"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması (asıl dava), yoksulluk nafakasının indirilmesi (karşı dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı- karşı davanın davalısı; Bursa 4. Aile Mahkemesi'nin 2010/1331 E. - 2012/581 K. sayılı ilamı ile davacı için 800.00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını davalının mal varlığını gizlediğini, bu nedenle yoksulluk nafakasının 3000TL 'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....
ise çalışmadığını belirterek nafakanın aylık 50.000,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bunun aksinin düşünülmesi hayatın olağan akışına aykırı olup kabulü imkansızdır.O halde mahkemece 11.11.2010 tarihinde takdir edilen nafakanın, davacı kadın ve çocuğun zorunlu ihtiyaçları, ülkenin ekonomik durumu ile enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücünün düşmesi nazara alınarak TMK'nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine göre nafakanın davacı ve müşterek çocuk için bir miktar artırılması gerekirken istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sonuç olarak; davalının iştirak ve yoksulluk nafakalarının kısmen artırılması hükmüne dair istinaf başvurusunun kararın miktar yönünden kesin olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Develi 2....
Mahkeme tarafından; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, daha düşük bir artış yapılarak hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Müşterek çocuk yönünden tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, çocuğun yaşına, eğitim durumu ve ihtiyaç durumuna göre, mahkemece takdir edilen aylık 300,00 TL iştirak nafakası miktarı düşüktür. Bu nedenle mahkemece, müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki değişim ve davalının gelir durumu gözetilerek hakkkaniyete uygun bir iştirak nafakası takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde düşük nafaka takdiri doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın ise kısmen kabulü ile 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, 250'şer TL iştirak nafakalarının ise aynen devamına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Asıl Dava (Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Artırılması Talebi) Bakımından; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddine, 2- Karşı Dava (Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması, İştirak Nafakasının Azaltılması Talebi) Bakımından; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Aile Mahkemesinin 2009/1035 esas 2010/164 karar sayılı ilamıyla anlaşmalı olarak boşandıkları, davacı kadın için aylık 500 TL yoksulluk nafakası bağlandığı, davacı kadının ihtiyaçlarının arttığını, nafakanın yetersiz kaldığını belirterek nafakanın aylık 2.000 TL'ye çıkartılması ve her yıl ÜFE oranında artırılması talebi ile dava açtığı, davalının açılan davayı kabul etmediği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda; önceki hükümle belirlenen nafakanın ihtiyaç ve masrafları artan davacının ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığı, önceki nafakada artırım yapılması gerektiği belirtilerek tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi, taraflar arasındaki ekonomik dengenin korunması ilkesi gözetilerek davanın kısmen kabulüne, Mersin 8....
Mahkemece; davanın kabulüne, ödenmekte olan nafakanın dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 2.500 TL ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, nafakanın gelecek yıllarda TEFE-TÜFE oranında artırılarak ödenmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava,yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir." TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Artışı - Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm yoksulluk nafakasının artırılması ve karşı dava olarak açılan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 30.09.2013 (Pzt.)...
Yoksulluk nafakasının arttırılmasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesi gereğince, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....