Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; iddialarının toplanan deliller ile ispatlandığını, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesinin hatalı olduğunu, boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğunu, müvekkili yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, müvekkilinin asgari ücret ile çalıştığını, kredi ödediğini, borcu olduğunu, hükmedilen nafaka miktarlarının fazla olduğunu, nafakaların müvekkilini yoksulluğa düşüreceğini, yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiğini, iştirak nafakasının fazla olduğunu ve düşürülmesi gerektiğini belirterek kararı kusur belirlemesi, müşterek çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarı, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf etmiştir. C....

    O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde kadının manevi tazminat talebinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. c-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. d-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır....

      karar verilmiş olup, kararın taraflarca temyizi sonrasında verilen hüküm Dairemizin 22.03.2018 tarihli ilamı ile "Asgari ücretin kişiyi yoksulluktan kurtarmayacağı, kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken reddinin doğru olmadığı, davalı kadın yararına verilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, kadın lehine maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....

        Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Mahkemece kısa kararda ve kısa karara uygun olarak düzenlenen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "dava tarihinden itibaren TMK 169. maddesi gereğince davacı asıl için 17/12/2014 tarihinde takdir ettiği 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra TMK 175. maddesi gereğince 300,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamı ile davacıdan alınarak davalıya verilmesine" karar verildiği halde, kararın gerekçesinde "davalı kadın lehine tedbir nafakası hükmedilmiştir. Çalıştığı tespit edildiği tarih itibari ile kaldırılmış, tarafların sosyal ve ekonomik durumları birbirine yakın olduğundan yoksulluk nafakasına hükmedilmemiştir." denilerek kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişki yaratılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı, tazminat talepleri hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığı kararı ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk 26.06.2013 doğumlu Elif Zümra'nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır....

            Dava dilekçesinde, daha önce hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması istenilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, adına iştirak nafakasının arttırılması istenilen müşterek çocuklardan Selin 03.06.1984 doğumlu olup, dava tarihinde 18 yaşını doldurmuştur. Reşit olan çocuk adına velayeten annesi iştirak nafakası isteyemez. Şartlan var ise reşit çocuk yardım nafakası talebinde bulunabilir (TMK. md. 364). Mahkemece, dava tarihinde reşit olan Mehmet Özer adına annesi tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu çocuk için de nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              için ise aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesi ile; ......

                Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden uyuşmazlığın esasına ilişkin olarak davacı kadın lehine aylık her bir çocuk için aylık 650 TL iştirak nafakası ve davacı kadın lehine 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı erkek vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf isteminin kabulü ile hükmün nafakalar ile maddi ve manevi tazminata ilişkin kısmının kaldırılması ve hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilerek yeniden aşağıdaki şekilde davacı kadın lehine nafaka, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekmekle aşağıdaki gibi karar verilmiştir....

                Temyiz Sebepleri Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ... yapılmadığını, kadının kusurunun bulunmaması nedeniyle tazminat taleplerinin kabul edilmesinin gerektiğini, yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarının az olduğunu ve çocuğun babayı daha sınırlı görmesinin yararına olacağını belirterek; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarı ve kişisel ilişki yönünden temyize başvurmuştur. C. Gerekçe 1....

                  UYAP Entegrasyonu