adına ödenen yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye, ... adına ödenen iştirak nafakasının da yardım nafakasına dönüştürülerek aylık 600,00 TL ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacı ... tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 250,00 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasının 290,00 TL ye çıkartılmasına; Davacı ... tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 250,00 TL olarak belirlenen yardım nafakasının 300,00 TL ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı ... 'ın temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı ...'nun temyiz itirazlarına gelince ; TMK.'...
İştirak nafakasına hükmedilen nafaka arttırım davasının kesinleşme tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 7 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle davacının ödeme gücü ve davalının geliri nazara alındığında yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ve çoğun içinde azıda vardır ilkesine uygun bulunmamış ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1. fıkrasındaki “Davacının davasının reddine” sözlerinin çıkartılarak yerine “...davacının davasının kısmen kabulü ile davalıya ödenen aylık 200 TL yoksulluk nafaksının, dava tarihinden itibaren aylık 100 TL'ye indirilmesine” sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 11.11.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....
Küçükçekmece 1.Aile Mahkemesinin 28/12/2012 tarihinde 2012/1087 Esas ve 2012/1121 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; davacı ve davalının boşanmalarına, tarafların müşterek çocuğu 03.02.2003 doğumlu Melis Begüm Alp'in velayetinin annesine verildiği, çocuk yararına aylık 750,00 TL iştirak nafakasına hükmolunduğu, kararın 05/03/2013 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesi kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile eski eşi olan davalının Konya 1.Aile Mahkemesinin 2012/714 esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, boşanma neticesinde davalı lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin 2.232,88 TL emekli maaşı haricinde bir gelirinin ve mal varlığının bulunmadığını, Konya 8.İcra Müdürlüğünün 2013/1279 esas sayılı dosyasından 1.045,50 TL aylık nafaka ve 296,85 TL birikmiş nafaka alacağı olmak üzere toplam aylık 1.342,35 TL'nin davalıya verilmek üzere müvekkilinin maaşından kesildiğini, kesintiler sonucu müvekkiline maaşından 890,53 TL kaldığını, müvekkilinin şu an evli olduğunu ve bu evliliğinden 3 tane çocuğunun bulunduğunu ve davalının ekonomik durumunun müvekkilinden çok daha iyi olduğunu belirterek davalıya ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, aksi kanaatte olunması halinde davalıya ödenen yoksulluk nafakasının mahkememizce takdir edilecek...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile eski eşi olan davalının Konya 1.Aile Mahkemesinin 2012/714 esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, boşanma neticesinde davalı lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin 2.232,88 TL emekli maaşı haricinde bir gelirinin ve mal varlığının bulunmadığını, Konya 8.İcra Müdürlüğünün 2013/1279 esas sayılı dosyasından 1.045,50 TL aylık nafaka ve 296,85 TL birikmiş nafaka alacağı olmak üzere toplam aylık 1.342,35 TL'nin davalıya verilmek üzere müvekkilinin maaşından kesildiğini, kesintiler sonucu müvekkiline maaşından 890,53 TL kaldığını, müvekkilinin şu an evli olduğunu ve bu evliliğinden 3 tane çocuğunun bulunduğunu ve davalının ekonomik durumunun müvekkilinden çok daha iyi olduğunu belirterek davalıya ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, aksi kanaatte olunması halinde davalıya ödenen yoksulluk nafakasının mahkememizce takdir edilecek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesi ile; davalının boşanma sonrası hemşire olarak çalışmaya başladığını, bu nedenle davalı tarafa her ay ödenen 200 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde boşanma kararı ile birlikte müvekkili için aylık 200 TL, müşterek çocuk için aylık 150 TL nafaka takdir edildiğini, karardan sonra ...'in büyüdüğünü, başta eğitim harcamaları nedeni ile masraflarının arttığını, müşterek çocuk ... için ödenen aylık 150 TL nafakanın ...'...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, kaldırılan yoksulluk nafakası hükmedilen karar uyarınca her yıl artışla dava tarihi itibarıyla 122,00 TL olarak ödenmekte olduğu halde, 100,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesinin infazda tereddüt yaratabileceğinin düşünülmemesi doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1.fıkrasında “100,00 TL olarak belirlenen” sözlerinden sonra gelmek üzere “karar uyarınca her yıl TEFE oranında artışla dava tarihinde 122,00 TL olarak ödenen” sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 23.09.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER: Taraf beyanları, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Davanın KISMEN KABULÜ ile; 1- Nusaybin Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 18/06/2008 tarih, 2008/182 E. ve 2008/150 K. Sayılı ilamı doğrultusunda davalı lehine hükmedilen ve Tirebolu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 10/05/2013 tarih, 2011/376 E. ve 2013/209 K. Sayılı ilamı doğrultusunda artırıma tabi tutulan yoksulluk nafakasına esas olmak üzere fazla ödenen 1.000,00 TL. nafakanın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE; Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
İlk derece mahkemesince "somut olayda tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalıya ait kredi kartı ve hesap dökümleri, davalının Antalya ili Manavgat ilçesinde bulunan Alba Royal Hotel'de A.A. isimli kişi ile çıktığı kişinin otel kayıt ödeme detayları ve ulaşım faturaları ve dinlenen tanık beyanları, hakkaniyet ilkesi ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında TMK 175. maddesinde ön görülen koşulların kalktığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulü ile davalı Melek Düzgün hakkında İstanbul 12 Aile Mahkemesinin 15.03.2016 tarih 2016/138 Esas 2016/146 Karar sayılı 21.06.2016 tarihinde kesinleşen kararı ile taktir edilen aylık 1,000,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına " şeklindeki gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olup tarafların boşanma kararından sonra maddi durumlarında değişiklik olmadığı gibi ilk derece mahkemesinin gerekçesinde belirtilen haysiyetsiz hayat sürmenin de gerçekleşmediği, dolayısı ile TMK 176/3 maddesinin koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığından...