Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kendisi için 150 TL. tedbir ve yoksulluk nafakası; müşterek çocuk... için 150 TL. tedbir ve iştirak nafakası talep ettiği halde istek aşılarak 200 TL. tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi (HUMK.md.74) doğru değil ise de bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

    Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu nedenle davacı kadının iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile iştirak nafakası konusunda yeniden karar verilerek müşterek çocuk yararına TMK 182. ve 327. maddeleri kapsamında takdiren aylık 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle yeterli ve düzenli gelir getiren bir işte sigortalı olarak çalışan kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi şartları oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekir. İlk derece mahkemesince davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi isabetlidir....

    I) davası açıldığı; boşanma davasının kabulüne karar verildiği ve davacının 150 YTL iştirak nafakası istemine karşılık istek aşılarak 200 YTL iştirak nafakasına karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda "görüş birliği" vardır. Çekişme nedir?; Değerli çoğunluğun " ...Velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk için 150 YTL iştirak nafakası istenildiği nazara alınmadan istek aşılmak suretiyle 200 YTL iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır.(HUMK m. 74) " şeklindeki görüşüne istek aşılarak iştirak nafakasına hükmedilebileceği düşüncesi ile katılmıyorum. İştirak nafakası verilmesine ilişkin ilkeleri; iştirak nafakası verilmesinde "isteğe ilişkin" ilkeler, iştirak nafakası verilmesinde "miktarın belirlenmesine" ilişkin ilkeler olarak ayrımlıyorum. İştirak nafakası (TMK. m. 182 f. II) verilmesinde isteğe ilişkin ilkelerden biri de iştirak nafakası verilmesinde "istek aşılabilmelidir" ilkesidir....

      mahkemenin karşı davaya ilişkin hüküm bölümünde iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasına ilişkin 6 ve 7. bentlerinin, tedbir nafakası kısmından sonra gelen kısımlarının kaldırılmasına, davacı kadın ve müşterek çocuk Sıla için hakkaniyete uygun oranda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Bu karar davalı erkek tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce "kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden" bozulmuştur. Ortak çocuk yararına takdir olunan 100 TL tedbir ve 150 TL iştirak nafakası davacı kadın tarafından temyiz edilmemiştir. İkinci kararda ise tedbir nafakası 150 TL'ye ve iştirak nafakası 200 TL'ye çıkartılmak suretiyle yeniden hüküm tesis edilmiştir. Usulü kazanılmış hak gözetilmeden, ortak çocuk yararına 150 TL tedbir ve 200 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.10.2018(Pzt.)...

        Bu durumda, yerel mahkemece karşı ve birleşen dava için ayrı ayrı maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi, yine, iştirak ve yoksulluk nafakaları yönünden de ayrı hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bu husus, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, açıkça belirtilmese de erkeğin istinaf başvurusu kapsamında da re'sen değerlendirilmiştir....

        Davacı kadın 30.03.2016 tarihli esas hakkında beyan dilekçesi ile yoksulluk ve iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. Davalının bu taleplere açık rızası bulunmadığı gibi, bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah (HMK m. 176) işlemi de mevcut olmadığından, mahkemece hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilebilecek nitelikte, bir yoksulluk ve iştirak nafakası talebi mevcut değildir. Talepten fazlasına hükmedilemez (HMK m. 26). Bu durumda; davacı kadının yoksulluk ve iştirak nafakalarına yönelik talebi hakkında “usulüne uygun ileri sürülmediğinden karar verilmesine yer olmadığına” karar verilecek yerde yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadın dava dilekçesinde boşanmanın yanı sıra ziynet alacağı talebinde de bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacı kadının ziynet alacağı talebi boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir....

          Kimlik numaralı Merve DURMUŞ için ayrı ayrı aylık 500,00- TL olmak üzere toplam aylık 1.000,00- TL TEDBİR NAFAKASININ dava tarihinden itibaren; kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere İŞTİRAK NAFAKASI olarak davacı babadan alınarak çocuklara velayeten davalı anneye verilmesine, Dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 750,00- TL TEDBİR NAFAKASININ davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren hükmedilen tedbir nafakasının YOKSULLUK NAFAKASI olarak devamına, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı koca; kusur belirlemesi, velayet, aleyhine hükmedilen nafakalar, manevi tazminat talebinin reddi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Anayasanın 141/3. maddesi "bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir....

          Tarafların asgari ücret düzeyinde gelirlerinin bulunduğu ayrıca anne yanında bulunan iki ortak çocuk için hükmedilen 250'şer TL iştirak nafakasının da az olduğuna dair bozma yapılmış bulunmasıda gözönünde bulundurulduğunda gelirleri arasında fazla bir fark bulunmayan taraflardan davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmemesinin yasaya ve hakkaniyete uygun olduğundan 3 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş ve hükmün bu yönden onanması gerektiğinden sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir....

            Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, davacı lehine takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar lehine takdir edilen iştirak nafakası miktarları azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, davacının bu iştirak ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf itirazlarının kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, müşterek çocuklar için aylık 250,00'şer TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu