HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/327 KARAR NO : 2023/605 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLCÜK AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2020/907 ESAS, 2021/885 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN AZALTILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2019 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuklardan Özlem için 600 TL, Tuba için 500 TL iştirak nafakası, davalı kadın için 500 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiğini, davacının iyi niyet gösterdiğini ve ev ile içindeki eşyaları da davalıya ve müşterek çocuklarına bıraktığını...
Her ne kadar davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, talepleri doğrultusunda davanın tümden kabulüne karar verilmesi yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla dosya üzerinde yapılan incelemede; yerel mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda tarafların boşanmaları sırasında kadın lehine aylık 350 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, bu süreçte davacı kadının gelirinde ve yaşam standardında bir artış olmadığı, aradan geçen zaman gözetildiğinde, paranın satın alma gücünün düşmesi, aradan geçen süre nedeniyle kararın kesinleşmesinin ardından üç yıl önce hükmedilen yoksulluk nafakasının günümüz şartlarına uyarlanması gerektiği görülüp, hakkaniyet ilkesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile davalının ödeme gücü dikkate alınarak yoksulluk nafakasının 350 TL artırımla 700 TL'ye çıkarılmasının yerinde olduğu, artırım miktarının yeterli olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun tüm...
Davacı ve davalının Mahkememizin 2009/306- 2010/204 Esas-Karar sayılı kararı ile boşandıkları çocuk ve kadın yönünden hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının günün ekonomik koşulları ve tarafların sosyal ekonomik durumlarına göre ödenmesi gereken miktar itibariyle fahiş olmadığı gibi davacının da müşterek çocuğun eğitim ve bakım giderlerini gücü oranında katılması gerektiği davalının da bir gelirinin olmaması nedeniyle boşanma sonucu yoksulluğa düştüğü, kaldı ki daha önce hükmedilen iştirak nafakasının müşterek çocuğun 17 yaşında olması sebebiyle ihtiyaçlarını karşılamaya halihazırda dahi yetmeyeceği, gerek iştirak gerekse yoksulluk nafasının miktar ve şartlar itibariyle nafakaların kaldırılması ve indirilmesi şartlarının davacı yararına oluşmadığından talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Açılı davanın REDDİNE" karar verilmiştir....
Mahkemece yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırması sonucunda davacının ev hanımı olduğu, anne-babasının yanında kira vermeden ikamet ettiği, çocuğu ile birlikte yaşadığı, müşterek çocuğun 2005 doğumlu olduğu, ilkokula devam ettiği; davalının babasına ait işyerinde işçi olarak çalıştığı, asgari ücret düzeyinde gelirinin olduğu tespit edilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ÜFE artış oranları dikkate alındığında, davacı yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının fazla olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun, ekonomik etkenler, tarafların sosyal yaşantısı, davacının ihtiyaç durumu dikkate alınarak, davalının ekonomik durumunu zorlamayacak, özellikle ÜFE artış oranları da gözönünde bulundurularak, TMK.nun 4. maddesi gereğince hakkaniyete uygun nafaka miktarına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde fazla nafaka miktarına hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
İcra Ceza Mahkemesinde yargılandığını, ceza aldığını, davalı tarafın tehdit ve şantajları karşısında cezaevine girmemek için eş ve dostlarından her seferinde borç alarak bu nafaka bedellerini ödeyip cezaevine girmekten kurtulduğunu, daha fazla eş ve dost yardımıyla nafakayı ödeyecek durumunun olmadığını belirterek, davalı ve çocuklar lehine belirlenen nafakaların kaldırılmasına ya da makul düzeye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Dava TMK'nun 175. Maddesi gereğince davalı yararına boşanma hükmüyle birlikte takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar yararına belirlenen iştirak nafakalarının kaldırılması, olmadığı takdirde miktarının düşürülmesi talebi niteliğindedir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2021 NUMARASI : 2019/259 ESAS, 2021/28 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı lehine hükmedilen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise yoksulluk nafakasında hakkaniyet indirimi yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, boşanma kararı ile davalı lehine hükmedilen 100 TL yoksulluk nafakasının davalıya düzenli ödenmesine rağmen, davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle haciz tehdidi altında mükerrer ödeme yapıldığını belirterek, fazla ödenen 5.521 TL nafaka alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabı ile (3.kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür.Davada, fazla ödenen yoksulluk nafakası alacağı talep edilmektedir.Bu durumda alacağın “Aile Hukukundan” doğduğu anlaşıldığına göre,...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/464 E. 2002/577 K. sayılı dosyası ile boşandıklarını, müvekkili için yoksulluk nafakası takdir edildiğini, müvekkilinin 2003 yılında Gebze Aile Mahkemesinin 2003/860 E. 2005/156 K. sayılı dosyası ile yoksulluk nafakasının artırımı talebinde bulunduğunu, ancak mahkemece müvekkilinin fabrikada çalıştığı ve geliri olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, müvekkilinin halen aylık 500 TL yoksulluk nafakası aldığını, ancak şu anda işsiz olduğunu, davalının maddi durumunun ise iyi olduğunu, mevcut şartlarda müvekkilinin almakta olduğu yoksulluk nafakası miktarının yetersiz olduğunu, bu nedenle müvekkili için takdir edilen nafakanın aylık 3.000 TL'ye çıkartılmasına ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/09/2017 NUMARASI : 2017/136 ESAS, 2017/655 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı (kadın) dava dilekçesinde özetle; davalı ile Edirne Aile Mahkemesi'nin 2013/357 Esas 2014/785 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, kendisi için 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre ihtiyaçlarının artmış olması göz önüne alındığında yetersiz olduğunu, yoksulluk çektiğini belirterek nafakanın 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine ve her yıl enflasyon oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
25 Esas, 2013/309 Karar sayılı nafaka artırım dosyasında 250 TL'ye çıkartıldığını, daha sonra Gerede Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18/01/2019 tarihli 2018/109 Esas, 2019/10 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 400 TL'ye çıkartıldığını, 2019 Ocak ayından dava tarihine kadar sürede enflasyon, paranın satın alma gücündeki azalma karşısında bağlanan yoksulluk nafakasının yetersiz olduğunu, davalının maddi durumunun iyi olduğunu, günümüz ekonomik şartlarıyla değerlendirildiğinde tarafına bağlanan 400 TL yoksulluk nafakasının artırılması talebinin zorunlu hale geldiğini, bu nedenlerle 400 TL olan yoksulluk nafakasının 1.500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini, mahkeme masraflarının ve harçların davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....