"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; iştirak ve yoksulluk nafakaları ile maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuklar ...ve ...'nın ergin olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk ... yararına hükmedilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının az kusurlu kabul edilmesinin hatalı olduğunu, erkeğin tam kusurlu kabul edilmesi gerektiğini, erkeğin kadından çok daha fazla gelirinin olduğunu, bu nedenle kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğini, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları ile kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının az olduğunu belirterek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi, hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları ile tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2....
Aile Mahkemesinin 2009/469 Esas 2011/209 Karar sayılı boşanma ilamıyla davacı ... adına hükmedilen 200,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 400,00 TL'ye çıkartılmasına, müşterek çocuk İshak adına hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına; davacı müşterek çocuk ... adına hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılarak devamına, nafaka miktarlarının gelecek yıllarda hangi oranda artırılacağının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, davacı ...'nın yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, müşterek çocuk İshak adına iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, aylık 200,00 TL iştirak nafakasının aynen devamına, davacı ... adına iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, Sakarya 2....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talebi, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Bu nedenle yararına iştirak nafakası hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temiyze konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.18.11.2015 (Çar.)...
Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre müşterek çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Kimlik numaralı Merve DURMUŞ için ayrı ayrı aylık 500,00- TL olmak üzere toplam aylık 1.000,00- TL TEDBİR NAFAKASININ dava tarihinden itibaren; kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere İŞTİRAK NAFAKASI olarak davacı babadan alınarak çocuklara velayeten davalı anneye verilmesine, Dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 750,00- TL TEDBİR NAFAKASININ davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren hükmedilen tedbir nafakasının YOKSULLUK NAFAKASI olarak devamına, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı koca; kusur belirlemesi, velayet, aleyhine hükmedilen nafakalar, manevi tazminat talebinin reddi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Anayasanın 141/3. maddesi "bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin17.01.2023 tarihli ve 2022/3227 Esas, 2023/123 Karar sayılı kararıyla; kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakalarının başlangıcının dava tarihi olması gerektiği, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının, maddî tazminatın ve çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarlarının az olduğu, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, ortak çocuk Hazal yararına dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar aylık 250,00 TL, Hayel yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk Hazal yararına aylık 400,00 TL, Hayel yararına aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00...
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu nedenle davacı kadının iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile iştirak nafakası konusunda yeniden karar verilerek müşterek çocuk yararına TMK 182. ve 327. maddeleri kapsamında takdiren aylık 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle yeterli ve düzenli gelir getiren bir işte sigortalı olarak çalışan kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi şartları oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekir. İlk derece mahkemesince davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi isabetlidir....
Davalının ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası ile kendi tedbir nafakası talebi hakkında istinaf başvurusu bulunmamasına karşın, kadının iştirak nafakası talebinin reddedilerek davalı erkek yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.03.2020 (Per.)...