Asliye Hukuk Mahkemesinde derdest olduğunun anlaşıldığı, davacının dayanağını oluşturan tapu kaydına sağlıklı şekilde kapsam tayin edilebilmesi ve sonucu itibariyle bu davayı etkileyecek olması nedeniyle, müdahil ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiş taşınmazlarla arada kalan 111 ada 830 ve 832 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın sonucunun beklenmesinin önem arzettiği, taşınmazların konumu ve dayanak tapu kaydının revizyon durumu gözetildiğinde 111 ada 830 ve 832 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili davaların sonucunun beklenmesinin daha doğru olacağının tartışmasız olduğu açıklanarak Mahkemece 111 ada 830 ve 832 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili davanın sonucu beklenmeden karar verilmesinde isabet bulunmadığı gibi, mahkemenin kabulüne göre de; davacının dayanağını oluşturan tapu kaydındaki payı gözetilmeden ve diğer paylar yönünden nasıl ve ne şekilde adına edinme koşullarının oluştuğu tartışılıp değerlendirilmeden tam pay olarak tescil kararı verilmesinin isabetsizliğine...
bu taşınmazlarla ilgili davanın davacıların miras payları oranında kabulü yerine yazılı olduğu şekilde husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Midyat İlçesi Taşlıburç Köyünde davacılar ... kızları ... ve ... adlarına kadastro çalışmaları sırasında tespit ve tescil edilmiş tüm taşınmazlara ait onaylı kadastro tutanağı örnekleri ile kadastro tespiti sonrası oluşmuş sicil kayıtlarının getirtilerek dosya içine konulması; 2- Davacılar ... kızları ... ve ... tarafından kadastro tespitinden sonra aynı iddialara dayanılarak Midyat İlçesi Taşlıburç Köyündeki taşınmazlara yönelik açılmış tüm davalar araştırılıp saptanarak; kadastro tespitleri hükmen kesinleşmiş taşınmazlarla ilgili dava dosyalarının, yargılamaları halen devam eden taşınmazlarla ilgili dava dosyaları hakkında düzenlenecek dosya inceleme tutanaklarının getirtilerek dosya içine konulması; 3- Davacılar ... ve ...'ın babaları olan ...'ın anne ve babası olan ... ve ... (...)'...
Köyünde davacılar ... kızları ... ve ... adlarına kadastro çalışmaları sırasında tespit ve tescil edilmiş tüm taşınmazlara ait onaylı kadastro tutanağı örnekleri ile kadastro tespiti sonrası oluşmuş sicil kayıtlarının getirtilerek dosya içine konulması; 2- Davacılar ... kızları ... ve ... tarafından kadastro tespitinden sonra aynı iddialara dayanılarak Midyat İlçesi Taşlıburç Köyündeki taşınmazlara yönelik açılmış tüm davalar araştırılıp saptanarak; kadastro tespitleri hükmen kesinleşmiş taşınmazlarla ilgili dava dosyalarının, yargılamaları halen devam eden taşınmazlarla ilgili dava dosyaları hakkında düzenlenecek dosya inceleme tutanaklarının getirtilerek dosya içine konulması; 3- Davacılar ... ve ...'ın babaları olan ...'ın anne ve babası olan ... ve ... (...)'...
Bu nedenle dava konusu taşınmazlara komşu 120, 138, 141, 149, 154, 155 ve 200 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili hükmen tescil dosyalarının ve bu parsellerin hükmen tescil sonucu oluşan ilk tapu kayıtlarının ve tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte denetime imkan verecek şekilde getirtilerek dosya arasına konulması ve bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ne varki, bu taşınmazlarla ilgili dosyaların akıbetleri dosya içeriğiyle anlaşılamamaktadır. Bu nedenle, yukarıda yazılı taşınmazlarla ilgili karar verilmişse kesinleşme şerhini gösterir onaylı mahkeme kararıyla varsa onaylı Yargıtay ilamlarının, dava konusu iseler dosya inceleme tutanaklarının mahkemesinden getirtilerek, 2-Dava konusu taşınmazın kuzeyini ve kısmen doğusunu oluşturan 212 ada 115 parsel sayılı taşınmaza ait kesinleşme durumunu gösterir onaylı tutanak örneği ile varsa dayanağı tapu kayıtlarının ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden, hükmen kesinleşmiş olması halinde onaylı mahkeme kararıyla varsa onaylı Yargıtay ilamının, dava konusu ise dosya inceleme tutanağının mahkemesinden getirtilerek dosyaya konulması, ondan sonra inceleme yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kadastro mahkemesi hakkında tutanak düzenlenen taşınmazlarla ilgili davalara ve kadastro çalışma alanına itiraza ilişkin davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda; davacı köy ile komşu Örencik Köyünde kadastro çalışmalarının 1988 ve 2002 yıllarında tamamlandığı ve uygulama kadastrosu yapılıp tutanak düzenlenmediği anlaşılmaktadır. Tutanak düzenlenmeyen taşınmazlarla ilgili çekişmeleri çözmek kadastro mahkemesinin görevi dışındadır. Mahkemece bu yön göz önünde bulundurularak dava hakkında mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... Tüzel Kişiliği vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 24.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Davacı ... tarafından aynı iddialara dayanılarak dava açıldığı anlaşılan çekişmeli taşınmaza komşu olan Bağdere Köyü 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 75, 332, 333, 334 ve 335 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili dava dosyalarının (temyiz dilekçesindeki bildirime göre 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/262 Esas, 2008/263 Esas ve 2008/265 Esas ile 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/202 esas ve 2008/203 sayılı dava dosyalan ile dosya numaraları belirlenecek diğer dava dosyalarının ) getirtilerek dosya içine konulması; 2- Davacı ... tarafından dayanılan Bağdere Köyü 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 75, 332, 333, 334 ve 335 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili dosyalara sunulmuş uzman bilirkişi raporlarından da yararlanılarak dosya numaralan belirlenecek kamulaştırma dosyalarının asıllarının getirtilerek dosya içine konulması; bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının 05.10.1963 tarihinde düzenlenip, askıya çıkarılmadan 05.10.1963 tarihinde keşinleştirilerek tapuya tescil edildiğini, tutanağın usulüne uygun olarak kesinleştirilmeden tapuya tescilinin tutanağın kesinleştiği anlamına gelmeyeceğini ve tutanağı kesinleşmeyen taşınmazlarla ilgili davalara Kadastro Mahkemesinin bakması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının 16.10.1963 tarihinde düzenlenip, askıya çıkarılmadan 16.10.1963 tarihinde keşinleştirilerek tapuya tescil edildiğini, tutanağın usulüne uygun olarak kesinleştirilmeden tapuya tescilinin tutanağın kesinleştiği anlamına gelmeyeceğini ve tutanağı kesinleşmeyen taşınmazlarla ilgili davalara Kadastro Mahkemesinin bakması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....