Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2017/1084 esas - 2018/318 Karar sayılı 29/03/2018 tarihli ilamı ile kadın lehine bağlanan 250 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-karşı davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle: müşterek çocuk Aleyna için taraflarınca açılan davanın kabulü gerekirken kısmen kabulüne karar verilerek 200 TL olan iştirak nafakasının 600 TL artırılarak 800 TL iştirak nafakasına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak çocuk için 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiğini, karşı davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir....

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davacı-davalının kusur tespiti, yoksulluk nafakası, tedbir/iştirak nafakası ve kadının reddedilen tazminat talepleri dışındaki istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı-davalının kusur tespiti, yoksulluk nafakası, tedbir/iştirak nafakası ve kadının reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile; boşanmaya neden olan olaylarda davalı-davacı erkeğin AĞIR KUSURLU, davacı-davalı kadının ise AZ KUSURLU olduğunun TESPİTİNE, Kahta 2....

maddesi gereğince yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı erkek vekilinin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının ise yetersiz ve düşük olduğu anlaşılmakla, davalı kadın vekilinin yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde asıl dava kısmında bulunan yoksulluk nafakasına ilişkin 5.maddesinin tedbir nafakası kısmından sonra gelen bölümünün tümden kaldırılmasına yeniden hüküm kurularak davalı kadın yararına hakkaniyete uygun oranda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmıştır....

O halde, davacı kadının süresinde talep edilmemiş bulunan ve davalı tarafça da açıkça muvafakat edilmeyen Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesine dayalı maddi tazminat isteği hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 4- Davacı kadın dava dilekçesinde tedbir-yoksulluk nafakası talep etmediği halde Mahkemece talep olmaksızın davacı kadın yararına 150 TL tedbir-yoksulluk nafakasına karar verilmiştir. Hakim, taleple bağlı olup talepten fazlaya hüküm verilemez (HMK m. 26). Bu yön gözetilmeden talep olmadığı halde davacı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına da hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

    Davacı-davalı kadın lehine Türk Medeni Kanunu'nun 175 inci maddesi gereği yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası talebinin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî tazminat ve iştirak nafakası miktarları ile yoksulluk nafakası yönünden davacı-davalı kadın yararına BOZULMASINA, 2.Davacı-davalı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Açıklanan nedenlerle davalı-davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafakalarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi gerekçeli kararının hüküm kısmının "B) 6" maddesinin iştirak nafakasına ilişkin kısmı ile "B) 5" maddesinin yoksulluk nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına ve müşterek çocuklar çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 250,00'şer TL iştirak, davalı-davacı kadın lehine aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Her ne kadar davalı-davacı kadın tarafından sunulan istinaf dilekçesinde, davalı-davacı kadının ziynet eşyalarının iadesine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de, davalı-davacı tarafça açılmış ziynet eşyalarının iadesi davası bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece bu hususta herhangi bir hüküm kurulmamasında isabetsizlik görülmemiştir....

      nun ilköğretim 7.sınıfta eğitim gördüğünü,kendisinin kredi vb.borçları olduğunu,davalının ise emekli olup İstanbul'da ev aldığını,maddi durumunun iyi olduğunu belirterek, kendisi için hükmedilen aylık 120 TL'lik yoksulluk nafakasının aylık 250 TL'ye,müşterek çocuk ...için hükmedilen aylık 110 TL'lik iştirak nafakasının ise aylık 350 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde;emekli olup aylık 1000 TL emekli maaşı olduğunu,başka geliri bulunmadığını,ev kredisi borcu olduğunu,davacının babasından maaş aldığını,çocukların ihtiyaçları ile ilgilendiğini savunarak,davanın reddini istemiştir. Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile,müşterek çocuk... için hükmedilen aylık 110 TL'lik iştirak nafakasının 140 TL artışla aylık 250 TL'ye yükseltilmesine;davacı lehine hükmedilen aylık 120 TL'lik yoksulluk nafakasının 130 TL artışla aylık 250 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        Temyiz Sebepleri Davacı kadın vekili, erkeğin sadakatsizliğinin sabit olduğunu ve zina sebebi ile boşanma kararı verilmesi gerektiğini, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile müvekkili lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve manevi tazminat miktarlarının az olduğunu, kabul edilen tazminat miktarları üzerinden lehe vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; boşanma hukuki sebebi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve manevi tazminat miktarları, vekalet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

          Tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kusur derecesi, kusurun niteliği, evlilikte geçen süre, müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaçları, paranın satın alma ve davalının ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile velayetleri anneye verilen çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının az olduğu anlaşıldığından, bu konudaki istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkeme kararının bu kısımlarının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, kadın lehine 600 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk Zeynep Ceyda için 400 TL, müşterek çocuk Hatice Kübra için 350 TL iştirak nafakalarına hükmedilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          (TMK 175. madde) Toplanan delillerle, boşanmaya neden olan olaylarda davacının kusurunun bulunmadığı, kadının çalışmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, kadın lehine yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri isabetli ise de, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, boşanma kararının 2019 yılında kesinleştiği, nafakanın her yıl ÜFE oranında artışı da dikkate alındığında hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının fazla olduğu, daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu nedenle davalının yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca yoksulluk nafakası konusunda yeniden karar verilerek kadın yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu