL artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, iş bu dava açılmadan önce davacı tarafından davalı aleyhine iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması davası açıldığı ve Akhisar Aile Mahkemesi'nin 2026/28 Esas, 2017/251 sayılı ilamıyla yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150,00 TL arttırılarak aylık 250,00 TL'ye yükseltilmesine ve her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği, kararın 25/07/2017 tarihinde kesinleştiği ve iş bu davanın 18.11.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
Somut olayda ;davalının anlaşmalı boşanmayla kabul edilen yoksulluk nafakasının üzerinden geçen zamanda yaşanan değişim, tarafların dosyaya yansıyan sosyal yaşam standartları, dava tarihindeki şartlara göre; davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı dikkate alınarak TMK'nun 4.maddesi gereğince hakkaniyet kuralları gereğince davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş ise de yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Buna göre davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin reddine, davacının istinaf itirazlarının ise reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkiline boşanma kararı ile hükmedilen aylık 200.TL yoksulluk nafakasının, nafakanın hükmedildiği tarihten sonra davalının gelirinde artış olması nedeniyle, aylık 600.TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/198 E. 2008/80 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, lehine 125,00- TL yoksulluk nafakasına karar verildiğini, kendisinin Emo -food domates fabrikasında iş bulduğunda çalıştığını, bazı aylar 5- 6 gün çalıştığını, yazın sezonda daha çok gün çalıştığını, enflasyon nedeniyle 125,00- TL nafakanın alım gücünün düştüğünü, geçinemediğini, maddi zorluk içerisinde olduğunu, bu nedenle davanın kabulüne, 125,00- TL yoksulluk nafakasının Tefe-Tüfeye göre arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
takdir yetkisi kapsamında...” kalmayan ve hükmün 1.fıkrasında yer alan; “...500 TL yoksulluk nafakasının aylık 200 TL azaltılarak aylık 300 TL yoksulluk nafakasının...” ifadelerinin çıkarılarak yerine “...500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 200 TL azaltılarak aylık 300 TL yoksulluk nafakasının...” ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 05.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı- birleşen davacı vekili; davacı- birleşen davalının çalıştığını, düzenli geliri bulunduğunu, yoksul olmadığını belirterek, asıl davanın reddi ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacının boşanma kararından sonra aradan geçen süre zarfında güvenlik görevlisi olarak halen çalışıyor olması ve düzenli gelirinin bulunduğu gerekçesiyle asıl yoksulluk nafakasının arttırılması davasının reddine, birleşen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kabulüne, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı- birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece; davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine; iştirak nafakasına ilişkin davasının kısmen kabulü ile, Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/210 Esas 2011/130 Karar sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocukları için hüküm altına alınan aylık 150 TL’lik iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 125 TL artırılarak 275 TL'ye yükseltilmesine, bu şekilde davalıdan alınarak küçüğe velayeten davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK.'...
Dosya içeriğine göre dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması isteğine ilişkin olup, reddedilen yıllık nafaka miktarı 32.400,00 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesince verilen asıl karar ile 14.11.2022 tarihli tavzih talebinin reddine ilişkin karar miktar itibarıyla kesindir. Bu nedenle davalı-davacı erkeğin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. KARAR Açıklanan sebeple; Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE, Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesinde dava değerinin 500 TL olduğunu beyan ederek yoksulluk nafakasının kaldırılması ile intifa hakkının kaldırılması olarak iki ayrı talebi yönünden maktu miktarda peşin tek harç yatırmıştır. Davacının talebi yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden nispi peşin harca tabidir. Kaldırılması istenen yoksulluk nafakasının bir yıllık miktarı üzerinden nispi peşin harç eksikliği tamamlanmadan davanın esası hakkında karar verilemez. Mahkemece Harçlar Kanunu 30-32. maddelerinde gösterilen usul uygulanarak, eksik olan nispi peşin harç tamamlattırılmadan, yargılamaya devam edilerek yoksulluk nafakası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....