Temyiz üzerine hüküm; tarafların eşit kusurlu oldukları belirtilerek davacı yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası verilmesi gerektiği yönünden bozulmuş, diğer yönler onanmış, karar düzeltme yoluna gidilmediğinden ve bozmaya mahkemece uyulduğundan kusur ve yoksulluk nafakası yönünden usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bozmadan sonra yargılama yoksulluk nafakası yönünden devam etmektedir. Mahkemece bu yön gözetilmeden kesinleşen tedbir nafakası hakkında yeniden hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, boşanmanın eki niteliğinde olan ve boşanma davası ile istenen bu talep yönünden asıl hükümde harç ve vekalet ücreti hakkında hüküm verildiği halde yeniden bu konularda hüküm kurulması da doğru olmamıştır. Ancak açıklanan hususlar yeniden yargılama gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı için ödenen aylık 100.00.- TL yoksulluk nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek 1.500.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir . Davalı , cevap dilekçesi ile ; davanın reddini istemiştir . Mahkemece ; davanın kısmen kabulüne , yoksulluk nafakasının aylık 700.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir . TMK'nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
-TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı 03/10/2023 havale tarihli dilekçesi ile; müşterek çocukları Eliz Neşe ve Tuana Nilüfer için hayat pahalılığı düşünüldüğünde her bir çocuk için 3.000,00.-TL ile kendisi için 1.000,00.-TL nafakanın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı cevap dilekçesinde özetle; hükmedilen nafakayı düzenli olarak ödediğini ve haricen kırtasiye, giyim, oyuncak ve eğlence masraflarını karşıladığını, çocukları ile görüşmek için ayrıca ödeme yaptığını ekonomik olarak çocukları ile görüşmesinin nafakanın artırılması halinde zorlaşacağını, artırılmak istenen miktarın fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; "Dava, iştirak nafakasının ve yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2021 NUMARASI : 2020/109 ESAS 2021/197 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların Vize Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 'nin 16/06/2015 tarih ve 2014/154 Esas 2015/126 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ilamın 09/09/2015 tarihinde kesinleştiğini, aynı ilam ile davacı lehine aylık 400.- TL yoksulluk nafakası ile müşterek iki çocuk için 250.-'şer TL iştirak nafakasına hükmolunduğunu, yaklaşık 5 yıl önce takdir edilen nafakaların ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak kaldığından bahisle, davacı lehine ödenen aylık nafakanın 750.- TL'ye, müşterek çocuklar için ödenen iştirak nafakalarının da 1.000....
Tüm dosya kapsamı ve davalının istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; tarafların boşanması sonucunda davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının en son 2007 tarihinde açılan dava sonucunda 2008 yılında verilen karar ile artırılarak 210 TL olarak tespit edildiği, o tarihten beri nafakada artış yapılmadığı, yoksulluk nafakasının ödenmesini gerektiren koşullarda bir değişiklik olmadığı, davacının yoksulluk halinin devam ettiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacı kadının yaşı ve ihtiyaçları, paranın satın alma ve davalının ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında mahkemece yoksulluk nafakasının arttırılmasına karar verilmesinde ve uygulanan arttırım miktarında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, nafaka artırım miktarının fazla olmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; KDZ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, ödenen 350 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi dava ve talep edilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir....
Ne var ki davacının sosyal ve ekonomik koşulları ile müşterek çocuk için 100TL iştirak nafakası alan ve ailesinin desteği ve asgari ücretle çalıştığı iş sayesinde kendisinin ve çocuğunun geçimini sağlayan davalının içerisinde bulunduğu koşullar karşılaştırıldığında mahkemece uygulanan indirimin TMK’nın 4. maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesine aykırı ve fazla olduğu açıktır. Hâl böyle olunca aynı yöne işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır....
Bilindiği üzere “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakası bağlanmasına engel değildir. Bu husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 gün ve 1998/2-656-688 sayılı kararı, 26.12.2001 gün ve 2001/2-1158-1185 sayılı kararı, 01.08.2002 gün ve 2002/2-397-339 sayılı kararı, 28.02.2007 gün ve 2007/3-84-95; 16/5/2007 gün ve 2007/2-275-275 sayılı kararı, 11/3/2009 gün ve 2009/2-73-118; sayılı kararı, 24.12.2014 gün 2013/3-1364-1082; sayılı kararında da teyit edilmiştir. Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindirki, bilimsel öğretide; evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olduğu kabul edilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı için ödenen aylık 400.00.- TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar için ödenen 150.00.- şer TL iştirak nafakalarının, masraflar arttığından yeterli olmadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının aylık 700.00.- TL ye, iştirak nafakalarının aylık 350.00.- şer TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı duruşmadaki beyanında; ortak çocuklar ... ve...'...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşandığını, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuk yararına 100TL iştirak nafakası, davalı yararına ise 200TL yoksulluk nafakası bağlandığını, daha sonra davalının nafakaların artırılması için dava açtığını ve bu davanın 04/07/2019 tarihinde karara bağlanarak, davalı yararına ödenen nafakanın 470TL'ye, müşterek çocuk yararına ödenen iştirak nafakasının ise 375TL'ye artırıldığını, bu zamana kadar tüm ödemeleri zamanında yaptığını ancak bu tarihten sonra ödemeleri yapmaya çalışsa da, asgari ücretle çalışması sebebiyle bunun mümkün olmadığını, şuanda evli olduğunu ve yeni evliliğinden de iki çocuğunun olduğunu, çocuklarının okuduğunu, asgari ücretten başka bir gelirinin olmadığını belirterek nafakaların kaldırılmasını ya da azaltılmasını talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Cevap dilekçesi sunmamıştır....