Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 18.10.2012 tarihli ilamla boşanmışlar, boşanma ilamı 21.11.2012 tarihinde kesinleşmiş, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 06.11.2015 tarihinde açılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır....
Dosya kapsamından; davacı ile davalının 13.11.2012 tarihli mahkeme ilamı ile boşandıkları, ilamın kesinleşme tarihi 26.12.2012 tarihinden itibaren 350 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın ise 04.03.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davada, yoksulluk nafakasının artırılması talep edilmektedir. TMK.'nun 176/4.maddesinde; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir” hükmü gereğince yoksulluk nafakasının artırılmasına karar verilebilir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucunda; davacı kadının ev hanımı olduğu, davacının ise emekli olduğu, 900 TL maaş aldığı, evi ve arabası olup, evli olduğu açıklanmıştır....
Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile,davacı için hükmedilen 100.TL yoksulluk nafakasının aylık 200.TL daha arttırılarak dava tarihinden itibaren aylık 300.TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalı savunmasında, aylık 100.TL olan nafakanın 150.TL'ye çıkartıldığını belirtmiştir. Mahkemece, öncelikle ödenen nafakanın ne kadar olduğu taraflardan sorulup tespit edilmelidir. Bundan sonra, belirlenen miktar üzerinden nafaka artırımı yoluna gidilmelidir. Kural olarak tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
çalışan biri olarak gösterdiğini, karşı davacının yeni biriyle evlenmesinin yoksulluk nafakasının ortadan kaldırmayacağını, 2.500,00 TL yoksulluk nafakasının karşı davacının zorunlu giderlerini karşılamaya bile yetmediğini, enflasyon, hakkaniyet ve ÜFE oranları gözetilerek artırılması gerektiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının aylık 5.000,00 TL'ye artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının ailesinin maddi anlamda zengin olduklarını, gayrimenkullerinin ve kira gelirlerinin çok fazla olduğunu, davacının boşandıktan sonra yoksulluğa düşmediğini, ayrıca davacının kusurlu olması neticesinde yoksulluk nafakasını istemeye hakkının bulunmadığını, müşterek çocuklar için istenilen nafakanın da abartılı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; aylık 1.000.-TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tarafların müşterek çocuğu A. T. için nafakanın aylık 50TL arttırılarak aylık 800TL'ye çıkartılmasına, her ne kadar müşterek çocuk H. C. T....
O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 05.06.2008 tarihli kararı ile yoksulluk nafakasının aylık 100,00 TL’ye çıkarıldığını, aradan uzun süre geçtiğini, davacının sağlık sorunlarıyla uğraştığını, davalının maddi durumunun iyi olduğunu, nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye çıkarılması ile nafakanın her yıl tüfe oranında arttırılması karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .... yayımladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın yeniden belirlendiği artırım davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve yeniden belirlendiği tarih gözetilerek, nafakanın .... yayınladığı ...oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir. ......
Davada; aylık 200,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının 400.00 TL'ye; 225,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının 500,00 TL'ye çıkartılması istenilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 300,00 TL'ye iştirak nafakasının aylık 400,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Somut olayda dosya içeriğinden; tarafların 2003 yılında boşandıkları; en son 13.01.2010 günü açılan nafaka artırım davası ile davacıya ödenen nafakanın aylık 200,00 TL'ye; müşterek çocuğa ödenen nafakanın 225,00 TL'ye çıkarıldığı, iş bu artırım davasının 30.04.2012 günü açıldığı, nafaka yükümlüsü davalının aylık 1.800,00 TL; nafaka alacaklısı davacının aylık 600,00 TL geliri bulunduğu; velayeti davacı annede bulunan 15.03.1998 doğumlu müşterek çocuğun öğrenci olduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Davalı taraf; aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarına yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın kaldırılmasını talep etmiştir....