Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 13.02.2013 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak davalıdan boşandığını, talep edilmediğinden yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini, müşterek çocuğun velayetinin davacıya bırakıldığını ve aylık 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun büyüdüğünü, anaokuluna gittiğini, masraflarının arttığını, nafakanın yetersiz kaldığını, masrafları karşılamakta zorlandığını belirterek, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına ve iştirak nafakasının ise aylık 1.000,00 TL'ye çıkarılması ile her yıl tefe-tüfe oranında arttırılması karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Hukuk Dairesinin 01.04.2015 tarihli kararı ile asgari ücretin yoksulluğu ortadan kaldırmayacağı, sadece nafakanın miktarında bir indirim yapılması gerektiği, bu sebeplerle hakkaniyete uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği yönünde bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma kararına uyularak 300,00TL yoksulluk nafakasının 100,00TL’ye indirilmesine hükmedildiği, davalının hâlen yoksulluk nafakası aldığı ve asgari ücretle çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle yoksulluk nafakası alan ve yoksulluk sınırında bulunan davalı aleyhine ortak çocuklar için iştirak nafakasına hükmedilmesi yasal düzenlemelere ve hukuk kaidelerine aykırıdır. Dava tarihi 28.04.2016 olduğu hâlde, gerekçeli karar başlığında 07.08.2017 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde bulunduğundan bu husus ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır....

      Dairemizin bozma ilamı sonrası kurulan hükümde, erkek lehine usulî kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmaksızın, manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarının artırılarak aylık 400TL yoksulluk nafakasına, aylık 400TL iştirak nafakasına ve 20.000TL manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeplerle mahalli mahkeme kararının BOZULMASINA; bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile kararın (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcını yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20.12.2022 (Salı)...

        Davada; 11.11.2008 tarihli kararda tarafların boşanmasına hükmedildiği belirtilerek, önce tedbir olmak üzere, davacı kadın ve müşterek çocuk için 500'er TL yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 350 TL davacıya, 400 TL çocuğa yardım nafakasına hükmedilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Davacı vekilinin bu davadaki talebi, yoksulluk ve iştirak nafakasına ilişkin bulunmaktadır. Boşanmaya ilişkin karar Yargıtay 2. Hukuk Dairesince bozulmuştur. Yoksulluk ve iştirak nafakası boşanmadan sonra hüküm ifade edeceğinden, boşanma davasının sonucu (kesinleşmesi) beklenmeli, bundan sonra taleple ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmelidir. Mahkemece, talep edilen nafakanın niteliği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı, boşanma davası açılmakla; davacının ayrı yaşama hakkı doğar....

          K.sayılı dosyası incelendiğinde; mahkemece, davalı lehine 175 TL yoksulluk, müşterek çocuk lehine 75 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edildiği, ... ....HD'nin 07.04.2011 tarih 2010/5305 E-2011/6129 K sayılı ilamı ile davacının tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden feragat etmesi hususu gözetilmeden davacı yararına maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile hükmün bozulduğu, mahkemece bozmaya uyulduğu ve davacı kadın lehine yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği, hükmün bu yönden ....02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı her ne kadar yoksulluk nafakasının arttırımını talep etmiş ise de dava tarihi (06.08.2012) itibariyle daha evvel verilmiş bir nafaka hükmü yoktur. Ancak HMK'nun 33.maddesi gereğince, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2021 NUMARASI : 2018/281 ESAS - 2021/268 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar 04/02/2016 tarihinde davalı sıfatıyla katıldığı davada yapılan yargılama sonucu Pazar 2. Asliye Hukuk Mahkemesince 2014/406 esas, 2015/47 karar sayılı ilamı ile boşandığını, işbu davada taraflar 300,00....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2021 NUMARASI : 2018/281 ESAS - 2021/268 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar 04/02/2016 tarihinde davalı sıfatıyla katıldığı davada yapılan yargılama sonucu Pazar 2. Asliye Hukuk Mahkemesince 2014/406 esas, 2015/47 karar sayılı ilamı ile boşandığını, işbu davada taraflar 300,00....

            Aile Mahkemesinin 2017/1222 esas, 2018/1809 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuklar Şükran Maide ve Taha Enes için hükmedilen aylık 250,00'şer TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 30/03/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 335,00'er TL arttırılmak suretiyle aylık 585,00'er TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, nafakanın her yıl Ocak ayından itibaren TÜİK'in belirlediği bir önceki yılın ÜFE oranında arttırılmasına hükmolunmuştur. Davacı kadın vekili, müşterek çocuklar lehine hükmolunan iştirak nafakası miktarlarının az olduğunu belirterek talepleri doğrultusunda iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili, davanın reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

            ortak çocuk yararına aylık 1.250 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiş, kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 08.12.2021 tarihli ilamı ile kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın, yoksulluk nafakasının ve ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan boşanma, velayet, tedbir nafakaları ile yargılama giderleri yönünden karar kesinleşmiştir....

              Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Davalı erkeğin, kadının davasının kısmen kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesinin esastan ret hükmünün iştirak nafakasına yönelik olarak KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi hükmünün iştirak nafakası yönünden BOZULMASINA, hükmün yoksulluk nafakasına yönelik bölümünün ise yukarıda 2/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.09.03.2022 (Çrş.)...

                UYAP Entegrasyonu