Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ./.. TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    Davalı-davacı asil cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; boşanmalarına ilişkin ilam ile kendi ve velayeti kendisine verilen ortak çocuk yararına aylık 350'şer TL nafakaya hükmedildiğini, aradan geçen sürede nafakaların yetersiz hale geldiğini belirterek ortak çocuk için aylık 1.000 TL iştirak nafakasına, kendi için aylık 750 TL yoksulluk nafakasına ve nafakaların üfe oranında artırılmasına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının dava tarihinden itaberen kaldırılmasına, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının her yıl %10 oranında artırılması talebinin reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile davalı karşı davacının lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, Ankara Batı 5....

    Davalı cevap dilekçesinde belirttiği sebeplerle; nafakanın artırılmasının kendisini yoksulluğa düşüreceğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Sincan Aile Mahkemesine gönderilmesini, uygun görülmediği takdirde davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; boşanma kararı ile davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının paranın alım gücündeki değer kaybı, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile nafakanın bağlandığı tarihten sonra geçen zaman dilimi de dikkate alındığında üfe artış oranları ile hakkaniyet ölçüsünde artırılması gerektiğinden davanın kısmen kabulü ile; 150 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 500 TL'ye çıkartılarak üfe oranında artırım yapılmasına karar verilmiştir....

    TMK'nun 176/4.maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

      Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, davacı kadının asgari ücretle çalıştığı, davalı erkeğin ise asker olarak çalıştığı, yeni bir evlilik yaptığı, 1.200,00 TL kira ödediği, kadının aylık geliri ve ödenen nafaka miktarı dikkate alındığında kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılması yönündeki talebinin reddinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Aile Mahkemesinin 2013/755 Esas ve 2014/874 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, mahkemece davalı lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini,yoksulluk nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, nafakanın takdir edildiği tarihte davalının çalışmadığını ancak aradan geçen sürede davalının çalışmaya başladığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; davalının yoksulluk halinin sona ermediğini, bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tarafların boşanmasından sonra davalının asgari ücretle çalışmaya başlaması,davalıyı yoksulluktan kurtaracak nitelikte olmadığı, yoksulluk nafakasının kaldırılma koşullarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        . - 1996/959 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, davacı yararına aylık 15 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, Büyükçekmece 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/135 E.- 2006/22 K. sayılı kararı ile aylık nafakanın 150 TL'ye yükseltildiğini, değişen durum nedeniyle artırılarak 500 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; 2012/1054 sayılı davayı açmak suretiyle, müvekkilinin evlenmesi, emekli maaşından herhangi bir gelirinin olmaması sebebi ile nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, dosyası bu dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece, nafakanın artırılması talebinin kısmen kabulü ile nafakanın aylık 300 TL'ye yükseltilmesine, birleşen dosyada yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı(karşı davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ...’in yayınladığı ... oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

            Diğer bir anlatımla; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu ispat edilememiştir.O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve yeniden değerlendirilerek artırıldığı tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir.Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının arttırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dava dilekçesinde; davalı ile boşanması sırasında takdir edilen 200 TL yoksulluk nafakasının yetmediğini belirterek, yoksulluk nafakasının 600 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir.Davalı beyanında, davacıya ev verdiğini, davayı kabul etmediğini belirtmiştir. Mahkemece; yoksulluk nafakasının 400 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, mahkeme kararı davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK.'...

                UYAP Entegrasyonu