Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu bonoya dayalı kambiyo takibinde dayanak senedin ödeme emri ekinde gönderilmediği şikayeti ile borca itirazda bulunduğu mahkemece istemin reddine karar verildiği borçlunun süresinde süre tutum dilekçesi sunduğu, gerekçeli kararın 28/02/2018 tarihinde tebliği üzerine yasal sürede (06/03/2018 tarihinde) gerekçeli istinaf dilekçesi sunulması nedeniyle istinaf sebeplerinin incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 6....
Esas sayılı dosyasındaki takip talebinin dayanağının bu rücu hakkı olduğu, borca ve işletilen faiz miktarına yönelik itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki, sıfat, zaman aşımı itirazlarının bulunduğu, müvekkilinin aracı fiilen sattığından esas yönünden de davanın reddi talep olunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava İİK 67 maddesi gereğince İtirazın İptaline ilişkindir. Borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/1387 esas ve 2021/84 karar sayılı dava dosyası inceleme talep edilerek UYAP üzerinden incelendiğinde; aynı icra takibine yönelik olarak davacı T1 tarafından açılan davada, takibin dayanağı olan senedin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayetinin yanında, yetkiye, imzaya ve borca itirazlar ve sair şikayetler de ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece, davacının takibin dayanağı olan belgenin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptaline, sair itirazların davacıya usulüne uygun ödeme emri tebliğinden sonra yeniden değerlendirilmesi gerektiğinden bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verildiği ve kararın istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20 ....
İlk derece mahkemesi; ödeme emrinin davacı borçluya 02/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının daha öncesinde 15.02.2018 tarihinde de icra dairesine borca itiraz dilekçesi vermekle takipten haberdar olduğu, dava dilekçesinde usulsüz tebligat ya da gecikmiş itiraz şikayetinde bulunulmadığı, borca itiraza ilişkin bu davanın 12/11/2019 tarihinde 5 günlük hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmekle birlikte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, borca itirazdan sonra 19.11.2019 tarihinde ayrıca usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle icra mahkemesine başvurduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emrinin borçlunun hastanede yattığı ve ikametgahında kimsenin bulunmadığı esnada 22.10.2015'te tebliğ edildiğini, ödeme emrinden 28.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu beyanla borca itirazda bulunulduğu, mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 28.12.2015 olarak düzeltilmesi ve borca itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca takip dayanağı senedin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin şikayet ve 168/5. Maddesi uyarıca da her türlü borca ve yetkiye itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılabilir. Davacı borçlunun yetki itirazı, borca itirazı ve ciro zincirinin kopuk olması sebebiyle takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı şikayeti ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapılmamıştır. Bu sebeple mahkemenin bu istemleri süre aşımı nedeniyle reddetmesi yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, davacı borçlu vekilince istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İzmir 6....
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak İtirazın iptali davası üzerine verilen karar temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de dosyada davalıların İcra Dairesi'nde borca itirazlarını içeren kayıtlara rastlanmamıştır. Davacı dilekçesinde geçen borca ve yetkiye itiraza ilişkin kayıtların ikmal edilerek tekrar Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 13/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı dava dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığı, icra takibine konu senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla yetkiye, borca ve faize itiraz etmiş, kararda usulsüz tebligat şikayeti ve yetki itirazına ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamıştır. Davacının tüm talepleri değerlendirilmeden verilen karar, usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Somut olayda; borçlu Düzce İcra Dairesi'nin yetkisine ve borca kısmi itirazda bulunmuş ise de; itirazında yetkili icra dairesini bildirmediğinden yetki itirazının dikkate alınmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Öte yandan HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. O halde, mahkemece alacaklının yetki itirazının kaldırılması isteminin açıklanan nedenle reddi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazın reddine ilişkin icra memur işlemini şikayetine ilişkindir. İlk derece mahkemesince 15/09/2021 tarihli karar ile şikayetin reddine karar verilmiş, Dairemizin 30/11/2021 tarihli 2021/2715 Esas, 2021/3020 Karar sayılı kararı ile HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve takibin iptaline karar verilmiştir. Dairemiz kararına karşı davalı vekilince temyiz yoluna başvurulmuş olup, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 19/09/2022 tarih ve 2022/1562 Esas, 2022/8955 Karar sayılı kararı ile kararın bozulmasına karar verilmiş, Dairemizce usul ve yasaya uygun görülen Yargıtay bozma ilamına uyularak yeniden yargılama yapılmıştır. Karşıyaka 4....