Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; 150,00 TL yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye çıkarılmasına, her ay 400,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davanın yardım nafakasına ilişkin olduğu ve davacının reşit olmakla daha önce lehine hükmedilen iştirak nafakasının kendiliğinden kalktığı anlaşılmakla, hükümde 400,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yoksulluk nafakası olarak nitelendirme yapılması ve halen mevcut bulunmayan daha önce hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakası üzerinden artırım şeklinde nafakaya karar verilmesi bozmayı gerektirir....
Bu nedenle davalı-karşı davacı kadının bu yöndeki istinaf itirazlarının kabulü ile tedbir/yoksulluk ve müşterek çocuk lehine takdir edilen tedbir/iştirak nafakasına ilişkin hükümlerin kaldırılmasına, yeniden verilen karar uyarınca kadın lehine ilk derece mahkemesi kararı ile tekerrür olmaması koşulu ile aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk lehine ise ilk derece mahkemesi kararı ile tekerrür olmaması koşulu ile aylık 750,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, hükmedilmesi gerektiği, yine davacı-karşı davalının boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olması nedeni ile yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazının reddine, müşterek çocuk 29.10.2002 doğumlu Harun Bora yargılama devam ederken 18 yaşını bitirmekle, yardım nafakası davasını ancak kendisi açabileceğinden, davalı-davacının, müşterek çocuk Harun Bora...
İstinaf Sebepleri 1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat miktarları, çocuklar ile baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulması yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarı, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
Başka bir ifadeyle, geçimini kendi malî kaynakları ve çalışma gücüyle sağlama imkânından yoksun olan taraf diğer koşulları da varsa yoksulluk nafakası talep edebilecektir. 14. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk, T./Ateş, D., Aile Hukuku, C. 2, İstanbul 2019, s. 302). 15. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünüldüğünden, yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek olamaz....
Sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma sonucunda kendisine aylık 300,00TL yoksulluk, müşterek çocuklar için ayrı ayrı 200,00 er TL' den toplam aylık 400,00TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, o tarihten bu yana 4 yıl geçtiğini ve bu güne kadar nafaka bedelinin artmadığını, davalının İzmir 2.Aile Mahkemesinde 2017/297 E....
Tarafların ekonomik sosyal durumları, evlilikte geçen süre, tarafların yaşları dikkate alındığında davacı kadın yararına irad şeklinde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davacı yararına toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmamış ve hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 2., 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre tarafların yoksulluk nafakasının miktarına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.06.2022 (Çar.)...
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davacı T1 vekilinin; kadın ve müşterek çocuklar için hükmedilen tedbir nafakalarının başlangıç tarihi ile iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarına yönelik istinaf başvurusunun KABULÜ ile Tavas Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 18.11.2020 tarih, 2019/350 esas ve 2020/313 karar sayılı kararının hüküm kısmındaki kadın ve müşterek çocuklar yararına hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarına ilişkin 4 ve 5 no'lu bentlerin KALDIRILMASINA ve kaldırılan bentler yerine geçmek üzere Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b,2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm tesisine. 4 no'lu bent; Velayeti anneye verilen müşterek çocuklar Cafer Kaymakcı ve Bünyamin Berk Kaymakcı için dava tarihi olan 11.07.2019 tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 200,00'er TL tedbir nafakasının davalı T3 alınarak davacı T1'ya verilmesine, nafakalarının boşanma kararın kesinleştiği tarihten itibaren aylık 500,00'er TL iştirak nafakası...
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davacı-davalının kusur tespiti, yoksulluk nafakası, tedbir/iştirak nafakası ve kadının reddedilen tazminat talepleri dışındaki istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı-davalının kusur tespiti, yoksulluk nafakası, tedbir/iştirak nafakası ve kadının reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile; boşanmaya neden olan olaylarda davalı-davacı erkeğin AĞIR KUSURLU, davacı-davalı kadının ise AZ KUSURLU olduğunun TESPİTİNE, Kahta 2....
maddesi gereğince yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı erkek vekilinin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının ise yetersiz ve düşük olduğu anlaşılmakla, davalı kadın vekilinin yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde asıl dava kısmında bulunan yoksulluk nafakasına ilişkin 5.maddesinin tedbir nafakası kısmından sonra gelen bölümünün tümden kaldırılmasına yeniden hüküm kurularak davalı kadın yararına hakkaniyete uygun oranda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmıştır....
Aile Mahkemesinin 2017/1084 esas - 2018/318 Karar sayılı 29/03/2018 tarihli ilamı ile kadın lehine bağlanan 250 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-karşı davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle: müşterek çocuk Aleyna için taraflarınca açılan davanın kabulü gerekirken kısmen kabulüne karar verilerek 200 TL olan iştirak nafakasının 600 TL artırılarak 800 TL iştirak nafakasına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak çocuk için 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiğini, karşı davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir....