Davalı- birleşen dava davacısı dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davanın reddi ile davacıya vefat eden babasından taşınmazlar kaldığını, bu taşınmazlardan kira geliri elde ettiğini, bu nedenle davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü ile davacı-birleşen dava davalısı lehine hükmedilen aylık 210 TL'lik yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş,hüküm davacı-birleşen dava davalısı tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, yoksulluk nafakasının artırılması; birleşen dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. .... nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine hükmedilmesini talep etmiş, yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda artış oranının belirlenmesi (Üretici Fiyat Endeksi) talebinde bulunmamıştır. Davalı tarafın da bu talebe yönelik açık muvafakati bulunmamaktadır. O halde; mahkemece talep aşılarak yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda ÜFE oranında artırılmasına hükmedilmesi hatalı olmuştur....
Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacı ile müşterek çocuğa ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının günün koşullarına ve artan ihtiyaçlara göre yetersiz olduğunu belirterek, 175 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 475 TL'ye; 100 TL olan iştirak nafakasının ise aylık 400 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı kadın vekili; yoksulluk nafakasının miktarı ve toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; bu yönlerden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada yoksulluk nafakasının miktarı ve toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin ... olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 175 ...,176 ncı maddeleri. 3....
Davacı erkek vekili istinafa konu yerel mahkeme kararını sadece yoksulluk nafakası yönünden istinaf etmiştir. İstinafa konu yerel mahkeme kararı ile davalı kadının aylık 500,00 TL olan yoksulluk nafakasının 250,00 TL'ye indirildiği, buna göre davacı erkek vekilinin istinafa konu ettiği miktarın reddedilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına yönelik olduğu, kaldırılması istenen 250,00 TL yoksulluk nafakasının bir yıllık miktarının ise 3.000,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 4.400,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu nazara alınarak, kesinlik sınırı altında kalan davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2019/152 Esas, 2020/87 Karar ve 06.04.2020 tarihli kararı ile boşandıklarını, davalı kadın lehine aylık 400 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının çalışmaya başladığını, davacının işini değiştirdiğini ve mali durumunun kötüleştiğini, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını yada azaltılması gerektiğini, davalıya icra tehdidi altında fazla yoksulluk nafakası faiz ve ferilerinin ödendiğini, müşterek çocuk için aylık 1.000 TL iştirak nafakası artışının sağlanması gerektiğini, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılması yada azaltılmasını, müşterek çocuk için aylık 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. İncelenmesi gereken; yoksulluk nafakasının hükmedildiği boşanma dosyası, dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu nedenle, dosya arasında bulunması gereken; davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilen ......
Aile Mahkemesinin 2017/262 Esas, 2017/331 Karar sayılı ilamı ile müvekkili lehine 400 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verildiği, hükmedilen nafakanın üzerinden 4 yıl geçtiğini, müvekkilinin giderlerinin arttığını, ihtiyaçlarının da arttığını, kira ödediğini, davalının durumunun daha iyi olduğunu, hükmedilen yoksulluk nafakasının 600 TL arttırılarak, müvekkili lehine aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı için aylık 400,00 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 100,00 TL arttırılmasına, toplamda davacı için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl TÜİK tarafından açıklanan üfe oranında arttırılmasına şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Aile Mahkemesinin 2004/991 esas ve 2004/241 karar sayılı ilamı ile tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kadının yoksulluk nafakasına hükmedilen tarihte de öğretmenlik yaptığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar taraflar serbest iradeleri ile anlaşmalı boşanma davasında yoksulluk nafakası ödenmesini kabul etmiş iseler de bu hal tarafların iradeleri dışında ekonomik durumlarında gerçekleşen olumsuz koşulların göz önünde tutulmasına engel teşkil etmeyecektir. Somut olayda, taraflar 2004 yılında boşanmış, eldeki dava ise 2019 tarihinde açılmıştır....