Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesinin meskeniyet şikayeti hakkında verilen kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın meskeniyet şikayeti hakkında verilen karara yönelik istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....

Bu yöndeki borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren İİK'nun 168. maddesinin 5. bendine göre beş gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekmektedir. Borçlunun bedelsiz senedi kullanmak suçundan takip alacaklısının cezalandırıldığına ilişkin iddiasının takibin kesinleştikten sonra karar verildiği, davacının itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu, davacı borçluya ödeme emrinin 08/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 18/03/2022 tarihinde açıldığı, borçlunun borca yönelik itirazı süresinde yapılmamıştır. Davacı borçlu tarafından istinaf dilekçesinde borca ve imzaya itiraz ettiğini, buna ilişkin Sivas 2....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip dayanağı yapılan senedin kambiyo vasfını haiz bono niteliğinde olup ayrıca takibe eklenen protokolde yazılı olan bilgilere göre senedin teminat ya da borç yenileme senedi olarak düzenlenmediği ve protokol içeriğinden senedin kayıtsız şartsız ödeme vaadini bertaraf etmediği, açık bono düzenlenmesinin mümkün olduğu, borçlu vekilince ileri sürülen iddialar dar yetkili icra mahkemesince dinlenemeyeceğinden, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca ispat edilemeyen borca itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, itiraz dilekçesinde yetkiye, faize ve oranına da itiraz edilmiş ise de anılan husus istinaf dilekçesinde açıkça ileri sürülmediğinden ve kamu düzeninden de olmadığından bu aşamada incelenmediği, borçlu vekilinin istinaf dilekçesinde imzanın müvekkiline ait olmadığı ileri sürülmüş ise de borca itiraz dilekçesinde açıkça senedin müvekkiline imzalatıldığı, yazıların kendisine ait olmadığı...

    Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra...

    Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar...

      Senedin boş olarak ve 1.500,00 TL'lik borca karşılık verildiğini iddia edilmiş ise de, senedin boş olarak verildiği ya da borcun 1.500,00 TL olduğu ispatlanamamıştır. Kambiyo niteliği taşıyan senede dayanarak başlatılan takipte herhangi bir usulsüzlük görülmediğinden" gerekçesi ile, yetkiye ve borca ilişkin itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkilinin ikamet adresinin Samsun olması nedeniyle Samsun İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, kararın gerekçesinde bu hususun değerlendirilmediğini, ayrıca takibe konu senedin makine tamiri karşılığında 2014 yılında boş olarak teslim edildiğini, müvekkilinin borcunun 1.500,00 TL civarında olduğunu, tarih, meblağ ve diğer boş kısımların sonradan doldurulduğunu, senedin zamanaşımına uğradığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2018 NUMARASI : 2018/675 ESAS - 2018/896 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca-Yetkiye-İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takipte ödeme emrinin, müvekkilinin 2013 yılında terkettiği adresine gönderildiğini, tebliğ işleminin Tebligat Kanunu’na aykırı olduğunu, takibin 04/09/2018 tarihinde öğrenildiğini, müvekkilinin yerleşim yeri olan Trabzon İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin takip alacaklısını tanımadığını ve senetten ötürü alacaklıya borcu bulunmadığını, takibe konu senetteki yazı ve imzaların müvekkiline ait olmadığını, takibin zamanaşımına uğradığını belirterek öğrenme tarihinin 04/09/2018 olarak tespitine, ödeme emrinin ve takibin iptaline, hacizlerin...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve temlik alacaklısı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde borçlu vekili, sair şikayeti yanında hesap kat ihtarnamesine süresinde itiraz edildiğini belirterek icra emri gönderilemeyeceği iddiası ile takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, ihtarnameye itiraz edilmesi ve ipotek miktarının kesin olmaması nedenleriyle icra emri gönderilemeyeceğinden bahisle şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmezse tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 26.05.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulünü ile borca ve imzaya itirazının kabulunü istediği, mahkemece istemin, hem usulsüz tebligat şikayeti hem de gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ile tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın ise kabulü ile ödeme emrinin 26.05.2016...

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yetkiye ve borca itirazını icra dairesine sunması gerektiğini, bu nedenle yetkiye itiraz davasının reddi gerektiğini, ayrıca ileri sürülen hususların 7 günlük süre içinde sunulmadığını, davacı borçlunun ıttıla tarihi hakkında birbiriyle çelişen beyanlarda bulunduğunu, mahkememiz dosyasında tebliğ tarihinin 24/09/2021 tarihi olarak baz alınmasını talep etmiş ise de, icra müdürlüğüne borca itiraz dilekçesini 23/09/2021 tarihinde sunduğunu, davacının borca itiraz dilekçesinde kabul ettiği adresin mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde reddettiğini, davacının bizzat kendi sunduğu yerleşim yeri belgesinde yer alan yerleşim yeri adresinin tebligat adresi olmadığını iddia ettiğini, davacının itirazlarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek şikayetin reddini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu