Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamı ve tanıkların aleyhe beyanlarını kabul etmediklerini, müvekkili davalının hiçbir gelirinin olmadığını, tanığın ve yakın akrabaları yardımı ile yaşamını sağladığını, Almanya ve Türkiye'den emekli maaşı almadığını, davalının çalışmasının da söz konusu olmadığını, Alman devletinden çok düşük miktarda yardım aldığını, bu miktarın da kira, elektrik, su ve ısımna giderlerine yetmediğini davacı tarafından yerel mahkemece takdir edilen yoksulluk nafakasının artırılması için bugüne kadar dava açılmadığını davacı tarafından açıla haksız yoksulluk nafakasının kaldırılmasına davasına ilişkin dosyada iddialarını ispatlayamadıklarını bu nedenlerle hukuka aykırı kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu nafakanın kaldırılması davası olduğu anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesinin 08/06/2009 tarih 2008/9089 E-2009/10937 Karar nolu ilamı ile boşanma yönünden onandığını, nafaka yönünden bozulduğunu, mahkemenin bozma kararına uyarak müvekkili lehine 300,00 TL yoksulluk nafakası bağlanmasına karar verdiğini, hükme karşı taraflarca kanun yoluna başvurulmadığını ve kararın kesinleştiğini, 8 yıl önce hükmedilen bu nafakanın müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiğini, müvekkilinin maddi imkansızlık nedeni ile kızının yanında yaşamak zorunda kaldığını belirterek, 300,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
-TL İŞTİRAK NAFAKASININ her ay davalı - karşı davacıdan alınarak velayeten davacı - karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı-karşı davalının Yoksulluk Nafakası talebinin KISMEN KABULÜNE; 19/01/2021 tarihli celse 2 nolu ara kararı ile davacı-karşı davalı lehine hükmedilen 400,00.-TL tedbir nafakasının 150,00.-TL artırılarak kararın kesinleşmesine müteakip yoksulluk nafakası olarak devamına, 550,00....
-TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, sosyal güvencesinin, sabit gelirinin ve ekonomik durumunun olmadığını, davalının sosyal ve ekonomik durumunun yerinde olduğunu, sigortalı bir işte çalışarak sabit gelire sahip olduğunu, başka bir kişi ile evliymiş gibi dost hayatı yaşadığını, dosyaya delil sunamadığını, mahkeme kararı kabul etmediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemelerce verilen kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir....
Davada; aylık 150,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye; 100,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının 250,00 TL'ye çıkartılması istenilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 200,00 TL'ye; yoksulluk nafakasının ise 275,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/....maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir....
, müvekkilinin 8 yıldır yoksulluk nafakası ödediğini, yeni bir aile ve hayat kurmasına rağmen ömür boyu yoksulluk nafakası ödemesinin de hakkaniyete uygun olmadığını, davalının işe girmesiyle yoksulluğun ortadan kalktığını belirterek, davanın kabulü ile davalının yoksulluk durumunun ortadan kalkması ve müvekkilinin mevcut durumu nedeniyle, halen ödemekte olduğu aylık 200,00....
GEREKÇE : Asıl davanın yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davası, birleşen davanın ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davası olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırımına ilişkin verilen karar, 6100 sayılı HMK'nun 341/2 maddesi gereğince, kabul ve reddedilen kısım yönünden miktar itibariyle kesin nitelikte olup, bu durumda, davalı vekilinin kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin asıl davanın kısmen kabul kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 352/1.maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2008/837 esas sayılı dosyası ile müvekkil T1 yoksulluk nafakası almaya devam etmekte ve talep etmekte olduğunu davalılardan T3'ın da 18 yaşını doldurduğunu, bu nedenlerle Sakarya 2. Aile Mahkemesinin 2010/864 E. 2011/151 K. Sayılı dosyası ile bağlanan ve son olarak Adana 2. Aile Mahkemesinin 2017/878 e. 2018/420 K. Sayılı kararı ile arttırılan T4 için yoksulluk nafakasının T3 için iştirak nafakasının kaldırılmasına yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/762 KARAR NO : 2023/726 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2023 NUMARASI : 2022/700 ESAS, 2023/212 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK NAFAKASININ ARTTIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Kdz.Ereğli 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/231 Esas - 2008/274 Karar sayılı ilamı boşandıklarını, müvekkili lehine 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, bağlanan nafakanın artırılması için mahkememize açılan davada mahkememizin 2018/133 Esas- 2018/1060 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen nafakanın aylık 600...
Bu durumda; yoksulluk nafakasının niteliği ve 26.12.2012 tarihinden itibaren ödenen 350 TL yoksulluk nafakası miktarının aradan yaklaşık 1 yıl 3 ay gibi süre geçtikten sonra 04.03.2014 tarihinden itibaren 600 TL olarak artırılması fazla olup, bozmayı gerektirmiştir. Mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ÜFE artış oranları dikkate alınarak TMK.'nun 4. maddesi gereğince; “hakkaniyete” uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....