b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır. c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Belirtildiği üzere geçerli bir takipte gönderilen ödeme emrine, geçerli bir itiraz bulunması halinde itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıllık süre içerisinde bu dava açılabilecektir. Geçerli bir takibin bulunmaması halinde takibin devamına imkan bulunmadığı gibi geçerli bir itirazın bulunmaması halinde de incelenip iptal edilmeye konu edilecek bir itirazın bulunmaması söz konusu olacaktır. Dosyanın yapılan incelemesinden davacı tarafça davalı aleyhine takip yapıldığı, davalı tarafça hem yetkiye hem de borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/24118 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 12/11/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, davacının yetkiye, borca ve ferilerine yaptığı itirazın İİK'nun 269/d maddesi atfıyla 62. maddesi düzenlemesi gereğince reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2021 NUMARASI : 2021/250 ESAS 2021/409 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 5.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 11.06.2021 tarih ve 2021/250 Esas 2021/409 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı Vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 2. İcra Dairesinin 2021/1340 esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin alacaklıya hiçbir borcunun bulunmadığını, takibe konu senetler karşılığında alacaklıdan mal almadığını belirterek takibe ,borca ödeme emrine, faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ederek takibin durdurularak iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Ltd Şti'nin çekin üzerindeki kaşe ve imzası sahte olup, ciro zincirinin de bu nedenle bozuk olduğunu, imzanın sahteliğinin çek üzerinden anlaşılabilir olup, herkese karşı ileri sürülebileceğini, karşılıksız işlemi yapılmayan çek takibe konu edilemeyeceğinden bu sebeple de takibin iptali gerektiğini beyanla, yetki ve takibe itirazlarının kabulü ile davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın borca ve yetkiye itiraz davasında borca itiraza cevap haklarını saklı tutarak yetki itirazını kabul ettiklerini beyanla, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 36. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2023/159 Esas- 2023/112 Karar sayılı ilamı ile, "Somut olayda; borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği yer olması sebebiyle yetki itirazında bulunan borçlunun yerleşim yerinin İzmir olduğu, muhatap bankanın DenizBank A.Ş....
Davalı tarafından ödeme emrinin tebliği üzerine borca ve imzaya ilişkin itiraz edilmiş olduğundan, mahkemece yapılacak yargılamada öncelikle davalının bu itirazları yönünden inceleme yapılması ve borçlu olduğunun tespiti halinde itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir. İİK 177. maddesinde ilama dayalı olarak başlatılan icra takibinde, ödeme emrinin tebliğine rağmen borç ödenmediği takdirde alacaklı tarafından iflasa tabi borçlunun iflasının istenebileceği düzenlenmiştir. Ayrıca İİK 176. maddesi gereğince İİK'nun 156.maddesinin son fıkrası ile 157 ila 166. maddeleri iflas yoluyla takip sonucu açılan iflas davasında da uygulanmaktadır. İİK 159. maddesinde "İflas talebi halinde mahkeme, ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemişse, alacaklının talebi üzerine, mahkeme mutlaka bu tedbirlere karar vermeye mecburdur. Bu emirler iflas dairesince yerine getirilir....
Ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu vekili tarafından, borcu bulunmadığı belirtilerek takibe, ödeme emrine, borca, imzaya, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz edilmiştir. İİKnun 269/b maddesi "borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı, noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa merciden itirazın kaldırılmasını ve kiralananın tahliyesini isteyebilir." hükmünü içermektedir. Takibe dayanak kira sözleşmesi adi yazılı bir kira sözleşmesi olup bu maddede belirtilen nitelikte bir sözleşme olmadığından ve davalı borçlu tarafından kira sözleşmesindeki imzaya itiraz edildiğinden icra mahkemesinde dava açılamaz. İİK’nun kiralar hakkında hususi hükümler ve kiralanan taşınmazların tahliyesine ilişkin babında alacaklının dayandığı belge yönünden imza incelemesi yapılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; kambiyo takibinde yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
(TBK’nın 315 veya 362.) maddelerinde belirtilen (on, otuz veya altmış gün) belli bir süre içinde ödemesi, itiraz süresi içinde (İİK m. 62'ye göre) ödeme emrine itiraz etmez ve ödeme süresi içinde borcu (kirayı) ödemez ise kiraya verenin (alacaklının) kesinleşen kira alacağı için haciz isteyebileceği (İİK m.78 vd) ve icra mahkemesinden (kiracının) kiralanan taşınmazdan tahliyesini isteyebileceği ihtar edilir. Borçlu-kiracı ödeme emrine itiraz etmek isterse ödeme emrinin tebliğinden itibaren (İİK’nın 269/son fıkrasında yazılı istisna hariç) yedi gün içinde itiraz sebeplerini icra dairesine bildirmelidir. İtiraz genel haciz yoluyla takip hükümlerine göre (m. 269/2, 62) yapılır. Ödeme emrine itiraz sebepleri kira sözleşmesine itiraz veya kira sözleşmesi dışındaki itirazlar şeklinde ikiye ayrılır. İİK’nın 269/b-1 maddesinde kira sözleşmesine itiraz ve sonuçları düzenlenmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/1720 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığını, müvekkilinin takibe konu çekin hamili olmadığını, çek üzerinde ad ve imzasının bulunmadığını, borçlu sıfatı bulunmayan davacıya ödeme emri gönderilmesinin kamu düzenine aykırı ve İİK 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet yoluna tabi olduğunu belirterek, takip, borç ve fer'ileri hakkındaki şikayetin kabulüne, ödeme emrinin iptaline ve ödeme emrine dayanılarak konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekiline usulüne uygun davetiye tebliğ tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacının borca itirazının İİK'nın 168/4- 5 madde gereği süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık; genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde yetkiye borca ve borcun yapılandırıldığına dair itiraz niteliğindedir. Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü'nün 2020/9868 esas sayılı takip dosyasında alacaklı banka tarafından borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin davacı borçluya 19/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile başlatılan bir takipte yetki itirazı da dahil olmak üzere her türlü itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine bildirilmesi zorunludur. Yasal sürede yapılan itiraz aynı Kanun'un 66. maddesi gereğince takibi durdurur. Şikayetçi borçlu vekilinin müvekkili hakkındaki yetkiye, borcun yapılandırıldığına ve borçlu bulunmadığına ve mükerrer takip yapıldığına dair itirazları borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazların İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir....