Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl dava yoksulluk ve iştirak nafakası artırım, karşı dava nafaka indirimi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl dava yönünden kısmen kabulüne, karşı dava yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı/karşı davalılar, Yomra Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas ve 2010/140 karar sayılı kararında davacı ... yararına 400,00 USD yoksulluk nafakası ile ... yararına 200,00 USD iştirak nafakasının aradan geçen zaman sürecinde tarafların geçiminin sağlanması bakımından yetersiz kaldığını, bu nedenle nafakaların arttırılarak davacı ... için aylık 500,00 USD, ... için aylık 400,00 USD nafakanın davalıdan alınarak davacılara verilmesini istemiştir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada iştirak ve yoksulluk nafakalarının arttırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakası için davanın reddine, çocuklar için ise; 70 TL. ve 85 TL. olan nafakaların 50TL. ve 120 TL. olarak arttırılmasına karar verilmiştir.Davacı hakkında reddolunan yoksulluk nafakası yönünden; Nafaka taleplerinde, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması yahut azaltılmasına karar verilebilir....

      Boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemez. Bu husus gözetilmeden kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Erkeğin açıklanan yöne ilişkin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının 6 no'lu bendinin yoksulluk nafakasına ilişkin kısmı kaldırılarak, kadının koşulları oluşmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, açıklanan gerekçe ile kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf itirazı reddedilmiştir....

      Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m.. 174/1) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır....

        Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *davalı kadın yararına hüküm altına alınan yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakasının, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekirken karar tarihinden geçerli olacak şekilde hükmedilmesi doğru değilse de temyiz edenin aleyhine bozma yapılamayacağına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.11.2008 (Pzt.)...

          Maddesi ile, iştirak nafakasına ilişkin 4. Maddesinin tedbir nafakası kısmından sonraki bölümlerinin tümden tümden kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davacı kadın lehine hakkaniyete uygun oranda yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuklar lehine de, iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, davalı- davacı kadının iştirak nafakasına ilişkin istinaf itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesinin iştirak nafakasına ilişkin hükmünün kaldırılarak, yeniden verilen karar uyarınca, müşterek çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının, kararın kesinleşmesinden itibaren davacı-davalıdan alınarak, davalı-davacı kadına verilmesine, davacı-davalının da iştirak nafakasına ilişkin istinaf itirazının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 3- Tarafların yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; İlk derece Mahkemesi tarafından, davalı-davacı kadın yararına aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır....

          maddesi gereğince yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı erkek vekilinin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile, velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu anlaşılmakla, davacı kadın vekilinin yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde asıl dava kısmında bulunan yoksulluk nafakasına ilişkin 4. ve iştirak nafakasına ilişkin 3.maddelerinin tümden kaldırılmasına yeniden hüküm kurularak davacı kadın ve müşterek çocuk yararına hakkaniyete uygun oranda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği kanısına ulaşılmıştır....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davacının davasının kısmen kabulü ile müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk için 300 TL iştirak nafakasına, davacı kadın için 200 TL olan yoksulluk nafakasının 200 TL artırılarak 400 TL olarak belirlendiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadın için belirlenen yoksulluk nafakasının ve küçük için belirlenen iştirak nafakasının artırılmasını ve TEFE-TÜFE oranında artışına hükmedilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; velayetin değiştirilmesi, müşterek çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi ile davacı kadın için belirlenen yoksulluk nafakasının artırımı istemi ile açılmıştır....

          Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; sözkonusu hüküm, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemiz 25.06.2014 tarihli 2014/3344 Esas ve 2014/10371 Kararı ile; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması ve tarafların müşterek çocukları için hükmedilen iştirak nafakasının niteliği, çocukların yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları, nafaka yükümlüsü babanın gelir durumu nazara alınarak hakkaniyete uygun bir artırıma hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve niteleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş," gerekçesiyle hüküm bozulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu