"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstirdat K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirme ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamından da anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, yoksulluk nafakasının tahsili sebebiyle başlatılan icra takibinden dolayı, icra baskısı altında ödenen nafaka miktarının tespiti ile fazla ödenen nafaka miktarının istirdatı isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/519 Esas, 2012/459 Karar sayılı dosyasında davalı kadın lehine takdir edilen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye İNDİRİLMESİNE, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davacı erkekten alınarak davalı kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, -Davacının iştirak nafakasının indirilmesine yönelik davasının REDDİNE, -Alınması gereken 68,28 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 39,08 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir KAYDINA, -Davacı tarafından yapılan başvurma ve peşin harç toplamı (29,20+29,20 ) 58,40 TL'nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, -Davacı tarafından karşılanan posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 158,00 TL'nin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 52,66 TL'nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, -Davalı tarafından karşılanan tebligat gideri 33,00 TL'nin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 22,00...
yatırımlar müdürü olarak çalıştığını, aylık geliri ve prim alacaklarının 40.000,00 TL nin üzerinde olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Açıklanan nedenlerle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu kanaatine varıldığından davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 03/07/2014 NUMARASI : 2014/26-2014/390 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada; aylık 150,00'şer TL olarak ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının, ayrı ayrı 400,00 TL'ye çıkartılması istenilmiş; mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, iştirak nafakasının 275,00 TL'ye; yoksulluk nafakasının ise 300,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve küçüklerin ihtiyaçlarına göre; kadın lehine hükmedilen tedbir/yoksulluk ve müşterek iki çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarının az olduğunu, yine davalının yurt dışıyla bağlantılı olan ve yanında 30 kişi çalıştırdığı şirketine ilişkin şirket hesap döküm, muhasebe kayıtları ve banka kayıtlarını istedikleri halde bu konuda araştırma yapılmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne, nafakanın her yıl ÜFE-TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı erkek vekili istinafa cevap dilekçesi vermemiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı kadın tarafından reddedilen nafaka miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı koca; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacının usulünce süresinde sunulan cevaba cevap dilekçesi ile tanık deliline dayandığı ve nafaka taleplerinde bulunduğunun anlaşılmasına göre, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı kocanın istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile birlikte davacı için aylık 100 TL yoksulluk ve velayeti anneye verilen müşterek çocuk için aylık 50,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini ancak ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının çok düşük kaldığını iddia ederek; yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL’ye, iştirak nafakasının aylık 500,00 TL’ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davacı tarafa ödenen yoksulluk nafakasının aylık 400 TL'ye, müşterek çocuk için ödenen iştirak nafakasının aylık 300 TL'ye çıkartılması yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Aile Mahkemesinin 2011/942 Esas 2012/93 Karar sayılı, 12/03/2012 kesinleşme tarihli ilamı ile anlaşmalı olarak boşanmış oldukları davada aylık 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, Samsun 2. Aile Mahkemesinin 2015/544 Esas 2016/151 Karar sayılı ile davalı T4'ın lehine hükmedilen aylık 100 TL yoksulluk nafakasın aylık 300 TL'ye yükseltildiği anlaşılmıştır. Davacı ve davalının sosyal ve ekonomik durum araştırmasından tarafların ekonomik durumlarında esaslı bir değişikliğin olmadığı ve yoksulluk nafakasının artırıldığı tarih esas alınarak davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....